Giriş
(9)

25-26 Aralık’ta Roma

jacque
Noel olduğunu biliyordum ama her yerin kapalı olacağını düşünmemiştim. 24 Aralık’ta Roma’ya ineceğiz, 26 Aralık’ta da Floransa’ya geçmeyi planladık.Bileti iptal etmek için 1-2 saat hakkım kaldı. Gitmeyelim mi napalım bilemedim her yer kapalıysa ne yapacağız? :(
Noel olduğunu biliyordum ama her yerin kapalı olacağını düşünmemiştim. 24 Aralık’ta Roma’ya ineceğiz, 26 Aralık’ta da Floransa’ya geçmeyi planladık.

Bileti iptal etmek için 1-2 saat hakkım kaldı. Gitmeyelim mi napalım bilemedim her yer kapalıysa ne yapacağız? :(
0
jacque
(22.01.21)
Hmm çok keyifli olmayabilir tabii. Ben olsam biraz daha öne ya da ileri atardım.
0
lcha
(22.01.21)
Her yer kapali olur. Restoranlardan sadece asiri turistik olanlari acik olur. Sadece amerikalilar ve asyali turistler olur, avrupalilar noel kutluyor cunku, amerikalilar cok seyapmiyo.

Bence baska zaman gidebilirseniz gidin, bu gunlerde gitmeyin, keyif almaniz zor olur.
Muzeler de kapali olabilir.
0
kuehles blondes
(22.01.21)
Berbat olur en kotu zaman dilimi Avrupa için.
0
lion de la Turquie
(22.01.21)
İyi de seyehat yasaklarının kalkmayacağını düşünmüyor musun?
Ben 2022’ye bile bilet almadım Pegasus’un kampanyasından.
Gidiş dönüş 300-400 liraydı hemen her yere.
Ama almadım.
0
otopsicocugu
(22.01.21)
@otopsicocugu

Aşıyla birlikte, bundan bir yıl sonrasında düşünmüyorum açıkçası seyahat yasaklarının olacağını.

@lion de la Turquie

O kadar da değil ya 10 günlük gezisinin 2 günü berbat olur en fazla?
0
🌸jacque
(22.01.21)
Valla paranıza yazık yanlış zaman hava soğuk insan bulamazsiniz sokakta vs.
0
lion de la Turquie
(22.01.21)
Ne diyeyim
Eğer aşıyla her şeyin normale döneceğini düşüniyorsan çok iyimsersin.
Aralık’ta milyonlarca aşı geliyordu.
Nerede aşılar?
Avrupa’da aşılamanın ne kadar yavaş gittiğinin farkında mısın?
Hangi risk grubundasın bilmiyorum ancak eğer sonlara yakınsan umarım bu yıl içerisinde aşı olabilirsin.
Ben orta gruptayım ama yurtdışı için 2022’nin yaz aylarında anca gidebilirim diye tahmin ettiğim için ne bilet alıyorum ne de plan yapıyorum
0
otopsicocugu
(22.01.21)
Aile ile birlikte vakit gecirme zamani o tarihler.

Ama cok kotu bir zaman da degil, aslinda ne yapacaginiza bagli. Noel ayinine katilabilirsiniz mesela. Muze gezmek vs. planlarinizda yoksa ve disarida zaman gecirecekseniz, olabilir, bos olur caddeler, guzel gezilir. Yeme-icme sikintisi ile karsilasabilirsiniz. Kimse hizmet vermek istemez tatil nedeniyle.
0
buf-e kür
(22.01.21)
Roma zaten açık hava müzesi gibi. Hava da çok soğuk olmuyor, rahat rahat gezilir. Yemek işini de kaldığınız otelde halledersiniz.
0
asteriks
(22.01.21)
(11)

hayat kalitemi arttırıcı ne alabilirim

durbikonusucaz
merhabasb. aklınıza ne gelirsemesela bugün kulaklık aldım. çok pahalı şeyler olmasın ama
merhaba

sb. aklınıza ne gelirse

mesela bugün kulaklık aldım. çok pahalı şeyler olmasın ama
0
durbikonusucaz
(19.01.21)
şöyle 8-9 saat akşam 10.30 da yatmalı osura osura uyku hayat kaliteni çok artırır
0
kelepir
(19.01.21)
Siz de karantina döneminde az içip para harcayamayanlardan mısınız?

Ben mutfağa ve beslenmeme yatırım yaptım son zamanlarda tavsiye ederim.

Ek olarak, parfüm ve ses sistemi ilk aklıma gelenlerden.
0
new day new life
(19.01.21)
beklentileri düşürmek mesela;

twitter.com
0
nuisance
(19.01.21)
bugün 24 inç bir monitör aldım. on dakika önce kurdum. çok iyi geldi. hala gülüyorum. heheh bu arada öyle ahım şahım bir şey de değil ha. ortalama belki ortalama altı bir monitör. ben hiç anlamıyorum, bir önceki çok kötüydü sadece. bunun benim fakirliğimle de ilgisi olabilir tabii.
0
rahip janick
(19.01.21)
walkingpad alın. bi de yanına boks torbası oh mis...
0
msb
(19.01.21)
Algilarini açık tutarak bol bol gezerek farklı toplumlari ve yaşamları gözlemle.
0
pass
(19.01.21)
haftada bir, 3/4 kokoreç.
0
sutlu nescafe
(19.01.21)
Spor için mat.
0
buf-e kür
(19.01.21)
Spor içğn iyi bir mat+ xiaomi yağ ölçer fonksiyonlu tartı
0
rapisa
(19.01.21)
www.akakce.com
hava temizleyici
0
sttc
(19.01.21)
osurmalı uyku +1
Saksıda çiçek yetiştirebilirsiniz.
Ufak yangın tüpü alabilirsiniz. Hayat kurtarır gerektiğinde.
Dijital ampuller. Xiaomi'ninkiler satıyor epey.
0
ryhmer
(20.01.21)
(7)

Çin aşısı olana AB seyahat yasagi

KidLazer
Boyle bi soylenti dolaniyor var mi isin asli astari? Gugilda bir sonuca ulasamadim
Boyle bi soylenti dolaniyor var mi isin asli astari? Gugilda bir sonuca ulasamadim
0
KidLazer
(15.01.21)
Hangi Cin aşısı?
0
fever
(15.01.21)
Sinovac midir nedir artik neyse
0
🌸KidLazer
(15.01.21)
olana yasak getirdik diye bir şey olmaz.
who'nun belirlediği aşıları olanlar eu'da dolaşabilir diye bir şey olabilir.

sinovav who'nun listesine girmeyebilir.
0
duyurukullanıcısı
(15.01.21)
Resmileşti dikkat ruhu hala aramızda.

Who neden onay vermesin? En az %50 etkinlik isteniyordu. Herkesi hesaba katıp açıklanan sonuç bile buna yeterli. En azından aşı olanı öldürmeyen güvenilir bir aşı.
0
zoghurt
(15.01.21)
Ben who’yu takip ediyorum, böyle bir şeyin bahsinin geçtiğine denk gelmedim. Ya da yasaklı aşılar diye bir şeyin konuşulduğuna. Haa sosyal medya mı? Orası tam bir çöplük, her okuduğunuz şaklabanı ciddiye alıp gaza gelmemeyi öğrenmiş olmalısınız artık. Yandaş hiç değilim ama hükümete çakmak için bu aşıyı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Tanıdığım bütün doktorlar bu aşıyı koşa koşa oldu.
0
juninho77
(15.01.21)
Asi karnesi ve bu karneyle seyahat su an AB gündeminde. Bunun yaninda simdiye kadar etkili sayilan asilar arasinda Cin asisi yok, en azindan Avrupa´da durum boyle.

Benim takip ettigim haber sitelerinde bu gundemde. Link Almanca. www.tagesschau.de

Suradan Ingilizce okuyabilirsiniz, AB icinde hangi asilarin guvenli sayilip sayilmadigini: ec.europa.eu
0
buf-e kür
(15.01.21)
Whatsapp haberleri bunlar
İtibar etmeyin
0
otopsicocugu
(16.01.21)
(10)

Türkçe konuşan yabancı sayısı

dissendium
YouTube'da, Instagram'da gördüğüm kadarıyla son yıllarda Türkçe konuşan insan sayısında bir artış var. Gördüğüm kişiler arasında İngiliz de var, Alman da var, Rus da var. Bu kişiler bayağı iyi bir şekilde Türkçe konuşuyorlar. Kırgızistan vatandaşı birini izledim. O da bayağı iyi konuşuyordu. Şimdi o
YouTube'da, Instagram'da gördüğüm kadarıyla son yıllarda Türkçe konuşan insan sayısında bir artış var. Gördüğüm kişiler arasında İngiliz de var, Alman da var, Rus da var. Bu kişiler bayağı iyi bir şekilde Türkçe konuşuyorlar. Kırgızistan vatandaşı birini izledim. O da bayağı iyi konuşuyordu. Şimdi ona zaten Türk ülkesi diyebilirsiniz ama o zaman bizim de rahatça Kırgızca konuşabilmemiz gerekirdi. Ama kolay bir şekilde Kırgızca konuşabileceğimi düşünmüyorum. Bir videoda bir Türk YouTuber İran'a gitti. İran'da bile az da olsa insanlar Türkçe anlıyorlar, konuşabiliyorlar birkaç kelime de olsa. Türkçe nasıl bu kadar kolay öğrenilebiliyor?
0
dissendium
(15.01.21)
İran olayı dizilerden dolayı olabilir. Türkiye'de Kore dizisi izleyip Korece öğrenmeye başlamış gençler var mesela :D Aynı şey bazı ülkelerde Türk dizisi izleyenlere oluyordur. Güzel kültür transferi aslında.

diğer yabancılar, gördüğüm kadarıyla gelip burada yaşayan tipler. Hiç dilini bilmediğin bi ülkeye gidip birkaç yıl kalsan yine az çok öğrenirsin. (konuşmayı) Yine de özellikle batılılar için hiç kolay değil. Aynı bizim onların dilini öğrenmemizin zor oluşu gibi. Mantığı farklı.

Ama Japon biriyle tanışmıştım, benim bilmediğim deyimleri esprileri kullanıyordu :D Japoncayla Türkçe cümle yapısı benzer olduğu için çok rahat öğrenmiş mesela.
0
rodriguez2
(15.01.21)
Hocam bence algıda seçicilik yapıyor olabilirsiniz. Nasıl bir istatistiğiniz var ?

İranın kuzeyinde Azeriler var onlar olabilir bahsettiğiniz Türkçe konuşanlar.
0
fezagezgini_4
(15.01.21)
türkçe kolay öğrenilmiyor.

4 yıldır burada yaşayan ruslar tanıdım, basit cümle kurmaktan acizler. öğrenemiyorlar, salmışlar artık kendilerini.

yeni zelandalı bir arkadaş var ingilizce öğretmeni, eşi türk olduğu halde "bir demli çay" dan öteye geçtiğini görmedim.

"gelemeyebileceğinizi düşündüm" diye bize basit gelen bir cümleyi kurmak ingilizce, almanca filan konuşan biri için ölüm gibi bir şey. epey zorlanıyorlar.
0
filteria
(15.01.21)
@fezagezgini_4, istatistik yok. Artışı şu anlamda kullandım. Bundan 5 yıl önce YouTube'da, Instagram'da Türkçe konuşan yabancı çok görmüyordum. Son 1, 2 yılda bu insanlar bahsettiğim uygulamalarda karşıma çıkmaya başladı. Seçicilik de olabilir.

Aslında bahsettiğim şey konuşan kişi sayısının çok olması değil. Nasıl bu kadar iyi konuşabiliyorlar, bu kısmı merak ediyorum.
0
🌸dissendium
(15.01.21)
bize okullarda yabancı dil öğretilmiyor, ingilizce öğretmenleri ingilizce bilmiyor mesela. bu yüzden dil öğrenmeyi mesele zannediyoruz. elin adamında öyle bir sorun yok, kafasında bariyerler ve sakarya ve pasarofça anlaşması yok. 1 tane öğrenince diğer yabancı dilleri öğrenebilmek zor değil. bu yüzden şaşırtıcı değil. türkçe veya çince de zor değil. her dil öğrenilebilir. bize yabancı dili bırak bir şey öğrenmeyi bile öğretmedikleri için okulda şeyler öğrenilemez zannediyoruz.
0
ala09
(15.01.21)
Sirp arkadaslarim dizilerden turkce ogrenmisler, cok sasirmistim.
Bence Turkce baslangic seviyesinde kolay, sonradan zorlasiyor.
Kursa gidenlerden duydugum,
+unlu uyumu konuşurken
-siz cok imali konusuyorsunuz
-yapma(fiil mi? yapmama mi?) Tam hatirlayamadim ama bunu anlayamadiklarini soylemislerdi
0
durgunfoton
(15.01.21)
Tamamen hükümetin soft power politikasından dolayı dünyada Türkçe öğrenme trendi var. 2010 yılında kurulan Yunus Emre Enstitüsü dünya çapında adı sanı duyulmamış ülkelerde bile Türkçe eğitimi veriyor benzer şekilde Maarif vakfı dünya genelinde Türk liseleri olarak eğitim faaliyetinde bulunuyor bunların dışında TİKA, İHH, Türk kızılayı, diyanet gibi kurum ve vakıfların dünya çapında Türkçe öğretimi ilgili faaliyetleri var. Bir çok ülkede Türk dilinde üniversite eğitimi mevcut artık. Ayrıca Türk sineması ve diziler bu işin pazarlamasını yapıyor. Bu tamamen devlet politikası. Bkz. Yumuşak güç bkz. Soft power

Türkiye Türkçesi diğer Türk lehçeleri içinde en kolay konuşulanı ve en yaygını, Türkiye Türkçesi'nde bilimsel kaynaklar ve 100 yıllık birikim var Türk televizyonları dünya çapında faaliyet gösteriyor ve çok başarılıyız bu konuda ayrıca Türkiye Türkçei siyasi bir dil bütün Türk halkları Türkiye Türkçesi ile anlaşabilir ama Kırgız Türkcesi yukarıdaki saydıklarımı kapsamıyor ki Kırgızistan'da Kırgız Türkçesi daha yeni yeni yaygınlaşıyor ayrıca hala latin alfabesine geçemediler.

İran'a gelirsek İran'ın yarısının ana dili Türkçe zaten. Türkçe ile İran ve yakın cografyanın tamamını gezmek mümkün.
0
acebi
(15.01.21)
Iran´da anadili Türkce olan cok sayida insan var. Büyük sehirlerde ciddi Türkce konusan nüfus var. Ayrica diziler sayesinde catir catir ogrenen bir kesim de var, ama bu yeni degil, 5 sene oncesinden de Türkce ogrencim vardi Iranli, simdi de var.

Türkce, Türkiye´nin itibarinin daha iyi oldugu vakitlerde cok daha ilgi goren ve ogrenilen bir dildi. En azindan Avrupa´da bu ilginin azaldigini, üniversitelerde Türkce ogreten hocalarimdan siklikla duydum.

Türkiye Türkcesi, diger Türk devletlerinde hala iyi bir itibara sahip. Uygur arkadaslarim, hayatlarinda hic Türkiye´ye gitmemelerine ragmen gitmis ogrenmis mesela. Kirgiz bir Türkce ogretmeni taniyorum, Türkiye Türkcesi ogretiyor bir Alman okulunda. Ancak cabasiz olacak isler degil, kolay degil.

Türkce kolay ogrenilmiyor: www.openculture.com

Ozellikle farkli dil ailerine mensup ise anadiliniz, zor. Bu kulture ve dile ilgisi olan insanlar yine de var. Turkce hakimiyeti gercekten iyi ve saglam bir muzik bilgisine sahip Japon tanidigim var. Anadolu türkülerini iyi bilir, muzik prof. alani olmamasina ragmen! Avrupa´daki Türkiye kökenli nüfus da, bu dile ilginin artmasinda elbette etkili.

Ancak gozlemledigim ya da akademik cevreden duydugum bir artis yok. Aksine bir inise gecti ki, tehlikeli! Avrupa´daki üniversitelerde Türkce dil kürsüleri kapatiliyor.

Dil egitimi bizde berbat oldugundan, baska insanlarin yabanci dil ogrenmesine sasiyor olabiliriz. Cok dilli olmak, yeni dil ogrenmek; bir baska dilde hakimiyet saglamak bircok insan icin normaliteye dahil. Türkce kolay ogrenilmiyor, ancak dildeki duzenli, isleyen kurallar, nadir istisnalar Türkce´nin ogrenilmesini kolaylastiriyor.

Duzeltme: Link.
0
buf-e kür
(15.01.21)
Merak ettim hangi avrupa üniversitelerinde Türk kürsüleri kapatıldı? Kapatıldı ise muhtemelen politik sebeplerledir doğu avrupada eğitim dili Türkçe olan üniversiteler mevcut.
0
acebi
(15.01.21)
Kırgızistan'da kırgız türk manas üniversitesi var; hocaların maaşını türkiye ödüyor ve türkçe hazırlık görüyor öğrenciler. dolayısıyla türkçe bilmeleri normal.
0
marla is in my head
(16.01.21)
(8)

French Press'te hangi kahve?

yanginmerdiveni
Selam,eve 330 ml'lik bir french press aldım. Marketlerde satılan her "filtre kahve" french press'e uygun olmuyormuş, bazıları makinelikmiş, French press için daha kalın çekim olmalıymış vs. vs. bir sürü şey okudum.Şimdi sorum şu: french press'te hangi kahveyi içeyim? Markette satılan da olabilir, "g
Selam,
eve 330 ml'lik bir french press aldım. Marketlerde satılan her "filtre kahve" french press'e uygun olmuyormuş, bazıları makinelikmiş, French press için daha kalın çekim olmalıymış vs. vs. bir sürü şey okudum.

Şimdi sorum şu: french press'te hangi kahveyi içeyim? Markette satılan da olabilir, "git starbucks'ta bilmemne çektir" diyeceğiniz bir kahve de olabilir.

Çok kahve kültürüm yok ama americano (espresso bazlı mı demeliyim) seviyorum. Starbucks vb. yerlerde espresso çektirsem french press'te içebiliyor muyum? (sanırım onu güzel yapan makinenin basınç ile vermesi ama anlayın işte :) )
0
yanginmerdiveni
(14.01.21)
Espresso çekersen çok ince olur. French Press'te demlersen türk kahvesi gibi telvesiyle birlikte içersin :)

Starbucks'tan çekirdek kahve alacaksın. Kahvenin sol yanında kavrulma derecesi olur.

Blonde Roast: Az kavrulmuş kahvedir. İçimi hafiftir. Sert kahve sevenler beğnemeyebilir.
Medium Roast: Adından belli orta kavrulmuş. Genele hitap eder.
Dark Roast: Çok kavrulmuş kahve. Aroması biraz serttir. 'Acı kahve' dedikleri bence tam olarak bu.

Buna göre istediğin kahveyi al ve kasada çekilmesini iste. Zaten soracaklar nasıl çekelim diye. Sormazlarsa da french prese göre olması gerektiğini söylersen iri çekerler.

Çekim şekline göre kahveler de şu şekilde:
Türk kahvesi: Powder (pudra kıvamında)
Espresso: Super fine (çok ince)
Moka Pot: Fine (ince)
Aeropress: Fine (ince)
Hario V60: Medium (orta)
Kağıt filtre: Medium (orta)
Metal filtre: Medium (orta)
Syphon: Coarse (iri)
Chemex: Coarse (iri)
French Press: Coarse (iri)
Soğuk demleme: Coarse (iri)

Afiyet olsun.
0
himmet dayi
(14.01.21)
French presse meyvemsi ve hafif, orta kavrulmus kahveleri seviyorum. Icimi cok daha yumusak ve zevkli.

French press icin cektirin, agir kavrulmus almayin. Espresso bazli icecekleri ben de cok seviyorum, ama fp icin guzel bir secim olmuyor. Kavruk kavruk 400-500 ml icecegi icmek hic zevk vermiyor.

Ulasabiliyorsaniz "direkt trade" alin, iciniz rahat olur, cocuk isciliginin bu kadar yogun oldugu bir alanda, biraz dikkatli secim yapmak lazim.


Starbucks vb. yerlerde espresso çektirsem french press'te içebiliyor muyum?
-Hayir olmaz. Espresso cekimi de kavurmasi da farkli.
0
buf-e kür
(14.01.21)
paketin üzerinde "filtre kahve" yazan bütün kahveleri french presste demleyebilirsin, olmuyor diyen kim..
0
strobist
(14.01.21)
Starbucks Sumatra French press için çektiriyorum, en sevdiğim kahve bu.
0
ludwig boltzmann
(14.01.21)
www.trendyol.com

12'den sonra fiyatı 42 liraya döner. 2 tane al hemen.

aslında jubilaum önercektim ama onun fiyatı 40'a çıkmış bile.
0
spirit crusher
(14.01.21)
Ben tchiboya gidiyorum, 100 gr yumuşak içimli french press te demlemelik kahve istiyorum diyorum. Şunu şunu verelim mi diyolar, ben de anlamadığım için ok diyorum. Alıp evde demleyip içiyorum. Eyyorlamam bu kadar.
0
turuncu tonlarda
(14.01.21)
sanal baharatta fiyatlar fazla uygun değil mi? 1 kg 60tl üstelik kargo dahil. içimi nasıl. bildiğimiz kahvelerden mesela tchibo serilerinden falan hangisine yakın?

edit: kargo hariçmiş. hatta 45tlye bile kahve var.
0
scudman1
(14.01.21)
Denediğim kahvelerden en çok coffee department in kahvelerini beğendim tavsiye ederim. İnternetten aldım ben satın alırken seçenekler oluyor frech press, filtre kahve makinesi, v60 gibi aldığınız yere belirtip satın alabilirsiniz. Marketlerde satılan hazır paketlenmiş kahveler yanmış ve bayat oluyor onlardan almak yerine yöresel kahveler satan mağazalardan çekirdek kahveyi kullandığınız demleme aparatına uygun olarak öğüttürüp almanızı tavsiye ederim. Ayrıca hazır paketler 250 gram oluyor. Bu şekilde 3 tane 100 er gram farklı kahveler alıp alternatif tadları deneyebilirsiniz
0
rapisa
(15.01.21)
(6)

Su sorunum

tuborg yesili
Türkiyedeyken çoğunluk gibi damacana kullanıyordum. Şimdi bulgaristandayım. Aradım taradım damacana olayı yok. Sadece ofislere götürüyorlar. Sürekli marketten su mu taşıyacağız diyerek çözüm arıyorum. Şu britadan var burda da çok popüler ama bulunduğumuz yerin suyu oldukça paslı kireçli. Sizce işimi
Türkiyedeyken çoğunluk gibi damacana kullanıyordum. Şimdi bulgaristandayım. Aradım taradım damacana olayı yok. Sadece ofislere götürüyorlar. Sürekli marketten su mu taşıyacağız diyerek çözüm arıyorum. Şu britadan var burda da çok popüler ama bulunduğumuz yerin suyu oldukça paslı kireçli. Sizce işimizi görür mü? Kullanıyorsanız memnun musunuz?

Çok teşekkür ederim.
0
tuborg yesili
(14.01.21)
hic memnun degilim.
0
buenosdias
(14.01.21)
Şişelenmiş su almak istemeniz yaşadığınız yerin özel bir durumu ile ilgili değilse bulgaristanda çeşme suyu içililiyor diye biliyorum.
Çeşmeden direk içmeme alışkanlığı varsa bence filtreli sürahilerden kullanabilirsiniz.
0
emininsel
(14.01.21)
Sofyadayız ama çeşme suyu maalesef paslı içilecek gibi değil :(
0
🌸tuborg yesili
(14.01.21)
eve arıtma cihazı kurdurabilirsiniz bence, tr’de yıllardır öyle su içiyorum çok memnunum.
0
garavel
(14.01.21)
Brita kahve-cay suyu elde etmeye yarar, suyu musluktan icilir olan yerlerde. Türkiye´de sari sari akan, ishal yapan mikroplu suya bir sey yapamaz mesela.


Eger su kaynaginizin saglikli oldugunuzdan eminseniz, sadece sertlik sorunu varsa, isinizi gorur.
0
buf-e kür
(14.01.21)
İngilterede brita kullaniyoruz, oldukca memnunuz
0
fakyoras
(14.01.21)
(8)

biontech pfizer asisi olmali mi?

kaputt
selamlar, yasadigim eyalette biontech pfizer asisi icin basvurular basladi. kayit olup sirami beklemem gerekecek ama kayit konusunda cok arada kaldim. türkiye icin asi nerede diyoruz ama is böyle önümüze kadar gelince de insan cesaret edemiyormus. su ana kadar corona olmadik, cok da dikkatliyiz. aca
selamlar, yasadigim eyalette biontech pfizer asisi icin basvurular basladi. kayit olup sirami beklemem gerekecek ama kayit konusunda cok arada kaldim.
türkiye icin asi nerede diyoruz ama is böyle önümüze kadar gelince de insan cesaret edemiyormus. su ana kadar corona olmadik, cok da dikkatliyiz. acaba böyle biraz daha, ne bileyim birkac ay daha bekleyip asi olanlarin sonuclarini görüp öyle mi basvursak?
mesela bir iki tane de olsa asiyi olup birkac gün icinde ölenleri de duyduk sonucta, bu normal de olabilir, ya gelir bizi bulursa? bir de biontech asisinin da olsa uzun vadede etkilerini bilemiyoruz.
mesela bu yil olduk, grip asisi gibi seneye yeniden olmak gerekecek mi onunla ilgili bilgi de bulamadim. icim basvurma konusunda pek rahat degil sonuc olarak. su an önünüzde olsa gercekten olur muydunuz, öyle sorayim?
0
kaputt
(14.01.21)
ben olsam beklerdim. 50 yas ustu olsam beklemez asi olurdum. ama duzgun ulkelerde bir zaman sonra oraya buraya gidebilmek icin muhtemelen asi olmus olmak gerekecek, o zaman yaklasinca mecbur kalinabilir. :)
0
lemmiwinks
(14.01.21)
sonuclarini birkac ay icinde goremezsiniz. ya en az 5-10 sene bekleyeceksiniz, ya da hemen su an olmakla 2-3 ay beklemek arasinda bir fark yok.
0
hot potato
(14.01.21)
Niye 5-10 yıl beklemek gereksin yahu? Aşı olan adamlar 1-2 ay içinde ölmeye veya başka türlü hastalanmaya başlarsa anlarım ki aşı adamı öldürüyor. Yani beklemenin sebebi illa bağışıklık oluşturup oluşturmadığını görmek değil ki. Başka tür bir zararı var mı yok mu, kısa vadede hayatı etkileyecek bir sonucu var mı onu görmek.
0
kibritsuyu
(14.01.21)
@kibritsuyu haklisin, ben de senin gibi düsünüyorum. mesela simdi haberleri arastiriyorum, portekiz, abd ve norvec'te asidan sonra ölmüs 3 kisinin haberini buldum. tabii yapilan asiya göre bu sayilar normal deniyor. ama iste su an hasta olmuyorum bir sekilde idare ediyorum zaten. o zaman biraz daha zorunda kalana kadar beklemek mantikli olabilir.
0
🌸kaputt
(14.01.21)
5-10 sene bekle diyenin mantığı da şu, atıyorum 10 yıl sonra birden böbrek iflasları arttı ve sebebi buna bağlandı, o zaman anlaşılabilecek şeyler. Kısa sürede olan etkileri büyük ihtimalle alerjik bünyelerle ilgili.
0
rodriguez2
(14.01.21)
alerjiniz yoksa pfizer 'ı gidin yaptırın hocam. beklemeyin hiç. istatistiklere de pek aldanmayın, pandemiden önce de her sene standart grip aşısı sonrası kaç kişi ölmüş açın bi de ona bakın mesela. eminim bu sayı, covid aşısı sonrası ölümlerden daha az değildir.
0
makarnavodka
(14.01.21)
Yaptirmak istemiyorsaniz, dusunmeniz gereken konulardan birkaci:

Yasadiginiz yerde, asilama sureci sonrasindaki yaptirimlardan soz ediliyor mu? Avrupa´ya onumuzdeki senelerde giris-cikis planiniz var mi? (Avrupa´da iseniz, seyahat dusunceniz var mi?)


Sizin saglik durumunuzu izleyen, bilen doktorunuz var mi? Sordunuz mu?

Ev icinde risk grubundan biri var mi? Kendiniz ve evinizdekiler risk grubuna dahil degilse de, getirecegi kisitlamalardan dolayi asi olurdum ben.
0
buf-e kür
(14.01.21)
Her gun sigara icen Adam corona asisinin yan etkilerini bilmiyoruz abi geyigi yapiyor.

Dunyanin en kisa fikrasi.
0
baldur2
(14.01.21)
(7)

sahte içki olabilir mi?

rayde
her zaman aldığım tekelden bi böğürtlen şarabı aldım bugün. daha iki gün oluyor aynısından içeli. ama bu sefer tadı tuhaf geldi. pis bi kokusu var bir de baya bariz pis kokuyor. bardaktan mıdır buzdolabında çok soğutmadım ondan mıdır bilmiyorum. bunun sahtesinin olma olasılığı var mı? iki yudum aldı
her zaman aldığım tekelden bi böğürtlen şarabı aldım bugün. daha iki gün oluyor aynısından içeli. ama bu sefer tadı tuhaf geldi. pis bi kokusu var bir de baya bariz pis kokuyor. bardaktan mıdır buzdolabında çok soğutmadım ondan mıdır bilmiyorum. bunun sahtesinin olma olasılığı var mı? iki yudum aldım sanırım dökcem lavaboya.
0
rayde
(13.01.21)
Sanmiyorum. Sarap bozulmuştur. Bogurtler sarabinin zaten guzel olma ihtimali de bence dusuk.
0
pass
(13.01.21)
Bir şekilde hava aldıysa bozulmuştur. Böğürtlen şarabı baya lezzetli oluyor normalde. Onun sahtesini yapacaklarını sanmıyorum.
0
himmet dayi
(13.01.21)
Bozulmuş o. Sahte içki bozuk kokarsa kendini daha çabuk ele vereceği için kötü kokma lüksü yok.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Mantara bi baksana sadece şaraba değen kısmında mı şarap lekesi var? Yoksa yanlardan falan da var mı? Hava almış olabilir ama sahte şüpheniz olan bir şeyi asla içmeyin.
0
ykyt
(13.01.21)
@ykyt, sadece şaraba değen kısmında var bi de pis kokusu tuvalet gibi kokuyor
0
🌸rayde
(13.01.21)
Böğürtlen şarabını severim. Vincent içerdim. Bi kaç senedir marketlerde yok gibi migros vs. Ama diyeceğim bazen aldığım şarapların tadı birbirini tutmuyordu.
0
fezagezgini_4
(13.01.21)
Busone olmus, olur oyle. Normal, tipa dogadan gelen bir urun. Pahali sarapta da karsiniza cikabilir.
0
buf-e kür
(14.01.21)
(11)

Köpeğin bok boğazlı olması

wild honey suckle
5 aya yakın cotton terrier kırması bir köpüşümüz var. hayatımda gördüğüm en bok boğaz şey. hem aşşşşırılar aşırısı hızlı yiyor mamasını, hem de ne bulursa ama ne bulursa yutuveriyor. oyuncak ipliği mi? nomnomnomyere düşmüş biber sapı mı? nomnomnommandalinanın beyaz lifleri mi ayrılmış masada? nomnom
5 aya yakın cotton terrier kırması bir köpüşümüz var. hayatımda gördüğüm en bok boğaz şey. hem aşşşşırılar aşırısı hızlı yiyor mamasını, hem de ne bulursa ama ne bulursa yutuveriyor.
oyuncak ipliği mi? nomnomnom
yere düşmüş biber sapı mı? nomnomnom
mandalinanın beyaz lifleri mi ayrılmış masada? nomnomnom
a yerde taş mı var? nomnomnom
kuru yaprak? nomnomnom
oyuncağın düdüğü? nomnomnom

yani çok enteresandır. yere samandağ biberi düşürdüm mutfakta 1.2 saniye içinde koşarak yedi. aklım çıktı yanacak bir şey olacak diye allahtan baya zaman geçti bir şey olmadı ama yani hayatımda böyle seçici olmama görmedim. umrunda değil hayvanın. geçen sehpanın ayağını hafif eşelemiş oradan çıkan tahta parçalarını yemeye çalışıyo.
mamasını da inanılmaz hızlı bitiriyor.
normal mi bu? napcaz bunla?
0
wild honey suckle
(13.01.21)
soruya mantıklı bir cevabım yok ama çok iyi betilemişsin. sabah sabah güldürdün.

bence veterinere bir danış. muhtemelen bir derdi yoktur ama küçük olduğundan seçici olmayabilir. bir de karınca falan bulup yerse o sıkıntı oluşturur.
0
helenart
(13.01.21)
bu hic normal degil. yedigini gordunuz mu. yani disleri kasinir agziyla oyun yapar sonra atar. ama yedi diyorsaniz o sikinti.
uzmana gidin bi yerde bi sikinti var.
0
turbo sadık
(13.01.21)
Yani parçalayıp bırakmıyor baya hapır hupur yiyor. Veteriner dikkat edin çekiştirin yemesin diyip geçiyor ben de anlamadım. Arkadaşlarımın köpekleri mamalarını bile seçerek yiyor bizimki en son duvar yalıyordu. Cidden anlam veremiyorum.
0
🌸wild honey suckle
(13.01.21)
Benim arkadaşımın bernese cinsi bir köpeği var. Bu anlattıklarınızdan fazlası var eksiği yok. Sabah sabah çok güldüm anlatış tarzınıza.
O bir de şey yapardı, bizim elimizdeki yemekten otlanır otlanır; ne zaman bizim yemeğimiz biter, gider kendi mamasını yer. Yemediği tek şey çiğ karides. Onu da koklattım içeri kaçtı hahahha
Veteriner ona da bir şey dememiş. “Alın ağzından” demiş. Yahu hayvan pizzanın üstündeki rokayı çalmaya çalışıyor, ağzından alın mı kalmış.
0
irene
(13.01.21)
eğitebilirsiniz, öyle ki köpeğin önüne en sevdiği yemeği koyuyorlar, sahibi al komutu vermeden yerinden bile kıpırdamıyor hayvan, ağzına koyduğu tavuğu geri çıkaran köpek var. ya da köpeğe kendi yemeğinden uzatıp küçük ısır diyor, hayvan kibarca minicik ısırıyor, bırakıyor. bunların hepsi mümkün, bence bu şekilde nasıl eğitebileceğinize bakmalısınız.
çünkü çok tehlikeli, bir gün sindiremeyeceği ya da zehirleneceği bir şey yer büyük sıkıntı olur
0
ofelia
(13.01.21)
Icinde bir labrador var herhalde. Her yiyecek kopekler icin guvenli degil. Mesela cig sogan, mesela kahve ya da kakao... Bunlari buyuk oranda (vucut agirligina gore) yerse, veterinerlik olur, hatta gec fark edilirse cok tehlikeli...

Hep basariya ulasmis, ondan devam ediyor. Klicker ile "birak" komutunu ogretin. Biraktigi seyin training mamasindan daha lezzetli ve cekici olmamasi gerekiyor. Mesela biber sapini birakirsa yer fistigi ezmeli bir cookie alacak karsiliginda.

Bu "birak" onemli. Cunku oraya buraya fare zehri atan, ekmegin icine civi koyan deli cok. Ozellikle sokakta asla bir seyi yutmasina izin vermeyin. Parmagi takin agzina, sallayin kafasini, cikartsin. Benimki de aliyor, dislerini kitlemesine izin vermeden cikarttiriyorum. Simdiye kadar hep basariya ulasti diye training ile egitilemez diye dusunmeyin. Benim kopegim de bir gece masanin uzerinde biraktigimiz 1 kg, evet 1 kg Alman ekmegini gommustu. Sinirlenip yedigi cuzdan sayisi 4. Canta acip caliyordu hem de. Ama ogrendi.

Masa uzerine de yaklastirmayin, kafasini fazlaca yaklastirdiginda sert ve acik bir dille "hayir" deyin, yemek calmasin. Yemegin sadece mama kabindan geldigi anlayisini oturtmaya calisin. 5 aylik kopek cok kolay egitilir.
0
buf-e kür
(13.01.21)
hayır diyoruz, vermiyoruz, ağlıyor sonra küsüyor. havlamıyor da direkt ağlayıp yastıkların arasına girip küsüyor. hayatımda gördüğüm en komik şey cidden.
kendi mamasını 2 saniyede falan yiyor sonra mama kabını dişliyor. oyuncaklarının gözlerini oydu yemeye çalışırken aldık. sokakta çeke çeke yemesin diye durmaktan bir hal olduk üzülüyoruz da acıyodur canı diye.
insanlar mama vermediğimizi düşünüyor mahallede adımız köpek düşmanına çıkacak.
bir de şey var, kendini insan sanıyor olabilir. karantina köpeği olduğu için hep bizle zaman geçirdi. yemeklerden sonra ağzını falan sildiriyor. garip bir tip.
bekle komutunu biliyor ama biz bakmazken işte halı yiyeyim, jalepeno kaçırıp basur olayım şeklinde çalışıyor kafası.
toksik şeyleri zaten olabildiğince uzak tutuyoruz ama işte düşen maydanoz yaprağını da salya akıtarak yemezsin be kardeşim ya.
kahve kokluyor içmek istiyor, viski kokluyor yalamak istiyor. yani koklayıp tiksindiği hiçbir şey yok.
bir ara sağı solu kemiriyor rahatsız olsun diye sirke sıkmıştık, müptelası oldu pezevenk. şişeyi görse çalıp içecek.
0
🌸wild honey suckle
(13.01.21)
Hahaha, hocam benim de terrier'im var, o da öyleydi.

Hem ben biraz eğittim hem de büyüdü, ama yine de taze fasulye, mandalina, biber, ayçekirdeği vs. ne versem yer. Tek kriteri benim yiyip yememem, benim yediğim bir şeyse yiyo yani, hardallı sirkeli marul salatası yiyen köpek ilk defa gördüm.

Neyse, çözüm yemek konusunda eğitmek. Hala küçük o açıdan şanslısınız, büyüyünce eğitimsiz köpeğin ağzından yemek almak daha zor. Ben yemeğini belli saatlerde ve belli yerlerde, belli kaplarda yemeye alıştırdım. Onun haricinde bir şeyi yemeye kalktığında da kızdım. Bi süre sonra eğer o saat/kap içerisinde değilse ya da ben vermiyorsam yememesi gerektiğini anlayıp bıraktı. Hala yere falan bişey düşünce arasıra bi şansını deniyor tabi ama göz göze geliyoruz, üzülüp bırakıyor :D
0
plutongezegendegilmi
(13.01.21)
ozel mama kaplari var yavas yemeleri icin. icleri bolmeli oluyor, o aralardan almaya calisirken daha yavas yiyor boylece
0
oscar
(13.01.21)
köpek sahibi değilim ama kuzenimde alman çoban köpeği var ve iyi bir eğitimle izinsiz hiçbirşeyi yemiyor şuan. mesela bekle komutundan sonra burnunun üstüne ödül maması koyunca ye diyene kadar bekliyor veya hayır diyince duruyor, çık dışarı diyince mutfakdan çıkıyor. bunları öğrenmezse başetmeye imkan yok çünkü büyük bir köpek ve çok güçlü. her elimizdekine hamle yaparsa işimiz var yani. dışardayken de acımamak lazım, sürünün liderinin sen olduğunu anlaması lazım sen yürüyorsan o da yürümeli sertçe çekmekten korkmayın yani. bir de çocuk gibiler küsünce sizin barışmak için ona ödül verdiğinizi, sevdiğinizi görünce hemen küsme numarasını öğreniyorlar. bu tarz çakallıklara prim vermemek lazım. eğitim gerçekten büyük fark yaratıyormuş onu gördüm. misal yaklaşık aynı tarihte diğer kuzenim malta teriyeri aldı. ufacık beyaz acayip tatlı birşey. bir yılın sonunda ben bunu eğitemiyorum, heryere işiyor, heryeri kemiriyor diye başkasına sahiplendirdi. alman kurdu olan kuzenimse iyi eğitti ve aşk yaşıyorlar halen. profesyonellerden de destek alın hazır daha yavruyken çözülsün bu sorunlar sonra çok rahat edersiniz.
0
genc irisi
(13.01.21)
hehe ayni bizim ufakligin kucukluk donemlerini betimlemissiniz. daha yavruyken o da cok hizli yiyip iciyordu sonra arada oksurup bogulacak gibi olunca kendisi ogrendi yavas yemeyi. ayrica yavas yeme kaplari da bayagi ise yariyormus ama ben denemedim.

bir de egittim. mesela ben onay vermeden kesinlikle yemek yemiyor. bunu egitmek biraz zaman aldi ama yere tane tane mamalar birakip her seferinde size baktiktan sonra aferin derseniz, bakmadan yemeye kalkarsa hizlica alirsaniz, bir sure sonunda guzel ogreniyorlar. dolayisiyla yere bir sey dustugunde direkt atlamiyor artik. atlayip ilgisini cekse bile cik cik metoduyla(birak komutu) uzaklasiyor hemen.

kisacasi biraz buyumesi ve beraberinde de egitilmesi gerekiyor ama tabii her ihtimale karsi bir veteriner faydali olur.
0
tannen
(13.01.21)
(5)

sokağa atılmış köpek

passion rules the game
son 1,5 haftadır bir köpek geldi sokağımıza, 2 ötedeki boş apartmanın bahçesinde yatıyor geceleri. sanırım eğitimli, kendini de sevdiriyor. dana gibi ama uysal.gelecek günlerde hava geceleri çok soğuk olacak, aklım o'nda kalıyor. nasıl bir çözüm bulsam? benimkiyle bir sıkıntısı yok gibi ama eve alma
son 1,5 haftadır bir köpek geldi sokağımıza, 2 ötedeki boş apartmanın bahçesinde yatıyor geceleri. sanırım eğitimli, kendini de sevdiriyor. dana gibi ama uysal.

gelecek günlerde hava geceleri çok soğuk olacak, aklım o'nda kalıyor. nasıl bir çözüm bulsam? benimkiyle bir sıkıntısı yok gibi ama eve almam sıkıntı. hem tuvalet mevsuzu hem enerjisi vs. bilmiyorum. en azından geceleri alıp sabah bıraksam olur mu ki? ileride daha çok mu sıkıntı çeker? valla aklıma çözüm gelmiyor. akıl akıldan üstündür, belki fikri olan çıkar.

danke.
0
passion rules the game
(11.01.21)
en kötü çok soğuk gecelerde alıp sonra bırakabilirsiniz. ayrıca fotolarını çekip instagramda sahiplendirme sayfalarında, petlebi de falan ilan da açmanızda fayda var.
0
surprise
(12.01.21)
Durumunuz müsaitse sokak hayvanları için kulübe satılıyor, ya da büyük bir koliden siz bi kulübe yapabilirsiniz.
0
cometome
(12.01.21)
Muhitte yeni gördüğünüz bir köpekse evden atmış olabilirler. Bu da eğitimli olduğunu gösterir ki siz de öyle olabileceğini belirtmişsiniz.

Eve alsanız bile, ortama yabancı olduğundan ve dışardan daha iyi bir alternatif sunduğunuzu farkedeceğinden uysal olmaya daha meyilli olur bence. Evdeki köpeğinizle sorun yaşamamasından emin olmak için, evin ayrı bir bölümünde tutabilirsiniz.

Kışın eve kedi aldığım çok olmuştur. Kedilerim kokudan farketse bile, ayrı yerlerde tuttuğum için sorun olmadı. Gelen kedilerin de sokaktaki gibi surekli tetikte olma zorunlulukları olmadığı için, evde daha çok yemek, dinleme ve ilgi arayışı oluyordu.
0
nothere
(12.01.21)
Oncelikle atanin basi beladan eksik olmasin. Amin.

Evde kopek varsa, farkli odalarda tutsaniz da cildirabilirler. Ozellikle apartman dairesinde cok zorluk yasarsiniz. Eve aldiginizda kopeginiz tepki veriyor mu diye yine de bir deneyin.

Maddi imkaniniz varsa, bir veterinere goturun. Bir check-uptan gecsin. Muhtemelen bir hastaligi var diye atildi? Sizi zorlayacaksa, buradan iban verin, toplayalim.

Sonra guzel fotograflarini koyup sosyal medyada ev arayin. Evde kalmis kopegin sokakta yasama tutunmasi cok zor maalesef. Kolay gelsin, zor bir durum
0
buf-e kür
(12.01.21)
benimkiyle arası iyi aslında, bahçenin önünden geçerken benimki direk bakıyor nerede bu diye :)

diğer köpekleri de öyle baskılamaya çalışmıyor diğeri sokakta, uyumlu gibi ama arada kaldım çok, bakalım.
0
🌸passion rules the game
(12.01.21)
(1)

Badem sütü kesiliyor

imnotsureabout
Sıcak içecek yapımında kullanılmıyor mu kendisi yoksa ben mi beceremedim? Ev yapımı olanından bahsediyorum?
Sıcak içecek yapımında kullanılmıyor mu kendisi yoksa ben mi beceremedim?
Ev yapımı olanından bahsediyorum?
0
imnotsureabout
(10.01.21)
Muhtemelen becerdiniz. Ev yapimi vegan sutler bazen kesiliyor, bazen kesilmiyor da. Bir tutarliligi yok. Tekrar isitinca hep kesiliyordu, french press ile kopuk yaptigim ve isisini azalttigimda ise daha az kesildigini deneyimlemistim.

Ev yapimi sutlerin isiya dayanmadigini, cabuk bozuldugunu vs. fark etmissinizdir.

60 derece ustune cikilinca kesilme basliyor diye yazilmis internet kaynaklarinda.

Barista sütlerine bakabilirsiniz. Ya da daha stabil olan soya sütüyle karistirip kullanabilirsiniz.
0
buf-e kür
(10.01.21)
(8)

Kahve makinesinde fantastik filtre durumları

alperz
Saçma bir başlık oldu ama içerik de tuhaf zaten. Uzun zamandır moka potta kahve yapıyordum. Bugün bir değişiklik yapayım dedim ve kutusundan kahve makinemi çıkardım. Ancak bir sorun vardı: filtre kağıdım yoktu.Ben de temiz pamuklu ince bir bezi (eski fanila) kesip haznenin içine koydum. Kahvem moka
Saçma bir başlık oldu ama içerik de tuhaf zaten. Uzun zamandır moka potta kahve yapıyordum. Bugün bir değişiklik yapayım dedim ve kutusundan kahve makinemi çıkardım. Ancak bir sorun vardı: filtre kağıdım yoktu.

Ben de temiz pamuklu ince bir bezi (eski fanila) kesip haznenin içine koydum. Kahvem moka pota göre çekilmiş olmasına rağmen kahvenin içinde hiç telve yoktu. Süper filtrelemiş.

Soru: Ben böyle bez kullanmaya devam etsem olmaz mı? Bildiğin beyaz pamuklu fanila kumaşı. Şimdi bi sudan geçirdim bezi deterjansız. İkinciyi kullanıyorum.

BEYİN BEDAVA!
0
alperz
(05.01.21)
Amerikan bezi gibi bir şey denemenizi öneririm, kahvenin içindeki yağı da çekecektir pamuklu o yumuşak kumaş, aroma kaybedersiniz.

Zaten bu tip şeyler kullanılıyor ve aşırı mantıklı. Alttakini öneririm bir yatırım yapayım derseniz de.
dukkan.ekolojikdonusum.com
0
kullanıcıadımbuolsun
(05.01.21)
memnunsanız niye olmasın da bir süre sonra iğrenç bir hale gelmez mi o kumaş? bir de kokabilir.
0
aziz dostum jack
(05.01.21)
maske koyanı gördüm geçen gün.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(05.01.21)
pamuk sıcak suda daha fazla dağılır diye biliyorum. pek sağlıklı olduğunu düşünmüyorum sonuçta iplik üretiminde nice nice kimyasallar kullanılıyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.01.21)
www.youtube.com
yukaridaki videoya bir bakin.

kisacasi, bir bez filtreyi uygun ortamda, saglikli, kendi uzerinde mini hayatlar olusmadan, temiz tutmak; bir cocugu buyutmekten daha zor oldugu icin, tavsiye etmem.
0
buf-e kür
(05.01.21)
Geçenlerde ben de mecburiyetten bez maske koydum, aynı şekilde harika filtreledi, kağıt filtreden çok daha iyi oldu. Ama tekrar tekrar kullanmanızı tavsiye etmem.
0
creepy
(06.01.21)
akı bokunu kurtarmıyor sanırım bu işin. ya da dört beş tane bezim olacak. sirkeli suyla falan yıkıycam ki yine de garantisi olmaz bakteri makteri işlerinin...

kağıda devam.
0
🌸alperz
(06.01.21)
ben de genel olarak kağıt filtre kullansam da, filtre kağıdının bittiği ve yenisini almamış olduğum durumlarda tuvalet kağıdı veya havlu kağıt kullanıyorum. hatta bu sabah da bu yönteme başvurdum; sonuç her seferinde başarılı. :)

kullanım şekli: elinize 2-3 tur dolayabileceğiniz kadar tuvalet kağıdını veya 3 yapraklık havlu kağıdı -parçalara ayırmadan- hazneye şekilli şukullu (?!) koyun. şekilli şukulludan kastım, konik yapıya uygun fakat hiçbir yere de tek kat denk gelmeyecek bir biçimde hazneye koymak diyeyim. tek kat olursa erir, sadece dibine denk gelecek şekilde koyarsanız da kahve olma aşamasında filtresiz üst kısımlara bulaşır.

ne kadar anlaşılır ifade edebildim bilemiyorum fakat bu kullanımı kesinlikle tavsiye ediyorum. :)
0
brena
(07.02.21)
(6)

Yavru köpeklerimiz araba yolculuğunda kusuyorlar

nihannihan
2 tane 5 aylık yavru köpeğimiz var, araba yolculuklarında kusuyorlar, yarım saat içinde bile 1-2-3 kez yani o derece. Kusmalarını engellemenin bir yolu var mıdır, hap vs?
2 tane 5 aylık yavru köpeğimiz var, araba yolculuklarında kusuyorlar, yarım saat içinde bile 1-2-3 kez yani o derece. Kusmalarını engellemenin bir yolu var mıdır, hap vs?
0
nihannihan
(03.01.21)
evet, kusma önleyici bir ilaç veriliyor genelde ama adını unuttum.
veterinere danışın.
küçük oldukları için dozu önemli, buradan alacağınız tavsiyeyle hareket etmemenizi öneririm o nedenle.
0
blatta hiberna
(03.01.21)
Veterineriniz kopeklerin cinsine, kilosuna vs gore uygun olan yontemi size yazacaktir.
0
kuehles blondes
(03.01.21)
Maalesef bazı yavruşlarda bu oluyor. Yolculuk öncesi yemek yememelerine, camların aralık açık olmasına, yolu direkt olarak izlememelerine dikkat edin. Haplardan hiç kullanmadım ama bu söylediğim yöntemler işe yaradı bende.
0
wild honey suckle
(04.01.21)
kafessiz ve arka koltukta seyahat ettiklerini varsayarak eger imkaniniz var ise kafes almaniz ve seyahat esnasinda kafese koymanizi, eger kafes imkaniniz yoksa bir sekilde oturduklari alanin sert, duz bir zemin olmasini saglamanizi tavsiye ederim. dogrudan koltuk uzerinde oturduklarinda yumusak zemin fazlaca sarsilmalarina sebep oluyor. ayrica aracinizda kopeklerin bulundugu bolume ayrica serin hava verme imkani var ise kullanmanizi, yok ise usb veya cakmaliktan guc alan ek bir fani onlarin bulundugu bolume dogru dusuk seviyede calistirmanizi tavsiye ederim, genel olarak sicaga biz insanlar kadar dayanikli degiller bunu goz ardi etmeyin.
0
quietman
(04.01.21)
benim köpeğim de bazen bunu yapıyor. bi forumda birkaç mama tanesini tarçına bulayıp vermenin işe yarayacağını okumuştum. tesadüf mü bilmiyorum yaramıştı da.
0
pide
(04.01.21)
Training gerekiyor, epey sabır ve zaman istiyor. Güvenli şekilde sabit bir yerde olacaklar, hep aynı şekilde bindirip indirecekseniz, sıfır panik içinde.

Arabaya oturacaksınız 3-5 dakika asla motoru çalıştırmadan, onların sakin sakin oturmasını bekleyecekseniz. İlk on-on beş gün hep böyle olacak.

Sonra motoru çalıştırıp bekleyeceksiniz. Yine uzun tutmadan.

İnip binerken, ödül maması verin.

Sonra bir iki sokak ileriye gidip geri geleceksiniz.

Uzun yol çok iyi geliyor. Sadece uzun yolda veterinerden ilaç alın. Hiç kusmadan yol gitmiş olmaları onlara güven veriyor. Sonrasında daha kolay.
0
buf-e kür
(04.01.21)
(8)

barista sütü

harfitarif
ne menem bir şeydir bu "normal" sütlerin yanında türeyen barista sütü, neye yarar? uzun süreli kullanımda sakal mı çıkarıyor, bardağa dökülürken şekilli mi dökülüyor, kekikle beslenen baristalardan mı sağılıyor nedir?
ne menem bir şeydir bu "normal" sütlerin yanında türeyen barista sütü, neye yarar? uzun süreli kullanımda sakal mı çıkarıyor, bardağa dökülürken şekilli mi dökülüyor, kekikle beslenen baristalardan mı sağılıyor nedir?
0
harfitarif
(26.12.20)
sek markasının açıklamasında bu yazıyor.

Sek Barista Sütü

İdeal köpük oluşumu için sütün kalitesi birinci derecede belirleyici faktördür.
Sek barista süt, içerdiği doğru yağ ve protein oranı ile üst düzey lezzet ve kusursuz kremsi köpük oluşturma için mükemmel seviyede dengelenmiştir.
İçerdiği yüksek yağ oranı ve bu oranla dengeli protein miktarı kusursuz krema oluşumu sağlar.
Geleneksel sek Süt tadı tüm kahve çeşitleriyle uyumludur.
Bu sayede kahve tadını bastırmaz aksine daha rahat bir içim ve kıvam sunar.
Farklı yağ ve protein dengelerinde belirli denemeler hazırlanarak sektörün bazı önde gelen baristaları, eğitmenleri ve noktaları ile denemeler yapılmıştır ve nihai ürüne ulaşılmıştır. Ürünün yağ ve protein oranı bu kullanıma uygun özel olarak dizayn edilmiştir.
Ürünün yağ ve protein dengesinden kaynaklanan köpürme ve krema oluşum performansı deneme yapılan noktalar tarafından başarılı bulunmuştur. Sek Süt’ün geçmişten gelen hafif şekerli tadı kahve ile istenen uyumu yakalamıştır.

ama senin görseldekiler, hindistan cevizli, fındıklı falan aromalı sütler.
0
killerbee
(26.12.20)
daha yağlı olduğu için daha güzel köpürüyor. lattenin kapüçünonun üstüne böle kocaman topalak köpüğü daha kolay yapıyorsun.

görseldeki ayrıca vegan ürün. inek sütü değil.
0
kibritsuyu
(26.12.20)
anladım sayılır, teşekkür ederim. dümdüz pazarlama değil yani?

@kibritsuyu evet evet, farkındayım, takip ettiğim bir vegan hesapta gördüm zaten. "baristalardan sağılmış olamaz" diye mi dedin? sonuçta rızaları varsa ve sömürülmüyorlarsa neden olmasın :p
0
🌸harfitarif
(26.12.20)
al bunu geç işte: magaza.peysas.com.tr


0
alperz
(26.12.20)
"baristalardan sağılmış olamaz" diye demedim elbette. barista sütü denen sütlerin sadece vegan ürün üreten bu markalarda var sanıyorsanız öyle değil, normal inek sütlerinde de var olduğunu söylemek istedim.
0
kibritsuyu
(26.12.20)
Sorunuza yanıt olmayacak ama aklıma "bateri suyu"nu getirdi :)
0
burka
(26.12.20)
İyi köpürüyor, süt kesilmiyor. Kahve için gerçekten ideal. Sürekli kullanıyorum.

Neredeyse tüm vegan sütleri denedim. Otomatik makine dahi iyi ve sağlam bir köpük sağlamıyor çoğu zaman. Barista edition ile, hangi vegan süt olursa olsun çok daha iyi köpük çıkıyor. Çok açık bir texture farkı var.
0
buf-e kür
(26.12.20)
Her vegan süt aynı şekilde kopurmuyor. Barista yazanlar iyi kopuruyor. Cappuccino falan yapıyorsan ideal
0
JohnOakley
(26.12.20)
(5)

sarabi buzluga koydum

baldur2
sogusun diye 10 dakikaligina koymustum beyaz sarabi. unutmusum. donmustu, simdi cozuldu. cop mu oldu simdi bu yoksa icilir mi?
sogusun diye 10 dakikaligina koymustum beyaz sarabi. unutmusum. donmustu, simdi cozuldu.

cop mu oldu simdi bu yoksa icilir mi?
0
baldur2
(19.12.20)
Her şarap doğar, yaşar ve er ya da geç ‘ölür’. Ne kadar iyi bir ortamda saklanırsa, kendi yaşam süresinde o kadar uzun sağlıklı kalır.
soğuk sıkım yaparak daha fazla alkollü şarap elde edebilirsiniz.
şarabı buzluktan çıkarın ve yavaş yavaş erimesini sağlayın, alkol hemen eriyecek, geriye su kalacaktır. bu eriyen alkol daha yüksek alkollüdür.
0
ankarakecisi
(19.12.20)
sen ne ictin kanka? sarap mi?
0
🌸baldur2
(19.12.20)
Beyaz sarap soguk icilir kanka.
0
🌸baldur2
(19.12.20)
Çok soğuk için, çoğu kötü aromayı böylece maskelersiniz.
0
buf-e kür
(19.12.20)
ben bi kere birayı koydum unuttum sonra, dışarı çıkarıp eritmek yerine normal buzdolabı bölümünde erimesini bekledim tadı çok bozulmamıştı
0
nahtoderfahrung
(19.12.20)
(4)

Arabasiz kopek sahipleri nasil yapiyor?

pardonazbirbaksanız
merhaba, istanbulda taksiler sadece kafes ile tasimaya izin veriyor gibi duruyor. kafese girebilecek kopekler de sadece poodle tarzi cok kucuk kopekler, yani cocker gibi orta boyu bir kopegi mesela her yere kafesini goturup oyle gezmek, mesela haftasonu sahile falan goturmek mumkun degil sanki. hatt
merhaba,

istanbulda taksiler sadece kafes ile tasimaya izin veriyor gibi duruyor. kafese girebilecek kopekler de sadece poodle tarzi cok kucuk kopekler, yani cocker gibi orta boyu bir kopegi mesela her yere kafesini goturup oyle gezmek, mesela haftasonu sahile falan goturmek mumkun degil sanki. hatta o boyutta bir hayvan kafese girer mi ondan da emin degilim. arabasi olmayan kopek sahipleri haftasonu sahil yuruyusune, parka, gezmeye nasil gidiyor acaba? araban olmadan sahiplenme kesinlikle mi dersiniz acaba?
0
pardonazbirbaksanız
(17.12.20)
Pettaksi acil durumlar icin kullanilabilir.

Benim kopegim yaklasik 23 kg, ama kafesi var, kafesler sadece kücük kopekler icin degil.

Evinizin yakininda kopekle vakit gecirebileceginiz alan yoksa, cok büyük bir sorun bu. Sadece haftasonu gezmek icin degil, kopek her gün disariya cikacak ve yeterince hareket edecek. Sifir park, sifir hareket alaninin oldugu bir yerde yasiyorsaniz kopek sahiplenmeyi bir daha degerlendirin derim.

Araba olmadan sahiplendim ben. Ancak yasadigim evleri, lokasyonlarini hep kopegime gore sectim.
0
buf-e kür
(18.12.20)
1- herkes İstanbul'da yaşamıyor
2- arabası olmayanlar evlerine yakın yerlerdeki parklara götürüyor
3- Bazı taksiler alıyor
0
olaylar olaylar
(18.12.20)
Araba yoksa zor. Ben ehliyeti o yüzden aldım. Oradan çıkarın. Hafta sonu sahil yürüyüşü ya da parka yürüyerek gidebiliyorsanız olur bak, ama bu sefer de tatiller problem oluyor.
0
habarbey
(18.12.20)
duzenli yuruyusleri yapabilecegimiz park var tabi ki de endisem her yere beraber gidememek, haftasonu genellikle sahile vs giderim ve kopegimle gidebilmek isterdim bu sebeple taksicilerle cok mu tartisma yasarim onu merak ettim
0
🌸pardonazbirbaksanız
(18.12.20)
(9)

hayatinda hic patlican yememis birine

the end of time
hangi yemekten/mezeden baslamasini tavsiye edersiniz? ps. yapimi cok zor olmasin lutfen.
hangi yemekten/mezeden baslamasini tavsiye edersiniz?

ps. yapimi cok zor olmasin lutfen.
0
the end of time
(17.12.20)
Yoğurtlu patlıcan ezme/salatası

Patlıcan közlenir soyulur, doğranır. Az sarımsaklı mümkünse süzme yoğurtla karıştırılıp üzerine zeytinyağı gezdirilir. Biraz ceviz kırılabilir içine. Üzerine maydanoz doğranabilir.

Ağzım sulandı.
0
Kıllanıcı adı:
(17.12.20)
kabuklar acı gelebilir, ben de o yüzden közlenmiş derim, beğendi vb.
0
whoosie
(17.12.20)
Bu mevsimde yapmazdım, iyi patlıcan bulunmaz artık. Ama yapacaksam da musakka tipinde bir yemek yapardım, kızartılmış halini sunardım. Sadece közlenmişi çok yoğun gelir muhtemelen.
0
buf-e kür
(17.12.20)
bence de sarımsaklı ve yoğurtlu patlıcan salatası.
zor olmasın demişsiniz, o yüzden beğendi demiyorum.
gerçi zor değildir de, daha önce yapmadıysanız ilkinde onu yapmayın.
0
blatta hiberna
(17.12.20)
patlıcanın kabuklarını soyup dilimleyin. ardından haşlayın. haşladıktan sonra geniş bir yere alıp bardağın altıyla ezin. biraz soğuyunca üstüne yoğurt ekleyip karıştırın. afiyet olsun.

dilerseniz üstüne kıymalı sos da koyabilirsiniz.
0
rose parks
(17.12.20)
kizartmadan basla, patatesin falan arasinda yogurtlu.
limon eksi seversen köz patlican.
0
durgunfoton
(17.12.20)
Yaz kızartması +1 Özellikle bol sarımsaklı bir domates sosu ile
0
peki madem
(17.12.20)
karnıyarık ya da şakşuka. üfff canım istedi valla :)
0
naksidil
(17.12.20)
beğendi yanına köfte veya tavuk olabilir, sarımsaklı yoğurtlu kızartma olabilir, şakşuka olabilir.
0
aseton
(17.12.20)
(18)

Yılbaşında ne yapıyorsunuz?

pass
Sb
Sb
0
pass
(16.12.20)
Mangal. Ciddiyim.
0
fortisvita
(16.12.20)
yılbaşlarını dışarıda geçirmeyi sevmem ama arkadaşlarımla ya da ailemle olurdum normalde.
bu yıl tek başıma evdeyim mecburen.
zoom party falan yapmayı düşünüyoruz.
mücbir sebepler olursa ona da bakarım.
0
blatta hiberna
(16.12.20)
perşembe akşamından pazartesi sabahına kesintisiz sokağa çıkma yasağı var. evimizde oturup şarap falan içeriz film izleriz. olup olacağı o.
0
sir gawain
(16.12.20)
sokağa çıkma yasağı olmasa geniş aile takılacaktık, şimdi çekirdek aile takılacağız mecbur. Kuruyemişimizi alırız takılırız.
0
amusan
(16.12.20)
aileyle yemek
0
uyecik
(16.12.20)
Parti. 10-15 tane bira, sarap, viski allah ne verdiyse icicem.
0
baldur2
(16.12.20)
evde tek basima olacagim. hicbir sey yapmayacagim. suslerim, agacim hazir. kendi kendimi sevindiriyorum iste. moral oluyor.
0
batlegolas
(16.12.20)
youtube izlerim. muhtemelen dondurma sprite falan alirim. tek basima icki icmem.
0
hot potato
(16.12.20)
evdeyiz buyuk ihtimal.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(16.12.20)
bir arkadaşın evine gideceğiz yasaklar başlamadan. bahçeli falan büyük bir ev. içeriz herhalde. maksat yılbaşı kutlamak da değil, 4 günü 4 duvar arasında yalnız geçirmemek.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(16.12.20)
Ana baba kardeş ben, pasta kuruyemiş güzel yemek televizyon.

Hayaller sevgilimle Ilgaz, hayatlar PTT.
0
Hallegadola
(16.12.20)
Dağ evi. Kar. Müthiş bir toto donması yaşayacagız ama dur bakalım.
0
velvetmorning
(16.12.20)
aile ve ev, güzel ama abartılı sayıda olmayan yemekler.
0
muslugubozukhayrat
(16.12.20)
Büyük ihtimal evde olurum. Sevdiğim bir yemeği yapar, biraz televizyona bakinirim. Sevdiklerimi arar yeni yıllarını kutlarım. Güzel bir film izler sonra da yatarım.
0
mekaniker
(16.12.20)
Tek olurum, TV kuruyemiş film dizi filan. Yılbaşını seviyorum tek veya kalabalık farketmez kutlarım.
0
Benyinegulerim
(16.12.20)
Kus ucmaz bir yerde ev kiraladik. Yaban domuzlari ve geyiklerle yeni yila gireriz. Bu sene havai fisekler de yasaklandi, rahat rahat ormana gidip kopegimle yuruyuse cikarim. Sessizligin tadini cikaririm. Mis.
0
buf-e kür
(16.12.20)
Evde hanimla okuz gibi yiyip icecegiz sanirim. Youtube'dan dansoz felan mi acsak?
0
cleric
(16.12.20)
ptt
0
naksidil
(16.12.20)
(4)

devamlı süt içmek istemek

deartheodosia
nedeni ne olabilir?
nedeni ne olabilir?
0
deartheodosia
(13.12.20)
sütü sevmek, susuz kalmak
0
Tochinoshin
(13.12.20)
Niye zararlı bu süt içmek?
0
komando kani var bende
(15.12.20)
Nedeni süt ve ürünlerinin bagimlilik yapmasi, yani tükettikce daha fazla tüketmek istemenmesi durumu.

Casein ve casomorphin kelimelerini birlikte aratip, yapilmis calismalari okuyabilirsiniz.

Memelilerde yavrunun en büyük ihtiyaci olan anne sütünün -Casein üzerinden- evrimsel olarak baglayici olmasi gerekirdi diyen bir taraf var. Boylece yavrunun hayatta kalma, saglikli büyüme sansi artiyor. (β-Casein diye aratabilirsiniz, sütün hangi kimyevi bilesim nedeniyle bagimlilik yaptigina bakmak icin.)
0
buf-e kür
(15.12.20)
ben süte bağımlıyım maalesef. bıraksam günde rahat 1 lt. süt içerim; soğuk/sıcak/kahve ile fark etmiyor. çok kötü.
0
🌸deartheodosia
(18.12.20)
(4)

merkel

aynose
2005'ten beri görevdeymiş. almanya'da, halkta bu kadar uzun süre görevde kalmasına dair bir muhalefet var mı acaba?
2005'ten beri görevdeymiş. almanya'da, halkta bu kadar uzun süre görevde kalmasına dair bir muhalefet var mı acaba?
0
aynose
(09.12.20)
çok yok. kötü değil diyorlar. aslında bağlı olduğu parti hristiyan muhafazakar fakat kendisi biraz çizgi dışı. sol ya da yeşil partiye oy verenler bile çok şikayetçi değil ama zaten bu seçime katılmayacak. bırakıyor.
0
bohr atom modeli
(09.12.20)
merkel'e muhalefet edene şaşarım. kadın resmen almanya'yı altın çağına soktu.
heykelini dikseler yeridir.

almanya o kadar güçlendi ki brexit ile kendi kurallarını koymaya çalışan ve tüm eu'ya rest çeken ingiltere'ye bile yolu gösterdi ahanda şuradan git dedi almanya. koskoca ingiltere almanya'ya sen o kadar oldun mu ya dedi ve paşa paşa yoluna devam etti.
0
duyurukullanıcısı
(09.12.20)
Öyle ciddi bir muhalefet yok uzun süredir onun Kanzlerin olmasına karşı duran. Nadir bir durum değil. Kohl da çok uzun yıllar Kanzler idi.
0
buf-e kür
(09.12.20)
Zaten büyük koalisyon hükümeti var diye biliyorum, merkel bundan sonra aday olmayacak zaten. Almanya’yı 21.yyda yine başat güç yaptı kadın. Heykeli dikilse yeridir +1
0
Hallegadola
(09.12.20)
(13)

Maske tavsiyesi

sanguine
Trendyoldan 50lik kutuda siyah maske alayım dedim o kadar kötü bir sey geldi ki, maskenin ipleri beyaz, aşırı derecede dandik, çok ince. Aldıgima alacağıma pişman oldum. Şimdi yine ınternetten sipariş vereceğim, düz simsiyah renk arıyorum. Sürekli sipariş verip memnun kaldığınız yerleri yazabilir mi
Trendyoldan 50lik kutuda siyah maske alayım dedim o kadar kötü bir sey geldi ki, maskenin ipleri beyaz, aşırı derecede dandik, çok ince. Aldıgima alacağıma pişman oldum. Şimdi yine ınternetten sipariş vereceğim, düz simsiyah renk arıyorum. Sürekli sipariş verip memnun kaldığınız yerleri yazabilir misiniz, trendyol olursa daha güzel olur ama şart değil.
0
sanguine
(04.12.20)
bgood marka çok iyi.
0
piotr
(04.12.20)
Evony marka alıyoruz. Hepsiburadadan daha uyguna geldiği için ordan sipariş veriyorum.
0
purplee
(04.12.20)
Evony en iyisi
0
catch the arrow
(04.12.20)
Evony +1
0
mrmlq
(04.12.20)
evony +1
0
kablelvuku
(04.12.20)
Bu cok ovuluyor, ben de grisini alicam: ty.gl
0
mor oje
(04.12.20)
roll
0
regina phalange
(04.12.20)
evony'den memnun kalmadim, meltblown katman olup olmadigi belli degil (en azindan ambalajinda boyle bir bilgi yok)
are medikal maske aldim. cok iyi ve ambalajlanmasi mukemmel www.trendyol.com

www.n11.com
0
exlibris
(04.12.20)
evony maskeler güzel duruyor kulak lastiği de rahatsız etmiyor ama 3 katlı olmasına rağmen meltblown katmanı göremedim ben kesip baktığımda.

şimdi are marka maske sipariş verdim bekliyorum bakalım gelmesini.
0
bigcaptain
(04.12.20)
Anneme babama sunu yolluyorum hep. Memnun olduklarini soylediler: Musk Atelier Ffp2 N95, trendyoldan gonderiyorum.
0
buf-e kür
(04.12.20)
melantis'in maskeleri hem uygun hem metblownlu. ben hep beyazını alıyorum ama siyahı da var. trendyol'dan bakabilirsiniz.
0
spirit crusher
(04.12.20)
Evony de meltbown yok diye biliyorum. O yüzden bedava olsa ne takarım ne de yakınıma taktırırım. B good ve are dışında maske almam
0
Mistyimage
(04.12.20)
migrostan "ece" marka aldım, annem kesip bakmış içine.
ondan önce eczeneden mavi ve kalın bişey alıyordum.
0
jimjim
(05.12.20)
(3)

Karantina sırasında köpeği olanlar napıyor ?

mirty
Selamlar,Pozitif ya da temaslı olan kişiler 14 günlük süreçte köpeklerini ne yapıyorlar ?Buna karşın hazırlık yapan var mı? yarın bigün başıma gelirse işin içinden çıkamadım
Selamlar,

Pozitif ya da temaslı olan kişiler 14 günlük süreçte köpeklerini ne yapıyorlar ?
Buna karşın hazırlık yapan var mı? yarın bigün başıma gelirse işin içinden çıkamadım
0
mirty
(04.12.20)
Ek tasma vs. sizin köpeğinizi düzenli olarak çıkaracak eşe dosta şimdiden verilir.

Çevrede köpek dolaştıran biri var mı? Varsa iletişime geçilip fiyat alınır. Hatta bir iki kere verin, alışsın.

Düzenli olarak çıkaracak biri yoksa acil olarak köpek pansiyonu bakın, fiyat alın, kapasitelerini de sorun. Buraya da bir günlüğüne bırakabilirsiniz, acil durumda çok sıkıntı yaşamaz köpeğiniz böylece.

Türkiye’de tanıdığım herkes ya bir şekilde virüsü kaptı ya da temaslı. Bir şekilde bu gerçeği kabul edip önleminizi şimdiden almanızı tavsiye ederim.

Ek olarak, bu soru sorulmuştu. Duyurunun arama fonksiyonundan bakabilirsiniz.
0
buf-e kür
(04.12.20)
Ben ped med alırım diyorum balkona, umarım öyle bir şey olmaz ama...
0
passion rules the game
(04.12.20)
Bizimkinin kafasına silah dayasan eve yapmıyor, pansiyon mantıklı geldi
0
🌸mirty
(04.12.20)
(3)

Hamburg'da tek kisi icin yasam masrafi nedir?

Paratoner
Tek kisi ve tutumlu bir insan diyelim.Ulasim kartini ücretsiz edinecek ve bir wg-odasinda yasayacak. Bunun kirasini ve yeme-icme gibi masraflari da düsününce aylik ortalama ne kadar bir miktar gereklidir?
Tek kisi ve tutumlu bir insan diyelim.

Ulasim kartini ücretsiz edinecek ve bir wg-odasinda yasayacak. Bunun kirasini ve yeme-icme gibi masraflari da düsününce aylik ortalama ne kadar bir miktar gereklidir?
0
Paratoner
(26.11.20)
aylık 900 euro'ya kral bir öğrencilik hayatı yaşanır.
0
benevolent sun
(26.11.20)
Hayat tarzına göre değişir. Kira için 300’den fazla ödenmezse eğer minimum bir 600 euro gerekir.
0
but that was just a dream
(26.11.20)
750 civarında... Hamburg pahalı bir şehir. Hem tutumlu olacak, hep ucuz yiyip içecek ve evde yemek yapacak... Kuruş sayması lazım.

Tabii şanslı olup kiraya 450-500 vermezse, biraz daha düşebilir aylık gider.
0
buf-e kür
(26.11.20)
(18)

Hiç Anlaşmalı Evlilik Teklifi Aldınız mı?

koskoca kirpi
Merhaba, 35 yaşında er kişiyim. Daha önce Ankara'da memurken 1 kişi tayin için evlilik teklif etmiş, hatta üzerine para da teklif etmiş fakat haliyle kabul etmemiştim. Artık kamuda çalışmıyorum. Yalnız son 5 senede bugün 3. kez (totalde 4 oldu) kıdem tazminatı almak isteyen bir arkadaşım daha "Kirpi
Merhaba, 35 yaşında er kişiyim. Daha önce Ankara'da memurken 1 kişi tayin için evlilik teklif etmiş, hatta üzerine para da teklif etmiş fakat haliyle kabul etmemiştim.

Artık kamuda çalışmıyorum. Yalnız son 5 senede bugün 3. kez (totalde 4 oldu) kıdem tazminatı almak isteyen bir arkadaşım daha "Kirpi nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum diye başladı" direkt anlaşmalı evlilik teklif etti. Artık tipimden gereksiz bir güven mi veriyorum karşı tarafa, yoksa enayi mi belliyorlar anlamadım. Hiç sizin başınıza geldi mi? Bir insan biriyle niye anlaşmalı evlensin, her iki taraf için de çok riskli değil mi? Bu son teklif eden de tee üniversiteden 15 yıllık arkadaşım.
0
koskoca kirpi
(26.11.20)
kıdem tazminatı için de evlenmezsin ya:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.11.20)
@şifresini unutan adam ben de onu diyorum alsan alsan kaç para kıdem alacaksın 10 sene desen 100 bin aldın aldın, yani bunun için anlaşmalı evlenilir mi saçma sapan ben de onu merak ediyorum. Yani ondan soruyorum ben de bilmediğim bir şey mi var, yoksa çok mu olağan bu durum da bana mı denk gelmedi başkasından.
0
🌸koskoca kirpi
(26.11.20)
ilk kez bu tür bir şey duyuyorum, belki benim çevremde hiç olmadığındandır bilemiyorum ama evlenmek kolay boşanmak zor. evlenmenin ve boşanmanın türlü yükümlülükleri var, hayatın hiç ummadığın şekilde zindan olabilir. karşındaki fikrini değiştirdiği anda yıllarca uğraşman gerekebilir. punduna getirirse belki nafaka bile ödersin:) gerek var mı?
0
her giriste sifresini unutan adam
(26.11.20)
heueheu, bu erkek milleti tuhaf :) anlasmali diyerek size oltayi atiyorlar, kidem tazminati, tayin vb. isimlerle... sonra nafaka odeyerek geciyor hayatiniz; yeni bir gelir kapisi'dir; dikkat edin
0
sweetoffice
(26.11.20)
Müthiş olaymis. hayatımda ilk kez duydum ve çok güldüm.

Herhalde cidden çok güven veren, etliye tuzluya karışmayan, kendi halinde bir adamsın.

Tabii Nafaka işi de olabilir.
0
westblack
(26.11.20)
Nafaka işi boş iş. Bu tarz evlenen insan sizden nafaka istemezler. İsteyemezler. Öyle uzun davaları falan kaldıramazlar. Anlaşmalı evlilik çokta yasal bir şey değil.

Benim kafama şu takıldı.Bu yaşınıza kadar niye evlenmediniz ? 35 yaşındasınız. 20 yaşınızdan beri sizi tanıyan kadın sizinle neden evlenmek istiyor ? Bu kadınların hepsiyle arkadaş mısınız ? Yoksa görücü usulü bir evlilik mi söz konusu olacaktı ?
0
ycaycayca
(26.11.20)
Şakasına da olsa 2 kere aldım bende, kendim zaten iyi Bi yerde değilim ama arkadaşlarım nasıl kötü Bi yerdeyse böyle Bi şeyi akıllarından geçirdiler.
0
valarmurgulis
(26.11.20)
Ben almadım da, bir arkadaşımın babası (evet babası, lise çağında çocuğu olan evli adam) almıştı yıllar önce. Paraya ihtiyaçları vardı, kadın da türkiye'de kalmak isteyen bir rus'tu, iyi para teklif etmişti. Adam ve eşi ciddi ciddi düşünmüştü, tabi önce adamın eşinden boşanması lazımdı, işin ilginci eşi de olumlu bakmıştı ilk başta. Sonra reddettiler.
0
pati
(26.11.20)
@ycaycayca Vallahi yazdığım gibi kıdem tazminatı dedi, işten ayrılacağım hakkımı yedirmek istemiyorum istifa etsem komple alacağım kalacak falan dedi. Zaten evlenmek gibi bir niyetim yok şu an için ne kendisiyle ne de başka biriyle.

@valarmurgulis Ben de yani kendi yağımızda kavruluyoruz modundayım, bir de dediğiniz gibi zaten içlerinden biri zamanında şaka ya falan dedi girdi konuya, "hiç olmasa benim akraba geniş bir sürü altın gelir falan" dedi yokladı. Olur mu öyle saçma şey konusuna getirince ben, iyice şakaya falan vurdu fakat sonra biriyle evlendi 2 sene sonra da boşandı. Şu an yurt dışında master yapıyor misal o hala aklımdadır. Acaba o evliliği öylemiydi diye.
0
🌸koskoca kirpi
(26.11.20)
bir kere aldım. 4 kere iyiymiş yalnız. en çok para edeni kabul et bence :)
0
prizmatik
(26.11.20)
Öğretmen çocuğu olarak böyle evlilikler olduğunu biliyorum. Evlilik sözleşmesi yapıyorlar zaten boşanmak da kolay oluyor.
Bana eşim evlendikten sonra mal ayrımı sözleşmesi teklif etmişti. Olmayan malın neyini paylaşıyoruz diyip kapatmıştım konuyu.
0
cilekli pasta
(26.11.20)
Sizin durum cidden ilginç.
Ben başlığı görünce vatandaşlık veya tayin işini düşündüm. Tayin icin görücü usulü sevgisiz evlilik oluyor.
Ama sizin durumda 15 sene boyunca bu kadın / kadınlar. Sizinle birlikte oldular mı ? Birliktelik oldu mu ?
Cevap hayir ise . Neden sizi tercih ediyorlar . Kadın milleti bizden daha akıllıdır. Sizde birşey görmeseler istemezler.
0
ycaycayca
(26.11.20)
Herkes niye bu kadar şaşırmış anlamadım. 4 fazla olmuş tabii de etrafınızda fazla memur varsa bu da olabilir bir şey. Yakın bir arkadaşım da tazminat alabilmek için anlaşmalı evlilik teklifi almıştı. Evlenmekte boşanmakta kolay anlaşmalı olduktan sonra bir dilekçeye imzaya bakıyor. İki tarafında çıkarı varsa yapılabilir bence.
0
anarsika
(26.11.20)
Nafaka için olabilir. Aldığın mallara ortak olmak için olabilir. Bu teklifi kabul edecek adam süzme olmalı. Kadın zararlı çıkmaz, olan erkeğe olur.
0
kickboxer
(26.11.20)
Yok, öyle bir teklif almadım. Teklif etmeyi düşündüğüm olmuştur, ama ciddi ciddi düşündüğüm hiç olmamıştır. Biraz vizyon ya hu! Hani Kanada vatandaşlığı, iyi bir ülkede oturum izni vs. anlarım da...


Olaylar Ankara’da mı geçiyor? Çok merak ettim.
0
buf-e kür
(26.11.20)
doktorlar öğretmenler o kadar çok yapıyordu ki, kimsenin başına bir şey geldiğini de duymadım. kıdem için yapanları da duydum. ben hiç almadım da böyle şeyler olabiliyor. yani 100 bin lira için evlenir bi çok insan bana tuhaf gelmiyor. sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın. gidip 2 şahitle bir imza atıp, iş bittikten sonra da bir dilekçeyle 2 dakikada boşanabiliyorsun, pek bir riski yok. çalışan iki taraf varken nafaka vs de çıkmaz. ancak karşı tarafın ciddi deli olması lazım olayı uzatması için.
0
red g
(26.11.20)
Şaşılacak bişey yok hakkariye Şırnak'a tanıyor kimsenin yolunu bilmediği bir köye. En az 4 yıl orda kalması gerekiyor. Bundan kurtulmak da batıdan Bi meslektaşla evlilik yapmaktan geçiyor. Çok basit Bi nikah sonra da boşanıyorsun. Öyle Bi yerde olsam ben de denerdim.
0
valarmurgulis
(26.11.20)
"Artık tipimden gereksiz bir güven mi veriyorum karşı tarafa, yoksa enayi mi belliyorlar anlamadım"

güven derken, işler halledildikten sonra çamura yatmayacak, sorun çıkarmayacak bir insan olduğunu düşünmüşlerdir. sonuçta gerçekten evlenmek için bir evlenmek değil bu. enayi olarak görülmeyi nasıl bağdaştırdığını ise anlamadım. sonuçta bir süre evli kalıp boşanacaksın. kaybedecek bir şeyin yok, hatta sana da kazandıran şeyler (üzerine para verme) varmış yazdığın kadarıyla.

tayin için evliliği duymuştum da kıdem tazminatı için duymamıştım. çok mantıklı olay.
@red g +1 "sonuçta aynı eve filan çıkmayacaksın, düğün vs yapmayacaksın"

askerde insanların (subay, astsubay) elli liralık yol ödeneğinin bile peşinde ne kadar kendini paraladığını görmüştüm. burada çok daha ciddi kazanımlar elde edilebiliyor. neden olmasın. bana gelse evlenirim :D
0
tabudeviren
(26.11.20)
(5)

Şarjlı Diş Fırçası Kullananlar

AlsterWasser
Fırçalarınızı (o takılıp çıkarılabilen kısmı) gün içinde nerde muhafaza ediyorsunuz? ortalama ne kadar sürede yeni fırçaya geçiyorsunuz?
Fırçalarınızı (o takılıp çıkarılabilen kısmı) gün içinde nerde muhafaza ediyorsunuz?

ortalama ne kadar sürede yeni fırçaya geçiyorsunuz?
0
AlsterWasser
(26.11.20)
kullanımdan sonra başlığı yıkayıp, kurulayıp tekrar olduğu yere takıyorum. ortalama 2-3 ayda değiştiriyorum.
0
kobretti
(26.11.20)
Bir yere kaldirmiyorum basligi, duruyo makinenin kendisinde takili halde.


3 ayda bir yeni baslik takiyorum.
0
baldur2
(26.11.20)
fırça başlığı kutusu var bende, eşimle birlikte aynı makineyi kullandığımız için işimiz bitince başlıkları çıkarıp sudan geçirip kutusuna kaldırıyoruz, kutu eğimli biraz, içinde kalan su süzülüyor zamanla. o yüzden kutuyu da birkaç günde bir bulaşık makinesinde yıkıyoruz, başlıkları da 2-3 ayda bir değiştiriyoruz. fırçanın kendisi su geçirmez zaten, durulayıp lavabonun kenarında bırakıyoruz.
0
orient blue
(26.11.20)
Kutusuna koyuyorum, kutusunu da birkac haftada bir temizliyorum.

2-2.5 ayda bir yeni fircaya geciyorum. 3 ayi bulmuyor genelde.
0
buf-e kür
(26.11.20)
Banyo dolabının içinde, takılı halde duruyor öyle. 5 ayda değiştirdik sanırım ama uzmanlar ne öneriyor bilmiyorum.
0
elorelia
(26.11.20)
(17)

Çin aşısını yaptırır mısınız?

kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Teyzem Ankara şehir hastanesinde pandemi bölümünde çalışıyor. Birçok doktor oraya gelen çin menşeli aşıyı yaptırmış hatta aileleri için de sıraya girmişler. Başka hastanelerde de gönüllü olarak yapılıyormuş zaten.Çinden gelen her şeye karşı çok mesafeliyim, siz güven duyuyor musunuz? Kendin
Selamlar,

Teyzem Ankara şehir hastanesinde pandemi bölümünde çalışıyor. Birçok doktor oraya gelen çin menşeli aşıyı yaptırmış hatta aileleri için de sıraya girmişler. Başka hastanelerde de gönüllü olarak yapılıyormuş zaten.

Çinden gelen her şeye karşı çok mesafeliyim, siz güven duyuyor musunuz? Kendinize yaptırır mısınız ya da en azından risk altındaki yakınlarınız için düşünür müsünüz? Şahsen Almanya'da üretilen aşıyı seçmek isterdim ancak ona ne kadar ulaşabiliriz bilmiyorum.

Fikir belirtenlere şimdiden teşekkür ederim

Edit: Çin'e duyduğum güvensizlik test kitlerinin geri gönderilmesi, İngiltere'nin bozuk pcr testleri için geri ödeme istemesi vs. yüzünden.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(26.11.20)
güvenmeyip ne yapacağım? corona olup ölüm ihtimalini mi bekleyeyim?
evet, almanyadaki aşı gelse ya da satın alabilsem, tıbbi bilgimle değil tamamen psikolojik sebeplerden pfizerı tercih ederim.

not: öyle bir algı oluştuştu ki çin sanki insanları ddt böcek ilacı gibi aşıyla öldürecek sakat bıracak falan.. bir tek türklerden duyuyorum bir de buna benzer şeyleri yine hayal dünyası yani.
0
jimjim
(26.11.20)
24 yaşındayım, hiçbir kronik hastalığım yok, sporcuyum. Bu sebeplerle ben koronaya yakalanıp atlatmayı yeğlerim. Ama kronik hastalığım olsa, yaşım biraz daha ileri olsa, sırf komplo teorileri var, Çin'in aşısı kötüdür falan diye yaptırmamazlık etmezdim. Adamlar içine zehir koyacak değil ya, en kötü ne olabilir yani.
0
hitokiri kenshin
(26.11.20)
Sıra bana gelene kadar ne olduğu ortaya çıkar zaten. O yüzden yaptırırım.

Çin'den gelen şeylere önyargım yok. Dünyadaki malların önemli bir bölümü Çin'den geliyor zaten. Apple bile üretimini Çin'de yapıyor.
0
himmet dayi
(26.11.20)
Çin aşısı olduğu için değil ama bana niyeyse yeterince test edilmemiş yalap şap piyasaya sürülmüş geliyor o yüzden ilk etapta yaptırmazdım.
0
matilda
(26.11.20)
3 aşıyı da yaptırmayı düşünmüyorum.
0
westblack
(26.11.20)
Valla ben şimdiden olurum ya da olmam diyemiyorum. Gelişmeleri, sonuçları araştırmaları takip eder ona göre karar veririm. Ama şu an yaptırmamaya daha yakınım galiba.
0
Amaranta ursula
(26.11.20)
benim fikrim, şimdi yazdım: eksisozluk.com
0
asbe
(26.11.20)
Vatandaşına değer veren ülkeler aşıya başladıktan sonra düşünebilirim. İlk etapta kobay faresi olmayı düşünmüyorum tabii ki de.
0
roket adam
(26.11.20)
Ben olmayı düşünüyorum. Komplo teorilerini hiç sevmem. Kaldı ki klasik usullerle üretilmiş bir aşı olduğu için en kötü senaryonun antikor seviyesinin düşük olması dolayısıyla korumamasi olacağını sanıyorum.
0
aslil
(26.11.20)
Alman versiyonu varken olmam.

Cin, USA ve Almanya´dan daha etkili bir asi yapsaydi ya da dünyada sadece onlardan ciksaydi asi, olurdum.
0
buf-e kür
(26.11.20)
Asla düşünmüyorum
Uyanık olalım . Çin'den gelen ilk görüntülerde yollarda patır patır insanlar ölüyor düşüyordu (güya)
Şimdi dünyayla dalga geçer gibi eğleniliyor, partiler veriliyor.

Wuhan dışında (ki o kadar kalabalık olmalarına rağmen) diğer önemli şehirlerinde dikkat çeken bir salgın da olmadı.

Bir de aşı çıkarmışlar (tıbbi ekonomi ya da tıbbi kapitalizm)
Bunu pazarlayacaklar. Fakirler için mi ?

Anti virüs yazılımları gibi. satmak için önce virüsü yay sonra anti virüs satın al.

Aliexpress ile Çin'den nerdeyse zamanında bedavaya ürün getirenler için çin aşısı ile korunmak çok zor olmasa gerek .

Biraz düşünen, neden aşı konusunda bu ısrar ve acele edildiği hususunu araştırmalı.
0
Erva
(26.11.20)
Yani bilimsel anlamda guvensizlik duyacak ne gibi bir sebep var bilmiyorum. Sonucta bu asi merdiven alti fabrikalarda cocuk isciler tarafindan uretilmiyor.

Ayrica herkesin kacirdigi onemli bir nokta var bu da Cin'in koronavirus arastirmalari konusunda dunyanin en iyisi olmasi su an. Adamlar 2003'deki SARS'tan beridir haril haril koronavirus calisiyorlar, birsuru bu konuda ozellesmis viroloji enstituleri var hatta birisi de Wuhanda en basindan beri komple teorilerine hedef olan enstitu.

Bu kadar uzun yillardir koronavirus calisip buna asi gelistirmeye calisan arastirmacilara acikcasi daha guvenirim. Cunku on yillardir arastirdiklari konu bu, diger cogu firma gibi opportunistik bir sekilde asi arastirmalarina girmediler. Tabi sonuclar belli olunca gorecegiz ne kadar etkili oldugunu ama gereksiz bir on yargiya sahip olmaya gerek yok.
0
Haldamir
(26.11.20)
4 kişilik ailemde, yarımıza pfizer yarımıza sinovac yaptırma kararı aldık. ikisinden birinin herhangi bir olumsuz etkisinde ailemizin %50'si hayatta kalsın diye.
0
makarnavodka
(26.11.20)
çin'e hiç güvenemiyorum. şu an net konuşmak pek doğru olmaz ama yaptırıp yaptırmamayı ciddi ciddi düşünürüm. uluslararası bir onayı olmadan yaptırmaya hiç sıcak bakmıyorum.türk yetkililerin ya da çin yetkililerin yaptıkları/yapacakları açıklamalara güvenmem. eğer alman aşısı yaptırma şansım olursa içim rahat bir şekilde yaptırırım ancak çin aşısını yaptırsam bile hiç güvende hissetmem.
0
draconas
(26.11.20)
herkes ülkelerden bahsediyor fakat Alman, Amerikan, İngiliz vs. olanlar m-rna aşısı yani daha önce hiç böyle ürün yok ortada. Onun yan etkisi farklı bir etkisi var mı hiç bilinmiyor, şirketler için de iyi fırsat çok büyük bir insan grubu üzerinde deneyip görmüş olacaklar. Halbuki Sinovac'ınki geleneksel aşıymış yani virüsün zayıflamış hali kullanılan vs. Bu yıllardır yapılıyor ve yan etkileri biliniyor. Etkisi m-rna aşıları kadar iyi değil diyorlar o da faz3 tamamlanınca ortaya çıkacak.

Eğer batı kurumları Çin aşısını onaylarsa (Rusya ve Çin'den gelen onaya güvenmem o ayrı, ama batı Çin aşısını onaylarsa) gidip bilerek çin aşısı bile yaptırabilirim.
0
nhk ni youkosu
(26.11.20)
Uzmanlığa saygı duyarım. Güvendiğim bir iki doktora sorarım. Abi ne diyorsunuz derim.siz yaptırdınız mı derim. Yaptır denirse yaptırırım. Bekle denirse beklerim.
0
ycaycayca
(26.11.20)
İlk tercihim aşı olmamak fakat mesleğim yüzünden zorunlu olarak aşı olmam gerekecektir. Umuyorum ki Sinovac aşısını yaparlar. Almanya/Amerika kökenli diye mrna aşısını olacak değilim. Bazılarının bu aşıya ölüp bitmesini ise hakkında hiçbir şey bilmemelerine bağlıyorum.
0
catch the arrow
(26.11.20)
(2)

Köpeği olan biri covid olursa

hair freak
Nasıl oluyor, kim çıkartıyor bu köpişi? Karantinada olur evin diğer fertleri (varsa eğer) yoksa da temaslı sayılabilir dışarıdan bunu üstlenecek kişi. Burada var mı böyle bir tecrübe yaşayan?
Nasıl oluyor, kim çıkartıyor bu köpişi? Karantinada olur evin diğer fertleri (varsa eğer) yoksa da temaslı sayılabilir dışarıdan bunu üstlenecek kişi. Burada var mı böyle bir tecrübe yaşayan?
0
hair freak
(24.11.20)
ev bahceli. oyle bisi olsa salarim kopeeegi isini gorur.
0
allanpoe
(24.11.20)
İlk kez karantinaya girdiğimde bahçede oldukça fazla vakit geçirmiştik. Ancak yine de köpeğin hiç dışarı çıkmaması içime sinmedi, gezdirecek kişiye ekstra tasma verdim, gelince kendi tasmasını takıyordu.

Köpekten geçme riski gerçekten çok çok az. Almanya’da köpekle iletişime geçen kişi temas etmiş sayılmıyor.

Bunu önceden düşünüp, onu gezdirecek birini bulmak ve para teklif edip düzenli gezdirmesini sağlamak en mantıklısı. Ya da 2 hafta bakım yerlerine, köpek oteline bırakacaksınız.
0
buf-e kür
(24.11.20)
(3)

Almanya'da Eğitim

liberal
19 yaşında bir genç almanya'da lisans eğitimi alacak ve sonrasında da almanya'da yaşamak istiyor.Bu kişi bilgisayart mühendisliği veya Elektrik elektronik mühendisliği bölümlerinden hangisini seçerse çok daha kolay iş bulur ve çok daha iyi bir maaş elde eder.Teşekkürler.
19 yaşında bir genç almanya'da lisans eğitimi alacak ve sonrasında da almanya'da yaşamak istiyor.

Bu kişi bilgisayart mühendisliği veya Elektrik elektronik mühendisliği bölümlerinden hangisini seçerse çok daha kolay iş bulur ve çok daha iyi bir maaş elde eder.

Teşekkürler.
0
liberal
(24.11.20)
Elektrik elektronik çok niş bir alan, bilgisayarla is imkanı olarak karşılaştırılabilecek belki makine vardır. Maas olarak almanyada daha çok maaş diye bir şey yok, hangisini severek yaparım diyorsa eğer para temel kıstas ise onu seçsin
0
wiekannich
(24.11.20)
iki bolumde de iyi oluktan sonra iyi maas alir. hatta iki bolumden herhangi birinde egitim aldiktan sonra da bir diger bolum ile ilgili isi de yapabilir.

onemli olan hangisini severek yapacagi. cunku universiteler mesleki ve akademik olarak temel konulari ve arastirma methodlarini ogretir. ama kisinin mesleki yeterlilige sahip olmasi ise o kisinin universite harici zamanlarinda meslek edinecegi konuya ilgi duymasi, kendini egitmesi, ve tecrube edinmek amaciyla bos zamanlarinda gonullu emek harcamasina bagli. bu da kisinin o isi cok sevmesi ile ilintili.

kisaca almanyada benim gordugum kimse kimseye sirf bir bolumden mezun diye is vermiyor, kisi kendini hangi alanda gelistirdiyse o alanda is bulabilir, cok kazanabilir. dolayisi ile hangisini daha cok seviyorsa bos zamanlarini kendini gelistirmek icin kullanir.

benim tavsiyem bu iki alandan birinde tercih yapacak kisinin bu isleri yapan firmalarda tecrubeli kisilerin dogal calisma ortamlarini ziyaret etmesi, ne yaptiklarini gozlemlemesi, bilgiler edinmesi ve hangisini cok seviyorsa onun egitimini almasidir.
0
emrahday
(24.11.20)
Sectigi bolumde cesitli nedenlerle devam etmek istemezse, bolum degistirebilir, simdi aklina yatana kayit olsun.

Masterda elbette bolum degistirmek daha zor ancak Almanya´daki sistem Bachelor ogrencisine bu konuda daha rahat imkanlar veriyor. Mühendis arkadaslarimin hepsi cok farkli maaslar aliyorlar, ayni okulun ayni doneminden mezunlar.
Demek o ki, baslangic seviyesinden sonra bulundugu sirket ve konumu, kendini gelistirmesi maasini etkiler.
0
buf-e kür
(24.11.20)
(5)

Viski Bozulur Mu?

birisi
Merhabalar,Elimde bir şişe Chivas Regal var.. Kapağı yaklaşık 3 yıl önce açıldı, ara ara içildi.. Yaklaşık 1 yıldan uzun süredir de kapalı duruyor. Bozulmuş mudur? İçilir mi?
Merhabalar,

Elimde bir şişe Chivas Regal var.. Kapağı yaklaşık 3 yıl önce açıldı, ara ara içildi.. Yaklaşık 1 yıldan uzun süredir de kapalı duruyor.

Bozulmuş mudur? İçilir mi?
0
birisi
(23.11.20)
ne kadar iyi kapatilirsa kapatilsin alkolu ucmus olabilir, kola gibi dusunun siseyi acip sonra kapatinca ilk gunku tadi olmuyor. 3 yil da az bir zaman degil
0
exlibris
(23.11.20)
Hayır o sürede bozulmaz. Işık ve sıcaklığı minimalde tutmaya çalışın ideal içim için.
0
buf-e kür
(23.11.20)
Yüksek alkollü içkiler öyle kolay kolay bozulmaz
0
kisa
(23.11.20)
götür hocam afiyetler.
0
makarnavodka
(23.11.20)
Bozulmaz, benim yerimede için.
0
kanlakarisikyagmur
(23.11.20)
(7)

menstrual cup deneyen oldu mu?

tuborg yesili
Deneyimleriniz neler? Tavsiye eder misiniz? Kullanmayi dusunuyorum.
Deneyimleriniz neler? Tavsiye eder misiniz? Kullanmayi dusunuyorum.
0
tuborg yesili
(22.11.20)
eşim denedi. kullanıyor. çok memnundu.
0
kolasevmiyorum
(22.11.20)
link.tospotify.com

Bunu bu podcsastde konuşmuşlar
0
freebird5406_2
(22.11.20)
kullaniyorum, tavsiye ederim. cok buyuk kolaylik hakikaten. hayat kalitesi arttirici bir urun diyebilirim. ozellikle geceleri.
0
orange coffee
(22.11.20)
Kac senedir kullandigimi hatirlamiyorum. Aslinda 7-8 once duymustum kullananlardan ve neden o zaman baslamadigima yaniyorum. Cok buyuk rahatlik ve daha iyi hijyen demek benim icin. Tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(22.11.20)
3 seneyi geçti.

hiç düşünme bile.
aşırı rahat.

sözlükte yazmış olmam gerek. sorun varsa, özelden sorabilirsin.
0
janderzel zartanyan
(22.11.20)
Ben 7 senedir falan tampon kullanan insanım, büyük heyecanlarla aldım fakat bende sızdırma yapıyor. Bir türlü doğru şekilde yerleştiremiyorum sanırım. Bir kaç ay denedim. Fakat sonra vaz geçtim.
Tampondan daha kullanışlı değil benim gözümde. Ben hem çevreci hemde uzun vadede ekonomik olduğunu düşündüğüm için tercih etmiştim.
0
zimbirik
(22.11.20)
youtu.be

www.youtube.com
www.youtube.com


şurda incelemeleri var. bazı vidyolar sponsorluydu. ama genel olarak boyları falan varmış. ek bilgi olur.
0
sttc
(22.11.20)
(4)

Almanca A1 Sorusu

jimjim
Do you like (going to)swimming? derken neden "Gehst du gern schwimmen?" diyoruz? "gehst du magst schwimmen?" diye sorulamaz mı mesela?
Do you like (going to)swimming? derken neden

"Gehst du gern schwimmen?" diyoruz?
"gehst du magst schwimmen?" diye sorulamaz mı mesela?
0
jimjim
(22.11.20)
Sorulamaz. "gehst du gern schwimmen?" denilebilir.

"Schwimmst du gerne?"

Ya da

"Magst du schwimmen?"

cümleleri de "yüzmeyi sever misin?" ya da "yüzmekten hoşlanır mısın?" anlamı verir.
0
Paratoner
(22.11.20)
"magst du schwimmen gehen" seklinde kullanirsaniz "yüzmeye gitmek ister misin?" anlamina da gelir.
0
ben de
(22.11.20)
Gerne bir kalıp. O yüzden onu kullanmalısınız.
0
ruhen hastayim ben
(22.11.20)
Almanca gramer bilgisine bakmanızı tavsiye ederim, İngilizce ile pek bir alakası yok.

Sorununuz fiili tespit edememek ve söz dizimini bilmemekten kaynaklanıyor. Mögen mi fiil, schwimmen mi fiil yoksa gehen mi?

Almanca gramer kitabı edinin, ya da internet kaynaklarından yararlanın derim. Fiili tespit etmeden yürümez o iş.
0
buf-e kür
(22.11.20)
(12)

Sevildiğinizi ne zaman anladınız?

plutongezegendegilmi
The 5 Love Languages diye bi kitap okudum, oradan aklıma geldi. Eleman insanların sevgilerini (romantik ilişkilerde) nasıl gösterdiğini (ve sevildiklerini nasıl anladıklarını) kategorize etmiş falan, ilginç bi kitap, konuya ilgi duyuyorsanız tavsiye ediyorum.Soruma gelince, "şunu yaparsa sevdiğini a
The 5 Love Languages diye bi kitap okudum, oradan aklıma geldi. Eleman insanların sevgilerini (romantik ilişkilerde) nasıl gösterdiğini (ve sevildiklerini nasıl anladıklarını) kategorize etmiş falan, ilginç bi kitap, konuya ilgi duyuyorsanız tavsiye ediyorum.

Soruma gelince, "şunu yaparsa sevdiğini anlamış olurum" gibi genel örneklerden çok spesifik anılar bekliyorum, ama ayrıntı vermek istemezseniz genelleme de olur. İşte "süper bir şirketten iş teklifi aldı ama benimle aynı şehirde kalmak için gitmedi", "o akşam gözlerindeki ışıltı beni çok etkiledi" vs. gibi.

Yaşadığınız hangi olay size sevildiğinizi hissettirdi?
0
plutongezegendegilmi
(18.11.20)
Baya düşündüm tek cümlede nokta atışı bir cevap verebilir miyim buna diye ama bütün hikayeden tek bir kare çıkarınca ya çok anlaşılır olmuyor ya da sevginin bir işaretiymiş gibi görünmüyor.

Affetmek derim ama yine de. Çok kırıldığı halde, yaptığın şey kaldıramayacağı bir şeyse bile affedip unutmaya çalışması sevginin en büyük işareti olur benim için.
0
IncredibleMau
(18.11.20)
Çok çok eski bir ilişkimde, kız arkadaşım bana günlerce uğraşıp bir yapbozu tamamlamış, sonra da çerçeveletip vermişti. O kız beni deli gibi seviyordu zaten ama böyle jestleri de vardı. Normalde gözlerimin içine baktığında sevgisini görebiliyordum. Sadece bana öyle bakıyordu.

Başka bir ilişkimde, kavga ettikten sonra, ağlayarak hadi barışalım diye kucağıma geldiği zaman anlıyordum. Ya da birbirimize milk and mocha linkleri gönderdiğimizde.
0
stewie
(19.11.20)
kitabı üsküdardaki heeps coffeenin kitaplığında görmüştüm ve okumuştum kız arkadaşımla zamanında.
gayet güzeldi
ikimiz de beğenmiştik
sorunların nasıl çözüleceğini anlatan yararlı bir kitap
kitabı alacaktım, fakat unutuldu senin duyurana kadar, eyvallah sağolasın bu arada ))

sorunun cevabına gelince, uyumsuz ve huzursuz biri olmama rağmen ''beni tolere etmesi''
0
megacracker
(19.11.20)
yazmak isterdim ama karşı cins hiç öyle sevmediği için duyuruya cevap veremiyorum ya... çok acıklı haldeyim :'(
0
candide
(19.11.20)
yemeğini paylaşmayı sevmeyen biri olmasına rağmen, yurt dışında yediğimiz ve bir daha muhtemelen yiyemeyeceği bir yiyeceğin son ısırığını bana vermesi.
ben ayı gibi önceden yedim bitirdim, etrafı izliyorum. öyle gözüm kaldı da kıyamadı da değil. çok güzel bu sen ye diye yedirmişti.

tabii bunu en spesifik bir sevgi gösterisi olduğu için anlattım, yoksa öncesinde de sevildiğimi hissediyordum. çünkü yukarıda dendiği gibi sevgi denen şey öyle bir olayla anlaşılabilecek kadar kapsamı dar bir şey değil. o spesifik şeyi yapar ama onun haricinde hayatı zindan eder mesela, buna sevgi demem ben. sevgi pek parmakla gösterilebilecek bir şey değil bence, daha genel bir his hali.
0
Jux
(19.11.20)
önemsiz sayılabilecek günlük ihtiyaçlarım karşıdaki kişi tarafından düşünüldüğünde anlıyorum ben. sevmediğim şeyler yemeğe konmadığında bir de. heheh. aslında şimdi hatırladım. biraz özel bir anı olacak ama bir keresinde dönercide sıra beklerken unuturum diye telefonla aranıp sevmediğim için "dönerine sos koydurma" denmesi de aklımda yer etmiş. aslında zamanlama açısından sevildiğimi gösteren bir detay olduğunu düşünmüyorum ama dışarıdan dinleyen biri için hoş bir anı olabilir.
0
bohr atom modeli
(19.11.20)
Facebook'tan şu mesajı göndermişti:

"sanki hep seni aramışım gibi, yastığımın kenarı senin için boşmuş gibi"

Çok hoşuma gitmişti. Evet üniversitede kızlar teklif ediyordu :)
0
heidi'nin dedesi
(19.11.20)
Vallahi bana seni deli gibi seviyorum demişti. Bu da yetmişti. Bir de başka sevişiyordu. Koklayarak falan. Oradan demistim kızım velvo sen bu adamla sittin sene ayrılamazsın. öyle de oldu. Tabi şimdi el ense gürrş falan ediyoruz. daha bir 20 yılımız vardır. Ben önce ölürum. amin allahım sen meseleyi biliyorsun.
0
velvetmorning
(19.11.20)
Söyledigin de anlarim. Zaten hicbir iliskimde her mesajdan, konusmadan sonra 'luv you xoxo' seklinde konusmalar olmadi. Söylerler, anlarim. Ses tonu, söyleyis sekli elbette etki eder.

Birinin benim icin fedakarlik yapmasi, bir jest yapmasi, maddi-manevi hatta benim icin icine girecegi fiziki bir zorluk o kisinin beni sevdigini göstermez. Kendimden biliyorum. Bunlar daha cok kendimizle ilgili durumlar.
0
buf-e kür
(19.11.20)
Ben sevilmemişim ya, genelde ilişkilerim bittikten sonra yaşananlar beni bu düşünceye itti. Ben hiçbirini hiçkimseye yapamazdım.
0
antihero
(19.11.20)
babam hiç cin ali almadı bana küçükken. çocukluk travmam bu benim. çok saçma çocukça diye bana gitti 15 serilik başka bir kitap aldı. çocuktum ki zaten.

sınıfta herkes cin ali onu yaptı bunu yaptı bununla tanıştı der anlatır dururdu. bütün sene her gün kaçıncı kitapta olduklarını anlatıp durdular, bense aval aval baktım, ah o kötü çocukluk günleri. okuma dersinde hoca bana çok okutamazdı, okutunca da kimse birşey anlamaz o sefer onlar yüzüme aval aval bakardı. hala kendimi hiçbir sosyal arkadaşlık grubuna ait hissedemem. bu ilk travmadan ötürü belki de kimbilir.

bunu bir arkadaşıma anlatmıştım, sana doğumgününde cin ali alacağım demişti. mesela o gün inanılmaz sevildiğimi anlamıştım.

onun haricinde sevildiğimi beni düşünmesi ile anlarım. pahalı hediyeden nefret ederim. beni düşünüp eldiven alması, termal tayt almasını bile!(evet yaşadığım yer çok soğuk) seksi bir iç çamaşırına yeğlerim mesela.

şahsıma göre, övgü sözleri ahmaklarındır. akıllı ve zeki adam sevgisini davranışlarında gösterir.
0
mobydick
(19.11.20)
5 gündür görüşemedik ve özledi diye, 3 gün sonra Türkiyeye dönecek olmama rağmen, yarım gün görüşmek için kalkıp yurtdısına geldiginde sevdigini hissetmiştim.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.11.20)
(12)

yulafı neyle yiyorsunuz

condom kurşunu
yoğurdun içine başka ne koyup yiyebilirim?
yoğurdun içine başka ne koyup yiyebilirim?
0
condom kurşunu
(18.11.20)
Muz - elma
0
fakyoras
(18.11.20)
Tarçın, muz, orman meyveleri/çilek (donmuş da olur), çikolata parçaları, kakao çekirdekleri, chia tohumu, iki damla vanilya özütü, fındık fıstık gibi şeyler, fıstık ezmesi...
0
kobuzchu kiz
(18.11.20)
bal, kirmizi herhangi bir meyve (cilek vs), cikolata
0
yemektehamsivar
(18.11.20)
Muz seftali ve kuru meyveler
0
red g
(18.11.20)
Muz, cici bebe, turna meyvesi, kuru üzüm, Antep fıstığı, granola. Hepsini süt ve biraz yoğurtla karıştırıyorum. Tadına doyum olmuyor.
0
catch the arrow
(18.11.20)
Porridge denilen şeyi, çok ince kesilmiş yulaf ile yapıyorum. Üstüne tarçın, ham kakao taneleri, chia, fıstık ezmesi ve meyve (kışın olgun Trabzon hurması ya da elma gibi meyveler) koyuyorum. Çok tatlı çektiyse canım, eser miktarda akçaağaç şurubu da koyuyorum.
0
buf-e kür
(18.11.20)
dümdüz haliyle de seviyorum baya (soğuk sütle de fena olmuyor ama yoğurtla daha iyi). İçine bi şey koymak istersem de evde bulunan kuru meyveleri, fındık ceviz vs kuruyemişleri falan koyuyorum. Bal, pekmez, çikolata gibi ekstra tatlandırıcılara ihtiyaç yok bence ki baya kalorili oluyor o zaman. Dediğim gibi normalde sade tüketmek daha iyi ama çok tatlı çekiyorsa canım işte kuru incir kayısı falan varsa koyuyuroum biraz
0
nundu
(18.11.20)
ben badem, tarcin ve kuru dut koyuyordum en cok oyle hosuma gidiyor.
0
in vino veritas
(18.11.20)
donmuş kırmızı meyveler, taze muz, kuruyemiş üçlüsünü karıştırıyorum.
0
bohr atom modeli
(18.11.20)
yoğurt-bal-yulaf-kuru meyve-ceviz vs.

yoğurt-az pekmez-yulaf-kuru meyve-ceviz vs.

yulaf olarak değil de yulaflı meyveli müsli olarak alıyorum.
0
orpheus
(18.11.20)
Ben tatlı sevmiyorum, makarna sosuyla pişirip yiyorum tuzlu olarak. Sarımsak, domates, biraz su, tuz ve yulaf. Kekik de yakışır.
0
inawen
(18.11.20)
'buf-e kür' yazdığına benzer bir şey yapıyoruz. Mükemmel oluyor.
0
chavezding
(18.11.20)
(4)

Alkol ve Kilo

üç gün gündüz
Alkol kilo alımına neden olur mu? Teşekkür ederim.
Alkol kilo alımına neden olur mu? Teşekkür ederim.
0
üç gün gündüz
(17.11.20)
evet. alkol yagdir.
0
yemektehamsivar
(17.11.20)
alkol alırken yanında yenilen mezeler, cips çerez fındık fıstık, ayrıca alkol sonrası mide kazıntısı ve gecenin bir yarısı yenilen pizzalar dürümler. Esas olarak bunlar kilo alımına sebep olur. Yanında hiç bir şey tüketmeden sadece alkol alırsan o kadar etkisi olmaz. Tabi ne içtiğine de bağlı 2 kadeh şarap ya da 2 duble rakı o kadar da etki etmez, ama 10 bira içiyorsan eve o kilo aldırır.
0
zikardo
(17.11.20)
Alkolün kendisi doğrudan kilo alımına neden olmaz. Neden? Kilo alımı dediğimiz şey vücuda alınan ekstra besinlerin/fazla kalorilerin enerji olarak depolanması için yağa dönüştürülmesidir. Yağa dönüşebilecek ürünler nelerdir? Besin değeri olan ürünlerdir. Yani protein yağ ve karbonhidrat. Alkolde bunlar var mıdır? Yoktur. O nedenle yağa da dönüşmez. Çok basit bir mantık.

Ha ama karbonhidrat içeren alkol ürünleri yok mudur? Vardır. Orada da fazla alınan karbonhidrat yağa dönüşebilir ama yağa dönüşen madde alkol değildir dediğim gibi karbonhidrattır. O da eğer kalori aşımı olursa yağa dönüşebilir.

Peki alkolün kendisi vücutta nasıl bir işlem görür? Şöyle bir işlem görür: Alkolün kendisinin, yani etil alkolün kendisinin karbonhidrat yağ ya da protein değeri yoktur dediğim gibi, bir besin değeri yoktur, ayrıca vücut tarafından da tanınmaz, o nedenle sisteme girdiğinde doğrudan karaciğere gönderilir ve orada bir takım kimyasal işlemlere uğrayarak metabolize edilir (karaciğerde dehidrogenaz enzimi aracılığı ile önce asetaldehit ve asetik aside daha sonra da karbondioksit ve su aşamasına kadar yıkılır) sonra da idrarla atılır, sahip olduğu enerjisi/kalorisi de bu işlem sırasında harcanır, yani diğer enerji kaynakları gibi kaslarda karaciğerde ya da yağ hücrelerinde depo edilmez enerji kaynağı olarak. Bununla birlikte alkolün kendi enerjisi kullanılamaz fakat yukarıda da dediğim gibi bira gibi tahıl kökenli alkol kaynaklarında tahıldan gelen kaloriler kullanılabilir, bunun da normalde alınan karbonhidrattan bir farkı yoktur. Toplam kalori alımı aşılırsa bu karbonhidratlar da yağa dönüşebilir.

Daha net anlaşılması için şu örneği vereyim: Her gün bir şişe votka içsen bir gramı bile yağa dönüşmez kilo aldırmaz. Nedenlerini yukarıda saydım.
0
angelus
(18.11.20)
Tek başına bir ölçek değil. Hayatımın en ince dönemi, en çok alkol tükettiğim dönemiydi.

Gün içinde başka ne tüketiliyor? Ya da ne kadar alkolden bahsediyoruz? Aktüel olarak kilom değişmedi, karantinadan beri haftada ortalama iki şişe şarap bitiriyorum. Günde bir, bir buçuk kadehe denk geliyor.

Kilo alanlar genelde ya çok abartırlardır ya da yanında aşırı gıda tüketiyorlardır.
0
buf-e kür
(18.11.20)
(8)

Filtre kahve kağıtlarının hangisi iyidir ?

joehigashi
Kütahya porselenin v60 seramik filtre kahve demleme ekipmanını aldım lakin demleme için kağıt da gerekiyor. Konu hakkında pek bilgim yok internette bir çok filtre kahve kağıdı mevcut rossman da 10 tl ye n11'de 50 tl ye filtre kahve kağıtları mevcut. Hangisini tercih etmem gerekir ? Fiyatın bu kadar
Kütahya porselenin v60 seramik filtre kahve demleme ekipmanını aldım lakin demleme için kağıt da gerekiyor. Konu hakkında pek bilgim yok internette bir çok filtre kahve kağıdı mevcut rossman da 10 tl ye n11'de 50 tl ye filtre kahve kağıtları mevcut. Hangisini tercih etmem gerekir ? Fiyatın bu kadar farklı olması kahvenin lezzetini çok fark ettirir mi ?
0
joehigashi
(17.11.20)
Merak ederek ilave bir şey de ben eklemek istiyorum bu kağıtların beyaz ve açık kahverengi olarak 2 rengi oluyor bunların farkı nedir?
0
kilimanjaro
(17.11.20)
filtreler arasında dikkat etmeniz gereken en önemli özellik boyut (3 numara 4 numara vs) kabınızdan taşma yapmayacak herhangi bir filtre kullanabilirsiniz.

kahverengi filtre kağıtları ile beyazlar arasında süzme anlamında bir fark yok. fakat kahverengi olanlar işlenmemiş kağıtdan elde edildiğinden daha doğa dostu.
0
akiskan
(17.11.20)
Kahverengi olanlar doğa dostu olmanın yanında sizin sağlığınız için de daha sağlıklı.
0
mobydick
(17.11.20)
Günlük hayatta kullandığımız kağıt üretim aşamasından beyaz olarak çıkmıyor, beyazlatma için ağartma işlemi uygulanıyor. Beyaz filtre kağıdı ağartma işlemi yapılmış olanlar, açık kahverengi kağıtlarsa işlenmemiş olanlar. Ağartma işlemi yapılmamış kağıtlar kahveye çok hafif kağıt tadı bulaştırabiliyor ama doğa dostu. Kahverengi kağıtlar kullanırken kağıdı önceden hafif ıslatarak bu tat değişimini önlemek mümkün, beyaz kağıtlardaysa bu işleme gerek kalmıyor.

Fiyat farkı kağıt kalitesinden ve sayısından da kaynaklı olabilir. Ben Tchibo nun beyaz kağıtlarını kullanıyorum, orta kalite bir filtre kağıdı. Açıkçası kahveci işletmiyorsanız günlük içeceğiniz 2 - 3 bardak için aradaki farkı anlamanız zor olacaktır.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(17.11.20)
Filtre kağıtlarının kalitesi kahve aroması geçirgenlik oranına göre belirleniyor diye biliyorum. O da arkalarında yazar %98-99-99,5 falan. Yani hem kavveyi tutup hem de birebir geçirmektir aslında marifet olan. 100'e yakın olan iyidir.

Bende aynı markanın bir adet işlenmemiş kağıt yani sarı olanı var onda 99 yazıyor. İşlenmiş beyaz olanında da 99,5 yazıyor. Yani o teknik olarak daha iyi ama pratikte bu farkı anlıyor muyum, anlamıyorum. Bence her kağıt iş görür de önemli olan kahvenin kalitesi.
0
ananiyimioguz
(17.11.20)
coffee.stackexchange.com

şunu inceleyebilirsiniz. karşılaştırma yapmışlar.
0
i ve been mistreated
(17.11.20)
starbuckstaki (4) veya tchibo'nunki güzel. Tchibo'nunki daha çok süzüyor gibi gelmişti bana, tam tersini istediğim için Starbucks'ta satılanı alıyorum. (40'lılar 11 lira gibi bişey, tchibo 80'liyi en son 18 liraya mı ne almıştı birkaç ay oldu ama)

Boyut önemli demişler evet önemli lakin v60'ta suyu sen üstten koyduğun için taşma veya su içme gibi bir durum olmaz. Makinelerde belki sıkıntı oluyordur bilemiyorum. Ama v60, chemex gibi şeylerde zaten sen üstten parça parça verebilirsin suyu.
0
nhk ni youkosu
(17.11.20)
v60 icin Rossmann bildigim kadariyla kagit satmiyordu.

v60 filtresi alin, Hollanda menseeili olanlari tavsiye ederim. Sanirim Japonya´dan gelenler daha kagit tadi veriyordu, James Hoffmann test etmisti.

Evet tat farki oluyor, akis hizi farkliligi da var.
0
buf-e kür
(17.11.20)
(9)

Sevilmeyen Bir Şehirde Yaşamak Zorunda Kalmak

semsettin
Merhaba arkadaşlar Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum.
Merhaba arkadaşlar

Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.

İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.

Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
0
semsettin
(13.11.20)
kobuzchu kiz'a ek olarak; siz acaba "buyumeyi" sevmemis olabilir misiniz ? cocuklugunuzu, gencliginizi ozluyor olabilir misiniz ? evlilik, cocuk, is derken bunlar mi size zor geldi acaba ?
0
sweetoffice
(13.11.20)
Cevaplar için teşekkür ederim.

@kobuzchu kız

Sosyal çevrem kısıtlı evet, pandemi öncesinde de kısıtlıydı. Ancak pandemiden önce dediğiniz aktivitelerin bir kısmını yaptım, evet, fakat Ankara Kalesi beni çevresi itibariyle ürkütüyor mesela. Bakın hiçbir şehri kötülemek istemiyorum, belki sorun bendedir fakat ben Çankaya ilçesi sınırları hariç eşimin elini tutup güvenle yürüyemiyorum pek fazla. Yani benim doğduğum memlekette insanlar sokaklarda yaşar, gece bile ara sokaklarda şortlu, etekli kızları bulabilirsiniz. Ben erkek olarak akşam bile dışarı çıktığımda eşimin kıyafetine karışmak zorunda kalıyorum. Yaşamayan bilemez. Deniz kıyısı rahatlığı ile iç bölgelerin soğukluğu ile ilgili bir durum belki bahsettiğim. Her yer bina, her yer gri geliyor bana. Çok klişelere girmek ve suçlama yapmak istemiyorum. Benim hissettiklerim bu. Yoksa güzel bir konsere, tiyatroya, oyuna gittiğimde mutlu oluyorum fakat Ankara "sokakta" yaşanabilen bir şehir değil. Ben özgürce kilometreler yürüdüğüm zamanları özlüyorum.

@sweetoffice

Büyümeyi sevmediğim kesinlikle doğru bir tespit fakat eşimle kendi şehrimde olsak daha mutlu oluruz diye düşünüyorum. Kısa zaman gittiğimizde zaten kendimi daha mutlu hissediyorum. Yalnızken bile yapacak bir sürü şey buluyorum. En basitinden deniz kenarında oturmak, sevdiğim semtlerin sokaklarını turlamak gibi. Ama burada bunu yapamıyorum. İzmir'de de çalıştım. Orada da dertlerim vardı fakat her gün umutla beklediğim bir şeyler yoktu, genel anlamda 10 üzerinden 5-6 mutlulukla yaşıyordum. Şimdi (pandemi öncesinde de) 2-3 puanı geçmiyordur herhalde.

@imojeen

İkimizin İzmir'de tatmin edici bir iş bulması biraz zor gibi gözüküyor. O burada mutlu. Halbuki ikimiz de İzmirliyiz ve ailelerimiz orada. Ama düzen burada oturdu işte.

Bazen düşünüyorum. doğu illerimizden birine, küçük bir şehire de gidebilirdim. Orada ne yapardım diye. Bunları düşününce yaptığım şımarıklık diyorum. Ama kendimizi mi avutuyoruz yoksa modern kölelik düzeninde her şeyi normalleştiriyor muyuz bilmiyorum. Sevdiğim şehirde, memleketimde bile yaşaamıyorsam, hangi refahtan, hangi haktan bahsediyoruz diye düşünürken buluyorum kendimi bazen.
0
🌸semsettin
(13.11.20)
sürekli arkanıza baktığınız için önünüzdeki yeni yolları göremiyorsunuz. kafanızın içi tamamen arkaya dönükken görmeniz imkansız. sevecek şeyler bulmakta zorlanmanızda bu nedenle, zihniniz o kadar ön yargılarla, geçmişle ve izmirle dolu ki yeni şeyler için alan yok zaten.

ön yargılarınızı ve geçmişte yaşamayı bir kenra bırakırsanız ancak o şekilde yeni bir hayat kurmanız mümkün olur.
0
Phoebe
(13.11.20)
Hocam 2 yol var.

a- Dönebilecek bir yol bulmak
b- Sevmeyi öğrenmek.

İkisinden birini başarabilirsiniz, hiçbir şey imkansız değil.

Sadece b şıkkına gidilecekse:
Biraz fazla taraflısınız. Ankara o kadar cehennem ve güvenilir olmayan bir yer değil. Bunu bir süre orada yaşamış ve hala da kardeşi orada yaşayan biri olarak söylüyorum. İzmirli olup Ankara'da yaşayan arkadaşlarım da epey var. Her şehrin kendine göre güzellikleri ve zorlukları var. Kabullenmek ve harekete geçmek lazım.
0
lcha
(13.11.20)
Ankara’da üniversitem nedeniyle üç yıl yaşadım.

Her fırsatta İstanbul’a geri döndüm. Bunun sosyal çevreyle bir alakası yok. Sosyal hayatımda hem etkinliklere katılıp hem de sosyal projeler yürüten, sürekli ekip çalışmasına katılan bir insanım çünkü. 5 yıl uzaklığa rağmen hala çok yakın olduğum bir arkadaş grubu da edindim.Yine de sevmedim şehiri. Tiyatro oyunlarını takip etmekle, müze gezmekle şehir sevilmiyor. Arkadaş çevresiyle de sevilmiyor.

Çünkü çirkin. Soluk. Akşam sokakları boş. Kışı insanın dışarıda vakit geçirip, gezip dolaşacağı şekilde geçmiyor. Ayrıca İç Anadolu insanı biraz şey, zor.

Şımarıklık değil. Sevmediğinizi kabullenip başka şehirde iş arayın. Keyifsiz yaşamanın ve bir yeri zorla sevmeye çalışmanın ne manası var?
0
buf-e kür
(13.11.20)
Denizi olan bir kentte doğup büyüyüp, öğrenci olarak 5 sene ankarada yaşamış biri olarak cevap vermeye geldim. Ve verilen cevaplara göz atınca kobuchu kız +1 gibi olacak.

Ben de ilk bir iki sene hiç keyif alamamış alışamamıştım. İhtiyaç duyduğum şeyleri bile alamıyordum. Eve gidince alırım diyordum. İlk yıl 40-45 otobüs biletim vardı saymıştım. Mezun olurkense bambaşkaydı.

Öncelikle Ankaradaki gerçekten en güzel şeylerden biri Devlet Tiyatrosu. (şuan içinde bulunduğumuz süreci hariç tutuyorum) Hala orada izlediğim bir çok oyunu mutlulukla hatırlıyorum. İstanbula geldim yine sayısız oyun izledim ama asla yerini tutmuyor. Ankaradaki bütün sahnelerde gidip oyun izlemişliğim vardır. O açıdan bile güzel. İstanbul gibi ulaşmak için sürünmüyorsunuz. Bence sık sık gitmeye çalışın bilemiyorum sever misiniz ama.

Sonra Ankara yürümek, dolaşmak için çok güzel bir şehir bence. İstediğiniz yere şıp diye de varabiliyorsunuz. Küçükesad, Bestekar, Tunalı, Tandoğan, ve hatta Sakarya Caddesi bile gezinmesi eğlenceli yerler gibi gelirdi bana. Buralarda arkadaşlarınızla yiyip, içip eğlenebileceğiniz yerler için seçenek de çok. İsterseniz 2 saatte moddan moda takılabilirsiniz.
Ben mesela binaların üst katlarında bar cafe bistro kitapevi şu bu olması olayını ilk kez Ankarada görmüştüm. Çok garip gelmişti. Karanfilde filan hiç kafamı kaldırıp bakmamışım bu binaların üstünde ne var acaba diye. Sonra onu keşfedince tek tek çoğunu denemiştim.

Ben avm hiç sevmem ancak Ankara da Kent Parkı çok severdim mesela. Belki içindeki Arkadaş Kitap evinden ve çok büyük olmasına rağmen az dükkan olmasından dolayıdır. O kitapevini saatlerce dolaşmak çok hoşuma giderdi çünkü rahatsız edecek pek bir şey olmazdı. Kalabalık yoktu, sakindi.
Mogana bisiklet sürmeye yürüyüşe gidebilirsiniz.

Biraz da Phoebe +1 olsun. Bence orada size aileyle beraber hatta bazen kendi kendinize yapması eğlenceli şeyler bulabilirsiniz.

Bence her boş vaktinizde Ankarada gitmediğiniz/yapmadığınız bir şeyleri deneyin. Onları yaparken başka şeylerle de karşılaşırsınız derken derken bir şeyler çoğalır.
0
a perfect lie
(13.11.20)
Uzun uzun ne güzel cevaplar yazmışsınız ya. Güzel insanlarsınız. Çok teşekkür ederim hepinize. Burada farklı bakış açıları görüyorum, kendimi değerlendirmemi sağlıyor.

Umarım bol bol cevaplar gelir. İnsanların tecrübelerini ve fikrini öğrenmek beni sevindiriyor.
0
🌸semsettin
(13.11.20)
Sorun şehirlerle alakalı değil. Bulunduğunuz şehir Ankara değil de İstanbul'un deniz kıyısında yer alan güzel, sakin, güvenli bir semti olsa yine aynı hissederdiniz. İzmir'e taşınsanız yine aynı şekilde amaçsızca yaşayıp, hayattan keyif almamaya devam edeceksiniz. Siz sanırım yaşadığınız sorunlara çözüm olarak İzmir'i görüyorsunuz ama öyle değil.

Ankara, İzmir'e zıt bir şehir değil. Siz İzmir'de taşınsanız orada yaşasanız hayatınız daha güzel olacaksandığınız hiç böyle düşünüyorsunuz. Üstelik İzmir'in her noktası sizin anlattığınız gibi değil.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ankarada izmirde çöp şehir. Tatavaya hiç gerek yok İstanbul'a gel :D

Buf e kür Ankara'nın durumunu çok iyi özetlemiş. Ağzına sağlık.
0
eazy
(13.11.20)
(22)

Pfizer-Biontech in aşısını olur musunuz?

ya ben lan neyse
güvenir misiniz?
güvenir misiniz?
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Olurum.
0
hayirsiz
(12.11.20)
olurum,

grip, zaturre, tetanoz asisini da cok arastirmadan oluyoruz
0
exlibris
(12.11.20)
olurum, böyle şeylere değer veriyorum.
0
Bruce
(12.11.20)
Aşı karşıtı değilim ama ilk yaptıranlardan olmam sanırım.
0
battal gemalmaz
(13.11.20)
Yan etkileri belli degil geyigini de anlamiyorum, 30 sene bekliceksiniz yani?
0
baldur2
(13.11.20)
Olmam, ilkokul zamanı yapılanlar hariç hiç aşı yaptırmadım çünkü hiçbirinin işe yaradığını düşünmüyorum.
0
Uncle Sam
(13.11.20)
aşı açıklanmadan olma ihtimalim vardı, olmadım ama çekindiğimden değil tembellikten.
0
ludwig boltzmann
(13.11.20)
Konetsu +1.

Biri dusuncelerimi dile getirmis nihayet, oh be.

Aynisini grip icin de dusunuyorum, grip olursam 1 hafta yatar iyilesirim, o yuzden asisini olmuyorum her yil. Yasim genc, bagisiklik sistemim guclu, yedigime ictigime dikkat ediyorum, 1 hafta hastaliktan yatsam hayatimda biseyler degismez, bu riski alabilecek luksum var. Henuz hic grip olmadim yetiskin olali. Tavsiye ya da aksini yapani yargilama degildir, kendi kendime uygun gordugumu anlatiyotum sadece.

Olursem de kismet.
0
taurina
(13.11.20)
Olurum çünkü araştırmaların başarı oranı var. Benim aşı olmam başkasına bulaştırmamam demek. 1 haftada geçiririm diyenlerin 2 hafta Korona karantinasında kalacaklarını zannetmiyorum, illa dışarı çıkacaklar, bu da aşısızlara bulaştırma demek. Hala bunları konuşuyor olmak garip.
0
kaset
(13.11.20)
Risk grubunda olsam, ya da etrafimda asemptomatik tasiyici olarak farkinda olmadan riske atabilecegim birileri olsa tabii ki de asisini olurum. Bu ayni hastayken kimseye bulastirmamak icin evde oturmak gibi bir sey. Su an bile, tam tamina 9 aydir, evden market/park disinda bir yere cikmadim, tanidigim insanlarla parklarda gorustum, daha kalabalik bir ortamda bulunmamin ardindan (hafta sonu parklarin normalden kalabalik oldugu zamanlar mesela) 2 hafta evden cikmayacak sekilde hareket ettim. Tum bunlarin arkadsindaki motivasyon, benim vurdumduymazligim yuzunden bir baskasina zarar gelmemesi, kendimi korumak degil.

Yakinimda riske atabilecegim kimseler, colugum cocugum vs yok. Korona sonrasi olusabilecek saglik sorunlarinin da riskini almaya raziyim kendim icin. Yasadigim yerdeki saglik otoritelerine de epey guveniyorum. Su asamada asiyi nufusun 1/3une yapacak sekilde planladilar, risk grubundaki insanlari onceliklendirecek sekilde.
0
taurina
(13.11.20)
güveniyorum. gelip saplasalar keşke enjektörü de kurtulsak. bıktım artık bu kapalı hayattan
0
avatar is back
(13.11.20)
evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum, zaten şu anda bile istesem de istemesem de karantinadayım işlerden dolayı.

nüfusun üçte biri zaten olacak, bu da salgını oldukça geriye çekecektir.
özellikle risk grubundakilerin olması elbette gerekli, aşı karşıtı değilim ama ilk etapta yaptıranlardan olmam.

grip aşısı da hiç yaptırmadım ve grip olmuyorum yıllardır.
ama konu bundan çok aşının fazla yeni olması.
yaşam tarzımdan dolayı süreci inceleme lüksüm olduğu için yaptıracaksam da beklemeyi tercih ederim.
sürekli insan içinde olsam farklı düşünebilirdim belki.

edit:
bir de eklemek isterim ki, "aşı geldi, corona bitti" gibi bir şey yok.
grip aşısı da var ve gribin de kökünü kurutamıyoruz çünkü her yıl mutasyona uğrayan bir virüs söz konusu.
her yıl yapılan grip aşıları da buna göre yenileniyor.
bakteri olsa tamam, o farklı.

yani "herkes aşı olursa hastalığın kökü kuruyacak, aşı olmayanlar yüzünden kurumuyor" durumu söz konusu değil.
herkes aşı olsa da bu devam edecek.
aşıyı olanın bile hastalanmayacağı kesin değil, en ufak bir mutasyona bakar.
sadece aşı olanın ölme riskini azaltacak ve toplum genelinde öldürücülüğü ve salgının gücünü aşağı çekecek.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
olurum
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
Konetsu +1

Multimilyarder şirket daha da zengin olsun diye kendimi denek yapmaya hiç noyetim yok. Herkes olacak diye şart olsa dağa kaçarım, yine o aşıyı olmam. Panik sebebiyle bu şekilde yalap şalap piyasaya verilen bir aşıya hiç güvenim yok. Cahil diye siz yapistirmadan söyleyeyim, avusturyada moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim.
0
JohnOakley
(13.11.20)
Olurum. Bünyem çok kuvvetli. Yan etki falan da olmaz bende.
0
stewie
(13.11.20)
Bir tarafta koronayi vefat etmeden gecirsek bile cigerlerde yaratacagi hasar diger tarafta asi. Ben asiyi alayim
0
turkuaz
(13.11.20)
çoğu kişi olmadan olmam.
0
buiret
(13.11.20)
Ben olurum. Kendi tahminlerimden çok kendi doktorumun önerilerine uyuyorum.

Olmayana da “aşı karşıtı gerici” muamelesi yapmam. Herkesin kendi vermesi gereken bir karar.
0
buf-e kür
(13.11.20)
Güvenirim ve olurum.

Kasıtlı olarak aşı olmayanlar yarın birgün dünyada birçok ülkede hastaneler, kamu hizmetleri, toplu bulunan alanlar (kafe, restorant vb.) banka şubeleri, sınıflar, ofisler ve hatta toplu ulaşımdan bile faydalanamayacak göreceksiniz.
0
Lethe
(13.11.20)
bizi ülkeye gelip de sıra bana gelen kadar (öncelik sağlım çalışanları, yaşlılar, kronik hastalar vs olur) zaten etkisi az çok belli olur, ona göre pozisyon alırım. büyük ihtimalle olurum yani.
0
candide
(13.11.20)
muhtemelen şöyle olur, şu an çoğu şirket home office çalışıyor herkesi yavaş yavaş ofislere çağırırlar ama aşı olduğuna dair belgeyi şirkete iletmek kaydıyla. hali hazırda sahada çalışanlara bu belge zaten zorunlu olur.

yani pek kişisel tercihe bırakılmaz bu durum. tabii yeterince aşı dozunun tedarik edildiğini varsayarsak.

ben herhalde kendi isteğimle olmazdım, karantina-maske-sosyal mesafeye dikkat ederek yaşamaya devam ederdim bir süre daha.
0
juninho77
(13.11.20)
Cocukken, 10 yaşlarındayken grip aşısı olmuştum annem ol dedi diye. Sonra orta kulak iltihabı geçirdim. Denenmisi bile böyle olabiliyorken çalışmaları için önceden yine o çalışmaları gerçekleştiren kurum ve mevkilerdeki kişilerin kısa olduğunu söylediği sürede çalışmaları tamamlandı denen bir aşıyı olmam. Olmak için kosturanlara da bundan sonra şüpheyle bakacağım.
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
(18)

alkolsüz veya alkollü restoran

blatta hiberna
merhabalar,bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.normal restoran
merhabalar,

bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?
meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.
yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.

normal restoranlardan söz ediyorum, illa balıkçı ya da ocakbaşı tarzı yerlerden değil.

geriye sadece sokak arası kebapçıları, esnaf lokantaları, fastfood restoranları, mantıcılar, çorbacılar falan kalmıyor mu?
ve bu sosyal hayatı çok fazla kısıtlayan bir şey değil mi?

mesela bir çift olarak giyinip kuşanıp güzel bir ortamda akşam yemeğine (içki içmeden) çıkmayı, bir iş ya da arkadaş toplantısına katılmayı zorlaştırmıyor mu?
yani bir risotto yersin, yanında da su veya maden suyu vb. içersin mesela gibi.

daha önce 1-2 tanıdığımda şahit olduğum bir şey bu.
dini nedenlerle olmadığını söylemişlerdi ama çok didikleyip soramamıştım, anlam da verememiştim.
aşağıdaki duyurulardan birinde görünce aklıma geldi.
amacım kimseyi incitmek değil, samimiyetle sebebini merak ediyorum.

edit:
daha çok yemek yenip hemen kalkılmayacak, bistro tarzı yerlerden bahsediyorum.


edit2:
cevaplar için çok teşekkür ederim.
zaten anlaşılacağını düşünerek "dini sebepler dışında" diye belirtmemek benim hatam tabii ama ben daha çok dini "olmayan" sebepleri soruyorum.
dindar olan, öyle yaşayan birinin restorana, bistroya gitmemesi normal zaten.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
Dini neden olabilir, değilse alkol kokusundan rahatsız oluyor olabilirler.
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
turkiye'de iken boyle ciddi zengin ama dindar bi musterim vardi, genelde luks kebapciya gidilirdi. icki olmadgina bakma, ickili restoran fiyatina iteliyorlar herseyi.

ayrica risotto'nun yaninda maden suyu icsen bile, yemegin icinde %99 ihtimal beyaz sarap var zaten, fyi.
0
try again fail again fail better
(12.11.20)
Beni mesela bira ve şarap kokusu çok rahatsız ediyor. Migrenim nüksediyor ve midem bulanıyor:/
Bir arkadaşım da dini kaygılardan ötürü gitmediğini demişti.

Edit: @JohnOakley ve @kanlakarisikyagmur+1
Özellikle @johnOkley'in dediği gibi genelde insanlar alkolün etkisiyle sarhoş sapitip çok saçma sapan hareketler yapabiliyor. Birkaç kere sarhoş olmadığını iddia edip mekanda kendini rezil eden arkadaşim olmuştu. Ayrıca bu tipler ısrarla ben sarhoş değilim sarhoş olma eşiğim çok yüksek deyip kendilerini kandırıyor. Bir de sarhoş olma kafası çok farklı haliyle içen karşısındakinin de alkolune eşlik etmesini isteyebilir.
0
Amaranta ursula
(12.11.20)
İçkili restoranların olayı farklı. O yüzden olabilir.

Rakı-balık mekanlarına kimse 1 saatlik bir yemek için gitmiyor. Gidenler en azondan 4-5 saatlik bir 'eğlence' için gidiyorlar. Bu nedenle böyle mekanların gürültüsü çok fazla oluyor. Ortamı da yemek yiyip kalkmak için fazla hareketli.

Ben sadece balık yiyeceksem rakı-balık restoranları tercih etmem.

Bir diğer sebebi de fiyatı olabilir. Normal bir balık restoranda 35 lira vereceğin atıyorum bir kalamar tavaya ortalama üstü bir alkollü mekan 50 lira çekiyor.

Bi keresinde denemek amacıyla evin yakınında bir ocakbaşı restorana gitmiştim. Meğer rakı mekanıymış. 2 tane lahmacun yedim. 50 lira hesapla kalktım :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
muhafazakar ailede büyümüş bir ateistim. haliyle çocukluğum hep "alkolsüz" yerlerde geçti. üstelik ben trakya'da büyüdüm hahaha. buna rağmen duyuruyu biraz garipsedim açıkçası... alkol konusunda bu kadar hassas olan insanların yaşam tarzı ve beklentileri zaten farklı oluyor. ayrıca hayır, geriye saydığınız yerler kalmıyor - alkollü içecek satmayan bir sürü restoran var. mesela biz ilçenin en iyi iskendercisine giderdik sık sık. iyi de bir yerdi, pahalıydı. ayran, kola falan satıyorlardı sadece. oturup yemek yer, çay içer, tatlı yerdik. muhafazakar aileler & arkadaş grupları zaten bunu istiyor. onlara hitap eden yerlerin sayısı daha fazla bile diyebilirim.

biz kendi bakış açımızla değerlendirdiğimiz için bize kısıtlı geliyor. mesela ben de şimdi "iyi bir müslüman olarak yaşasam?" diye düşündüğümde acayip sıkıcı buluyorum ama bunun sebebi benim müslüman olmamam. ona inanan, o yaşam tarzını benimseyen insan için bunlar sorun değil. demek ki ona yetiyor, öyle rahat edebiliyor.

kaldı ki bence bu gerçekten hiç dert edilecek bir mesele değil... türkiye'de yaşıyoruz yahu. alkolsüz restorandan bol ne var? asıl "balığın yanında rakı içeyim" deyince zorlaşıyor mesele. ben ankara'da öğrenciyim örneğin, dürümcüden tut da alkolsüz restorana kadar bir sürü yer bilirim ama ocakbaşı falan bilmiyorum örneğin. birilerine sormam, özellikle araştırmam gerekiyor.
0
der meister
(12.11.20)
Ben dine dahil değilim. Ancak içmekten çok hoşlanmam. Kendi keyfim için gideceksen alkolsüz mekan tercih ederim ki sarhoş insanlarla muhatap olmak zorunda kalmayayım. Kalınca incilerim dökülmüyor, ama etrafta içki içen olmadığında kendimi daha güvende hissediyorum ve rahatlayabiliyorum. Içki içenler bağırır çağırır, bazen kavga çıkar, laf atarlar, istisnasız neredeyse hepsi baca gibi sigara içer. Bunlar hoş manzaralar değil. Hele sigara kokusu hiç sevmiyorum. Alkollü adam yanında içince de içme diyemiyorum kavga çıkıyor vay efendim sigara diye.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Diğer bir sebep; alkol almayan insan sohbete ayak uyduramaz, kafalar uyuşmaz.
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Benim de çevremde epey bu tarz tip var, alkollü mekanlarda insanların taşkınlık yapabileceğini ve canlarının sıkılabileceğini düşünüyorlar, bi grup insan da alkol değmiş tabaktan yemek bile yemeyecek kadar muhafazakar o yüzden. Try again'in dediği gibi alkol olmayan, ama ayı gibi pahalı olan bir sürü mekan var. Zaten muhtemelen en çok onlar kazanıyordur.
0
roket adam
(12.11.20)
@himmet dayi:

aslında onu demek istemedim.
yani sevgilinle ya da arkadaşınla gidip, uzun uzun oturup sohbet falan edip akşam yemeği yenecek, üstüne kahve içilebilecek herhangi bir yerin de menüsünde içki olabiliyor.
illa balıkçı ve ocakbaşı değil derken bunu demek istemiştim.

big chefs, kırıntı vb. gibi oturup salata yiyip kalkabileceğin, artık bazı avmlerde bile bulunan, ortalama sayılabilecek yerlerde de alkol var sonuçta.
ama ben de her gittiğimde içki içmiyorum mesela.
o tarz daha gündelik yerlerden bahsetmek istemiştim aslında.

@try again fail again fail better:
öylesine bir "restoran yemeği" diye örnek vermiştim, beyaz şarap detayı aklıma gelmedi, doğru.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@der meister:

garipsenecek bir şey yok, duyuruyu dini hassasiyetlerle ilgili olarak yazmadım.
dini nedenlerle gitmeyenlerin nedeni zaten belli.

benim merak ettiğim JohnOakley'in verdiği örnekteki gibi dini nedenleri olmayanların sebepleri zaten.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@b/h

benim aklıma hiç bistro tarzı yerler gelmedi açıkçası cevap yazarken. o tarz mekanlara gitmemeyi tercih etmek bana göre dinle alakalı doğrudan. farklı bir sebep bana saçma geliyor. "hayat tarzı" diyecek olursak zaten o da dinle alakalı. bistroda takılan gençlerin yanında kendini rahatsız hisseden kişi, dinen caiz olmayan şeyler yapıldığı için rahatsız oluyordur. gerisi boş bahane bence.

Bugüne kadar da bistroda kafayı bulup sağa sola rahatsızlık veren bir tipe hiç denk gelmedim. Ayrıca bistrolarda kapalı mekanda sigara da içilmiyor. Direkt barlarda bu yasak delinse de bistrolar içerde sigara içilen yerler değil.
0
himmet dayi
(12.11.20)
dini nedenle tercih etmeyenler migros, carrefour benzeri içki satan marketlere de girmiyor olabilirler. benim tanıdığım kişiler öyle en azından. evin altında kocaman migros var ama oradan alışveriş yapmıyor mesela. hatta migros vb. yerlerden alışveriş yaptığım için garipseyen, oradan alışveriş yapmasan iyi olur diyenler de var. ateist değilim, koyu dinci de değilim ama inancım var.
mekan sahibi, ödediğim parayla içki alacak. o paranın içinde benim param olmasın diye düşünebilir. ama ekmek aldığın fırında içki satılmıyor. fırın sahibi akşam evine giderken 2 bira alacak belki :)
0
sutlu nescafe
(12.11.20)
Ciddi ciddi yemek pesinden kosan bir insansa, zaten nerede olsa yer. Yemek icmek hayatinda onemsiz ise, boyle kurallar koyabilir. Sosyal hayati sinirlayici olarak dusunmuyorum yine de. Baska turlu de sosyallesilir cunku.

Bana da inanmasi guc geliyor ama yemek yemeyi sevmeyen, sofra kulturunden cok uzak duran insanlar da var. Boyle bir insana alkollu mekanlara girmemek bir sorun olmaz zaten.

Travmali (genelde babasi alkolik) arkadaslarimdan birkaci kendilerini huzursuz hissediyor alkol tüketilen yerlerde. Cok yanasmiyorlar aksam yemeklerine. Daha cok kahve icmek icin bulusuyoruz mesela.
0
buf-e kür
(12.11.20)
Bazı Yiyeceklere pişirme sırasında alkol konma ihtimali gitmemeye neden olabilir.
0
yemrem
(12.11.20)
Dini sebeplerle alkollü mekanlarda yemek yemek istemeyen kişilerin gerekçeleri şöyle:

1-) Ortak yıkanan bulaşıklarda alkol kalıntısı kalması.
2-) Havaya karışan ve solunan alkolün de haram olması.

Şaka değil ikisini de duydum ve duyuyorum.
0
pass
(12.11.20)
genelde alkollu mekanlar daha pahalı oluyor.
daha kötüsü alkollu mekanda alkol almıyorsanız genelde garsonlar size iyi davranmıyor hesaptan geçiremeyeceğiz diye.
0
nuisance
(12.11.20)
Benim dini sebeplerle gitmeyen bir arkadasim var, gerekcesi, ilgili mekanlarin kazandiklari parada alkolun payinin olmasi ve bunu haram olarak gormesi; ustune ustluk bu paralarin yine alkol tedarigi icin harcanmasi.

Alkolden para kazanilan bir yerde bulunmasi kendi inananciyla celiskili, kendi harcadigi paranin alkol tedarigi icin kullanilmasi vesilesiyle kendisinin dolayli olarak alkol icilmesine, dolayisiyle gunah islenmesine, neden oluyor ve buna ortak olmak istemiyor.

Alkol kalintisi ya da havadan solunmasindan daha mantikli ve tutarli bence :D
0
taurina
(13.11.20)
İçki içilen yerde bulunmak iyi değil. Sanıyorum ki mekruh idi. Ondan gitmiyorlar.
0
alperz
(13.11.20)
(8)

İtalyan yemeği/tatlisi tavsiyesi + yapılış önerisi.

aksiyom
Selamlar. İtalyan mutfağından bir yemek ya da tatlı yapmak istiyorum özel bir doğum günü hediyesi babında.Ne yapabilirim? Buram buram İtalyan olsun, çok ekstrem, kolay kolay bulamayacağım malzemelerden yapılıyor olmasın yeter. Detaylı tarif oldu mu elimden gelir diye düşünüyorum. (not: erkeğim)
Selamlar. İtalyan mutfağından bir yemek ya da tatlı yapmak istiyorum özel bir doğum günü hediyesi babında.
Ne yapabilirim?
Buram buram İtalyan olsun, çok ekstrem, kolay kolay bulamayacağım malzemelerden yapılıyor olmasın yeter.
Detaylı tarif oldu mu elimden gelir diye düşünüyorum.
(not: erkeğim)
0
aksiyom
(12.11.20)
Tatlıysa bu tabii ki de: "Cannoli"

Bizim eklere benzeyen bir tatlı, Youtube'da sürüyle videosu var.

"Leave the gun, take the cannoli"
0
Avoiding The Puddle
(12.11.20)
deniz ürünlü ya da mantarlı risotto güzel olabilir bence ama kültür mantarıyla yapmayın tabii. önden aperatif olarak bruschetta yapılabilir ki çok basit bir şey. ara sıcak olarak arancini düşünülebilir. tatlılardan panna cotta da çok popüler ama bence bir numarası yok. millefoglie zor olabilir ama yapabilirim derseniz güzel olabilir. en kötü tiramisu derdim ki tiramisu aralarında en sevdiğim tatlı.

not: cannoli bence çok tırt bir şey. birçok yerde yedim. sadece bayağı geleneksel o kadar.
0
bohr atom modeli
(12.11.20)
Spaghetti carbonara olabilir. Buram buram İtalyan olması için krema içermeyen (sosu sadece yumurta sarısı ve peynirle kıvam alan) tariflerden uygulayın ve sakıncası yoksa domuz bacon kullanın, İstanbul'daysanız bulup alabilirsiniz.

www.jamieoliver.com
Şu orijinal İtalyan carbonarasına uygun bir tarif. Pancetta yerine bacon kullanabilirsiniz, parmesan yerine de (ya da parmesanla beraber) eski kaşar çok güzel oluyor.

Cannoli tırt bir şey +1
Tiramisu yapmak isterseniz de şu çok başarılı bir tarif: www.damyskitchen.com
0
kobuzchu kiz
(12.11.20)
hem yapimi asiri zor olmayan hem malzemeleri cok kolay bulunabilenen seyler:

mushroom risotto
arborio pirinc, herhangi bi mantar, et ya da sebze suyu, parmesan, tereyag, tuz ve karabiber.

panna cotta
yaprak jelatin, sut, krema, su, seker, vanilya, kirmizi meyve
0
try again fail again fail better
(12.11.20)
Trüf mevsimi. Trüf yoksa, porcinili iyi bir risotto. Porcini bulunuyor, ozellikle Istanbul´da. Iyi zeytinyagi ve risotto pirinci de bulunuyor. Beyaz sarapla pisirin.

BBC hep kolay tarifler veriyor: www.bbcgoodfood.com
0
buf-e kür
(12.11.20)
Teşekkür ederim herkese, hala önerilere açığım. Yazilanlari da İnceleyeceğim ayrıca.
0
🌸aksiyom
(12.11.20)
Ossobuco ve safranlı risotto (risotto alla milanese). Hem et hem pilav doyurucu bir öğün, hem de sofistike.

üstüne de tiramisù olabilir, ya da biraz değişik olsun crema catalana (creme brulee'ye benzer, yapımı daha kolay) yapılabilir. Yine kolay ve sofistike bir tatlı. Ağır kaçabilir belki.

Belki biraz ağıra kaçar ama zabajone hazırlayabilirseniz ben severim.

Ya da zaten çok ağır olacak, hafif olsun diye sorbetto yapılabilir.

Üstüne de digestivonuzu için, limoncello rahat bulunur ama benim tercihim Mirto, ya da bir amaro
0
mirafiori
(12.11.20)
Carbonara+1 ben @kobuzchu kiz in verdiği tarife ekstra çok az maydanoz ekliyorum, bir kaç yediğim yerde de öyle servis etmişlerdi. Gnocchi olabilir benim yaptığım tarifi bulamadım şimdi, sonra gönderebilirim ama biraz zor tutturması yanında da bir toscana şarabı ile harika gidiyor. Lasagna olabilir. Tiramisu yapması çok kolay severim de ama artık bizim milli tatlımız gibi oldu o yüzden pek özel gelmiyor açıkcası:)
Yemek sonrası limoncello da güzel fikirmiş.
0
carmenta
(12.11.20)
(11)

siz de kızgın mısınız?

dedi ayca
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. eur
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.

sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
0
dedi ayca
(11.11.20)
Yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.11.20)
Samsaraya hoşgeldin. Ben de aynı tatminsizligi derin yaşadım, kendi çıkışımi Budist pratikte buldum.
0
JohnOakley
(11.11.20)
vardı da ayrıldık :)) şimdi yok. bundan sonra da olmasını istemem. daha yeni, hayatım düzene girdi. gelirim katlandı. bundan sonra vur patlasın, çal oynasın.
0
stewie
(11.11.20)
Kızdığım ve suçu attığım kimse yok. Hayatımdaki insanlar da köpeğim de, bana hayatımı sınırlamak için değil, aksine yeni alanlar açmak için var olmalılar. Yoksa onlardan uzaklaşırım.

Hastalıklı ilişkileri, kimle ve neyle olursa olsun kendimden uzak tutuyorum.
0
buf-e kür
(11.11.20)
@buf-e-kür hastalıklı ilişki gibi düşünmemek lazım aslında. sonuçta beni bundan alıkoyan şey "annem mahvolur, eşim çok üzülür..." düşüncesi. ilişkilerimiz sağlıklı ama annesi hayatta olan ya da kendine ait bir ailesi olan herkes için intihar etmek 10 kere düşünülen bir şey bence.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
valla benim eşim de yok. hatta doğru düzgün bir ilişkim de yok.

yaşamayı seviyorum sadece mevzu bu heralde, yoksa çekilecek çile değil cidden. İstanbul'da ilk depremde yıkılacak 2+1 evi 4000e kiraya vermişler. Bu ülkeden gitmedikçe bu dertlere çözüm yok. burda oldukça cidden o satrançtaki piyonlardan farksızız.
0
lcha
(11.11.20)
@Icha ben işte bu sebeplerden yaşamayı da sevmiyorum. buradan gitmenin çözüm olacağını ya da şartları çok çok daha iyileştireceğini düşündüğüm için, gitmek üzere her şeye sahiptim 2 ay öncesine kadar, corona yüzünden tüm planlarım, elimdeki her şey yok oldu gitti. şimdi burada ekstra mutsuzlukla sürünmeye devam ediyorum.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
@dedi ayca, yasamak icin bir sebep olarak baska insanlari gormuyorum. Kimse beni hayata baglamiyor, kimse de hayattan sogutmuyor. Sadece baskalari icin hayatta kalma dusuncesi bana gore saglikli degil. Ama bana gore iste. "Sıkıstırılmıs" hissetmemek bence yasamaya dair en guzel seylerden. Boyle hissetmemenize uzuldum.

"o uzulur, bu aglar, sunun akli bende kalir, su ben olmasam hayatta kalamaz" diye yasanmiyor, bu tip sinirlamalar beni o insanlardan ve seylerden bir süre sonra otomatik olarak uzaklastiriyor. bence sadece bunlara sarilarak hayata tutunmak tehlikeli.

Benim de bir ailem var. Ornegin annem bir kontrol-delisi oldugu icin onunla arama fiziki bir mesafe koymam sart. Cok seviyorum ve seviliyorum, ancak her hareketim onu uzecek diye, onun istedigi gibi yasayamam. Bana iyi gelmedigini gordugum akraba ve arkadas iliskilerinden kendimi bir derece soyutluyorum. Cünkü yasamak boyle bir sey degil.
0
buf-e kür
(11.11.20)
kizgin degilim, afganistan’da da dogabilirdim. kosullarimi kabullendim. ayrica is yerindeki insanlar da senin icin ayni seyi dusunuyor olabilirler.
0
anais
(11.11.20)
Ben hayatta en çok kendime kızarım.
Kendimden de şu an kurtulmak istemiyorum.
Bir bakalım neler olur, diye bekliyorum.
0
fempusay
(11.11.20)
Beni hayatta tutabilecek bir şey yok. Battı balık yan gider bakalım neler olacak diye bekliyorum bakalım.
0
jazzabel
(11.11.20)
(3)

bot önerisi

trt2deki ressam
malum kış gelmek üzere. hangi bot alınır? hiç anlamadığım için bu işlerden size danışmak istedim
malum kış gelmek üzere. hangi bot alınır? hiç anlamadığım için bu işlerden size danışmak istedim
0
trt2deki ressam
(10.11.20)
Cat'in botları oldukça sağlam oluyor.
0
the coon
(10.11.20)
Bütçe varsa dr martens veya timberland alıp geçmek lazım.
0
Deathrow
(10.11.20)
Dr Martens iki tane aldik gecen kisin basinda. Ikisinin de tabani acildi. Eski kalitesinden eser yok. Bu kadar hizli hicbir ayakkabimi tamire gondermemistim. Ikisini de Ingiltere´den, kendi magazasindan aldik bu arada. Sahte olmasinin imkani yok.

Salomon trekking botlari tas gibi, uc sezondur dagda derede giydim. Ancak sehirde kullanim icin, gorunumleri bence uygun degil. Sadece saglamlik ariyorsaniz bakabilirsiniz.

Tavsiyem en yakininizdaki ayakkabiciya gidin, deneyin, su gecirmez oldugundan da emin olun, onun tavsiyesini alin.
0
buf-e kür
(10.11.20)
(6)

kapadokya'da şarap nereden alınır?

hooiken
merhaba,pandemi dolayısıyla tadım yaptırmak neredeyse hepsinde yasakmış. bu yüzden tamamen şans olacak.tabi ki kapadokya bölgesinin üzümlerinden yapılan şaraplardan almak istiyoruz. nereden, neyi tavsiye edersiniz?
merhaba,

pandemi dolayısıyla tadım yaptırmak neredeyse hepsinde yasakmış. bu yüzden tamamen şans olacak.

tabi ki kapadokya bölgesinin üzümlerinden yapılan şaraplardan almak istiyoruz.

nereden, neyi tavsiye edersiniz?
0
hooiken
(09.11.20)
Marka olarak Turasan ve Kocabağ var.

Fakat önerim Ürgüp'te Mahzen Şarap Evi'nin Aşk Şarabı. Ellerinde varsa kaçırmayın.
0
faith no more
(09.11.20)
koacabag'dan kirmizi olarak leo's ve kalecik karasi, beyaz olarak da emir. ama hepsi guzeldi baska da alinabilir. turasan da ictim, begenmedim o kadar.
0
lemmiwinks
(09.11.20)
Aksaray'dan, Kölnlü Udo'dan alınır tabii ki. Tam da, Kapadokya'nın kendi üzümlerinden yapıyor. Az şişe çıkıyor, aroma mayasıdır, aşırı filtrelemedir yok.

Keten Gömlekleri çok güzel. Kalecik Karası da şahaneymiş, daha deneyemedim maalesef.

'Gelveri' şarap üreticisi ismi altında aratmanız gerekiyor. Oraya gidince, onlara sorun, tavsiye ettikleri küçük üreticiler olur belki.
Ürgüp ilçesinde Turasan var. Turasan'ın Emir'i bence başarısız, ama seveni, alanı çok. Bence sıkıcı bir şarap. Seneler serisi, 'ağır' şarap seviyorsanız ideal. Gövdeli kırmızılar yapıyor, bence Türk damak tadına uygun.

Genel olarak Emir bakın. O yörenin üzümü.
0
buf-e kür
(09.11.20)
Ben kocabağ'dan almıştım birkaç şişe kendim de memnun kaldım hediye ettiklerim de öyle.
0
chicha_v2
(10.11.20)
Kocabağ güzeldir.
0
mobydick
(10.11.20)
29 ekimde kapadokyadaydık, turasanda tadım yapılıyordu.
0
aynenbencede
(10.11.20)
(6)

Kahve tiryakileri..

nohut
Ne kadar kahve tüketiyorsunuz? (Kahvenin türüyle ve gramaj olarak yazar mısınız? Misal, "haftada 150 gr Türk kahvesi" vs.)edit: ha bir de, kahveye başladıktan (veya kullanımı yoğunlaştırdıktan) sonra kahveyle alakalı herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaştınız mı?
Ne kadar kahve tüketiyorsunuz? (Kahvenin türüyle ve gramaj olarak yazar mısınız? Misal, "haftada 150 gr Türk kahvesi" vs.)

edit: ha bir de, kahveye başladıktan (veya kullanımı yoğunlaştırdıktan) sonra kahveyle alakalı herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaştınız mı?
0
nohut
(08.11.20)
Ben önce starbucks şekerli içecekleri (2013)
Sonra Starbucks şekersiz içecekler (2015)
Sonra Evde Filtre kahve (2018)
Şimdi de evde mokapot ile espresso durumundayım

haftada 250 gr çekirdek bitiyor, kendim çekiyorum falan.
Çişimin kahve kokması harici bir derdim yok
Uykusuzluk da yapmıyor bende
0
summatinyourteeth
(08.11.20)
Yaklaşık iki yıldır her gün cold brew içiyorum. Haftada 300 gr kadar çekirdek gidiyor aşağı yukarı.
Bunun yanına arada sırada kullanmak için moka pot bakıyorum, amazonda ya da trendyolda falan guzel indirim olursa bialetti alıp geçeyim diyorum.

Saglik sorunu yaşamadım ama vücudumdan cikan her sıvı kahve kokuyor benim de
0
sen de git sen de unut
(08.11.20)
haftada 84 gr filtre kahve.

spora başlamadan önce haftada 3-4 kere türk kahvesi içerdim. spor yoğunlaştıktan sonra filtre kahveye geçtim. son 1 yılda 2 defa detaylı check-up dan geçtim. herhangi bir problem yaşamadım aksine daha önce kötü olan değerlerim bile çok iyi geldi.
0
ada meltemi
(08.11.20)
ayda 1 kilo kahveyi moka potta yapıp içiyorum.

sağlık sorunum yok.
0
alperz
(08.11.20)
30 ile 45 gr arasinda degisiyor. 45 gr üstüne ciktigim nadirdir. Pour over seviyorum evde. V60, klasik Melitta ya da Kalita. French Press cok nadir. Disarida sevdigim kahvecilerden espresso bazli kahveler iciyordum, sadece take away yaptiklari icin onu da biraktim gibi.

Ayda bir kilo kahve bitiyor kesinlikle. Kahve aldigim yerde abonelik sisteminde oldugumdan bundan eminim.

Bir bes senedir tuketimim gunde en az 30 gr seklinde. Buna bagli bir saglik sorunu yasamadim.
0
buf-e kür
(08.11.20)
Birim çevirme olayında hata yapmadıysam günde 40 gram filtre kahve.
(4 kez french presste ikişer kaşıktan)
Sağlık sorunum yok.
0
mutekebbir
(08.11.20)
(24)

ne kadar yesem de sıkılmam dediğiniz yemekler?

Stoneface
sb
sb
0
Stoneface
(07.11.20)
kuru fasulye, bulgur pilavı
0
halanne
(07.11.20)
yok öyle bir yemek.
0
sutlu nescafe
(07.11.20)
Yok
0
catch the arrow
(07.11.20)
patates salatası
0
hayirsiz
(07.11.20)
pide. arkadaslara selam ;)
0
turbo sadık
(07.11.20)
döner, ıslak hamburger, kokoreç
0
mikahakkinen
(07.11.20)
Zeytinyağlı yaprak sarmasi
0
red g
(07.11.20)
ton balık, mısır, kaşar, kekik ve mayonezli makarna.
iyice kızarmış salça ya da sucuklu yumurta. bildiğin sahanda yumurta işte.
közde patlıcan salatası.

bıkmadım, bıkacak gibi de değilim bunlardan.
0
filteria
(07.11.20)
Patates kizartmasi, Hollanda usulü. Cifte kizartilmis.
0
buf-e kür
(07.11.20)
Menemen, lahmacun.
0
himmet dayi
(07.11.20)
İskender, pizza.
0
dissendium
(07.11.20)
Haşlanmış mısır.
Konserve mısır ustu tuz
Patates kizartmasi, tavada tereyagli patates
Sarma
Dolapta bir gün beklemiş kizartma
Dolapta beklemis biber dolmasi
Döner
Hamburger
Sushi
0
logisticsmanager
(07.11.20)
Zeytinyağlı yaprak sarması +10
Lahmacun
Mantı
Patates kızartması
Kremalı mantar çorbası
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(07.11.20)
çok var aslında ama en efsanesi

yaprak sarması
0
spirit crusher
(07.11.20)
Valla hayatımda bu sözü ilk kez Sinop'a gittiğimde Sinop Mantı yerken demiştim.

Sonuç: 2 gün üst üste 2 öğün yiyince baydı :) Ağır çünkü.

Şimdi düşününce neredeyse her sabah menemen yiyorum, sıkılmadım.
0
ananiyimioguz
(07.11.20)
yok ama en yakını: az şekerli fıstık sarma
0
ya ben lan neyse
(07.11.20)
Patates kızartması (ev usulü) , denizden ne çıkarsa. Günün hangi öğünü olacağı ve o gün kaç kere yemiş olursam olayım. Bıkmam , bıkılması teklif dahi edilemez :)
0
synax
(07.11.20)
Suşi
0
pass
(07.11.20)
Patates kızartması, simit ve makarna.
0
ms brownstone
(07.11.20)
Hepsini düşündüm. Tüm cevaplara baktım. Patates kızartması diyorum. Hem yemek sayılmaz. Hem de her öğün gideri var.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.20)
Peynir ekmek, cok sevdigim yemekler var ama surekli yiyemeyebilirim cogunu, mesela bazen canim et istemez, sevdiğim sebzeler var, bazen fazla hafif gelebilir, kimi zaman yumurtayla aram olmaz ama peynir ekmegi her daim yiyebilirim.
0
(07.11.20)
yulaf lapası. olm. kendime çok üzüldüm şu an :( Sıkılamam bundan, hergüb yiyorum. Lanet olsun sporculuk.
0
velvetmorning
(07.11.20)
Ben de peynir ekmek diyeceğim, çünkü gerçekten her gün yiyorum ve hiç sıkılmadım. Bir de halamın yaptığı sarımsaklı yoğurtlu Arnavut mantısı.
0
peki madem
(07.11.20)
tereyağlı ekmek, közlenmiş mısır, nohut + pilav ve de güveç
0
livaist
(07.11.20)
(2)

Faydalandığınız kütüphaneler

dissendium
Bulunduğunuz şehirde hangi kütüphanelerden faydalanıyorsunuz? Üniversiteden mezun olduktan sonra üniversite kütüphanesinden faydalanma şansımız var mı? Kitap okuma işini nasıl çözüyorsunuz? Her kitabı satın mı alıyorsunuz?
Bulunduğunuz şehirde hangi kütüphanelerden faydalanıyorsunuz? Üniversiteden mezun olduktan sonra üniversite kütüphanesinden faydalanma şansımız var mı? Kitap okuma işini nasıl çözüyorsunuz? Her kitabı satın mı alıyorsunuz?
0
dissendium
(07.11.20)
Sehir kütüphanesine, sehrimdeki üniversitenin ve mezun oldugum üniversitenin kütüphanesine de uyeligim var. Corona oncesinde sikca gidiyordum kutuphanelere.

Yemek kitabindan; haftalik ve aylik dergilerine kadar somurdugum, surekli kullandigim kutuphane sehir kutuphanesi. Cunku yuruyerek 5 dakikada ulasabiliyorum. Ancak bulundugu ag cok genis degil, universite ya da diger kurumlarin kutuphaneleriyle baglantilari yok.

Sehir universitesinden alanimla ilgili yayinlari takip ediyorum. Mezun oldugum universiteden de cok cuzi bir miktara, ülkedeki tum kitaplari 15 günlügüne ismarlayabiliyorum.

Kurmaca romanlari aliyorum parasini verip.

"Cozulecek bir is" degil benim icin. Okuyorum, ihtiyac duyuyorum.
0
buf-e kür
(07.11.20)
çocukluk semtimdeki, sonra da üniversiteye ait kütüphaneleri yıllarca kullandım.
ama bir kütüphaneden kitap ödünç almayalı de üç yılı geçti.

bir şekilde e-book okumaya alıştım, birçok şeyi e-book olarak bulabiliyorum da. bulamıyorsam ya da elimde basılı olarak bulunmasını isteyeceğim bir kitapsa satın da alırım.

eskisinden az okuyabiliyorum, yine de her okuduğum kitabı alsaydım çok para harcamış olurdum. satın almayalı da bir yıldan çok olmuştur.
0
filteria
(07.11.20)
(4)

İstanbul Vegan restoran

sckxyss
Gittiğiniz, bildiğiniz, lezzet olarak gerçekten iyi vegan yemekler satan yerler.varsa yazabilir misiniz? Değişik tahıllı meyveli bowllarin olduğu yerler de olabilir ama esasen vegan olmayan yemeklerin vegan versiyonlarının satıldığı yerleri arıyorum daha çok. Vegan burger, lahmacun, kebap vs gibi. Ç
Gittiğiniz, bildiğiniz, lezzet olarak gerçekten iyi vegan yemekler satan yerler.varsa yazabilir misiniz? Değişik tahıllı meyveli bowllarin olduğu yerler de olabilir ama esasen vegan olmayan yemeklerin vegan versiyonlarının satıldığı yerleri arıyorum daha çok. Vegan burger, lahmacun, kebap vs gibi. Çok teşekkürler.
0
sckxyss
(06.11.20)
Ben parsifal’i seviyorum. Üniversitedeyken sahibi ile tanışmıştık. O sebeple işletmesine çok güveniyorum temizlik vs açısından da. Belki daha iyi yerler vardır ama beyoğlu/cihangir tarafındaysam ve dışarıda yemek yeme mecburiyetim varsa oraya giderim.
0
irene
(06.11.20)
Vegannarsist kucuk bir yer ama bayagi guzel her seyi
0
bradshaw
(06.11.20)
yuzu iyi. onerdikleri tabaklari deneyin derim. japon mutfagi, tamamen vegan.

gabi´de de bircok klasik tabagin ve tatlinin veganize edilmis halleri vardi. ancak türk yemekleri tarzinda degiller.

vegannarsist iyi yapiyor Türk yemeklerini.

mahatma´ya acildigindan beridir, her sene 1-2 kez gittim, hicbir seferinde begenmedim.

bi nevi, vegan burger yapar, hep listesinde vardir. tatlilari genelde cok basarili. yemekleri, bazen benim icin fazla baharatsiz kalabiliyor.
0
buf-e kür
(06.11.20)
Kadikoy veganarsist
0
eja
(06.11.20)
(7)

benzin gibi kokan zeytini ne yapmalı?

tabudeviren
migros'tan şu zeytini aldım: https://www.migros.com.tr/cem-dogal-yagli-siyah-sele-zeytin-231-290-800-g-p-f452debelki normali budur ama kokusu ve tadı çok garip geldi. bunu normalleştirmek için ne yapabilirim? içine bir şeyler (neler?) katıp suya veya yağa mı yatırsam?bir de tavsiye ettiğiniz bir zey
migros'tan şu zeytini aldım: www.migros.com.tr

belki normali budur ama kokusu ve tadı çok garip geldi. bunu normalleştirmek için ne yapabilirim? içine bir şeyler (neler?) katıp suya veya yağa mı yatırsam?

bir de tavsiye ettiğiniz bir zeytin markası/türü var mı?
0
tabudeviren
(04.11.20)
İade etmek lazım sanırım. Benzin gibi kokan zeytin mi olur ya? Biz zeytinlerimizi tanıdık üzerinden alıyoruz doğrudan zeytinlikten.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Size niye öyle koktuğunu söyleyeyim ekonomi çok iyi olduğundan bu zeytinlerin içindeki zeytin yağını alıp içine mısır yağı katıyorlar da ondan :) Aynı markanın küçük boyunu aldım geçen aynı koku var, içindekilere baktım mısıryağı yazıyor. Siz d ebunun içindekilere bakın %99 öyledir. Gittim beğenmedim dedim değiştirdim, migros sıkıntı çıkarmıyor bu durumlarda.
0
koskoca kirpi
(04.11.20)
Yillanmis Riesling niyetine...

Yok yok geri verin.

Kesinlikle kalitesinde bir sorun oldugunun gostergesi. Genelde cok kotu zeytinyagi oyle kokar, zeytinde hic duymadim.
0
buf-e kür
(04.11.20)
@1bir1bir1

iadeyle uğraşamam, zira paketini attım çoktan :)
direkt benzin istasyonunda satılan 95 oktan kurşunsuz benzin gibi kokmuyor :D
ben benzettim. garip bir koku. salamura, sele, yağlı sele, kuru sele bir sürü çeşit var.
acaba yapılması gereken bir şey mi var? yoksa yağda ya da suda bekletir, yine değişiklik olmazsa kuşlara veririm.
0
🌸tabudeviren
(04.11.20)
@koskoca kirpi

haklı olabilirsin. çünkü yedikten sonra gırtlağımda garip bir tat da bıraktı.
yarın hemen migros'a gidip bakayım.
0
🌸tabudeviren
(04.11.20)
zertum organik tavsiye ederim. migros'ta var.
0
lemmiwinks
(05.11.20)
@koskoca kirpi

gittim baktım hakikaten de içinde mısır yağı varmış. ama raftaki diğer zeytinleri incelediğimde de içlerinde mısır yağı veya mısırözü yağı olduğunu gördüm. yağsız olan az zeytin var.
0
🌸tabudeviren
(05.11.20)
(24)

İlişkide kadın ve erkeğin maaşı arasındaki fark

Geceler
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye
Flört aşamasından sevgililik aşamasına geçmek üzere olan bir çift var. Erkek özel sektörde çalışıyor, 4 bin tl maaş alıyor kadın ise pratisyen 7-8 bin falan maaşı var, ileride daha da artar. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Genelleme yaparsam İlişki yürüyüp evliliğe gider mi yoksa egolar devreye giriyor mu?
0
Geceler
(04.11.20)
Çok büyük çoğunlukla egolar devreye gider. Kadın sorun etmese erkek yetersizlik hissine oradan aşağılık kompleksine kapılır. Gerek yok.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Girmez girmez.
0
all girls dream
(04.11.20)
Eşimin benden daha çok ya da az kazanması sorun oluşturmaz.
0
hayirsiz
(04.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. Ben tınlamam böyle şeyleri ama çalışmalar kadınların bu durumu sorun ettiğini gösteriyor.
0
glamdr1ng
(04.11.20)
erkekte oluşmasa bile kadında sorun olur. maaşına göre bir partner arar. Kendisi kadar ya da fazla maaş alan biriyle olsa daha lüks evler, arabalar, tekneler alırdı, çocuğunu daha iyi okula gönderirdi, yurtdışı tatili yapardı. Ama böyle fakirliğe talim :(

Boşver sen bu ilişkiyi, yol yakınken dön.
0
stewie
(04.11.20)
benden fazla kazanan bir suru kadin var. bunlardan birinin benim esim olmasi sorun mu yaratmali? bos isler. birey kendine yetecek kadar kazaniyorsa, digerinin daha fazla kazanmasi sorun degil. hos kendine yetecek kadar kazanmiyorsa da problem degil bence.
0
camussar
(04.11.20)
abi olaya tersten bakarsan mantıksızlığı daha net göreceksin, manzara şu:
ben fakirim o zaman eşim de fakir olsun ailece hep böyle az kazanalım.
0
rewlack
(04.11.20)
Benim icin benim param, benim paramdir, iliski turune bakilmaksizin. "Sikinti icerisindeyim, ihtiyacim var sinyali verilirse", elbette paramin uzerinde uyumam, paylasirim. Saklayacak degilim, ancak bir denge kurulsun isterim. Ego konusu yapilacak tek sey degil para. Iliskinin gelecegini sadece bu belirlemez.

Ancak egitim, sosyal cevre egonun cok daha guclu oldugu konular. Oralarda durum nasil?
0
buf-e kür
(04.11.20)
Benim hayatımda olan şu:

Babam isteği dışında zorla emekli edildiğinde maaşı 10'da 1'e düştü ve annemin maaşının yarısından da az oldu. Annem öğretmen. Babam gittikçe hırçınlaştı gittikçe daha fazla borç yaptı ve sonunda annemi aldattı. Annem babamla parası için evliymişmiş de emekli olduğundan beri babamı istemiyormuşmuş. Halbuki annemin babama olan davranışları hiç değişmedi, bu tamamen babamın kuruntusuydu. O borçları hâlâ ödüyoruz, belimiz doğrulmadı.

Kardeşim ise önüne gelen her işi yaptı. Kokoreççilikten saray restorasyonuna su satıcılığına şantiye şefliğine ve evrak memurluğuna kadar. Karısı onun aldığı hiçbir maaşı beğenmedi (kendisi asgarî ücretle ve haklarını gözetmeden çalışıyor) ve kardeşimi çok büyük borçlara soktu. Kardeşimde ne metabolizma kaldı ne diş ne sağlık hiçbir şey, kardeşim kendi kazandığı parayı artırmayı elbette istiyor ama bunu sen ben davasına çekmiyor, ama kadın götüne bakmadan sürekli daha fazla para diye ortalığı yırtıyor.

Kişilerin karakterine kalmış. Ama olan genellikle bu arkadaşlar. Belki yeni nesil farklıdır. 39 yaştan bikdiriyorum.
0
1bir1bir1
(04.11.20)
Maaşımın 2 katını alan bir kadın bulursam anında evlenirim. Hayalimdeki kadının kriterlerinden biri benden çok kazanması. Hatta öyle çok kazansın ki benim çalışmama gerek kalmasın, evi ben çekip çevireyim; mis!
0
Jux
(04.11.20)
Eşim benim kazandığımın iki katını kazanıyor. Sorun olması aklıma bile gelmedi. Eminim onun da böyle kaprisleri yoktur. Hatta çocuğumuz olduğunda bir süre evde kalabileceğimi bile önermişti.

Ben erkeğim.
0
a man alone
(04.11.20)
Ben problem olarak görüyorum.

Beraber olacağım insanın benden daha iyi bir pozisyonda olmasını istiyorum. Haliyle de bu durum maaşa da yansıyor.

28K
0
purplee
(04.11.20)
Bi arkadaşım bu sebeple boşandı. Kadın sürekli laf sokuyormuş ama demesine göre.
0
sekerse tehlike
(04.11.20)
Sorun olur oluyor. Erkeğin maaşı büyük eşittir kadının maaşı.
0
Hallegadola
(05.11.20)
Tarafların karakterine bağlı. ve kadının beklentisine.

aynı ilişkide kadın olarak, erkek memur 4-5 bin, kadın 10-11 de idim. Ve hiç önem vermezdim. Bilmiyordum o zamanlar bu duruma bakış açımı sonsuza kadar değiştirecek bir ilişkiye başladığımı. Erkek mükemmel bir görünüme havaya ve coolluğa sahipti. Alışmış o, yakışıklılıkla herşeyi karşıdan beklemeye, eski ilişkilerinden biliyorum.. Bana söylediği şey tam olarak "sen ilerde evin masraflarını ödersin ben araba alacağım" Böyle lömp diye ama, tamamen bu cümle ile. Hayırdır hacı. Bunu söylemenin bin yolu var. Sonra ayrılacağımız gün sen böyle dedin dediğimde diyor ki, araba senin üzerine olurdu (ben öyle birşey mi istedim acaba), ki böyle bir muhabbetin içinde de kalmak istemezdim. Ve hayatım boyunca kalmadığım kadar para mevzusunun içinde kaldım onunla olan ilişkimde. Bana dese idi ki, bak benim maaşım bu, ilerde ne yaparız, nasıl yaparız, ev giderleri bana da bir araba fln alırsak nasıl olur ikimizde ortaya birşeyler koyalım vs. Ama onu söyleyiş tarzı.. Bilemiyorum..

Bence kadını beklentileri ve adamın tavrı ve karakteri çok önemli. Erkeğin tavrı aşırı aşırı aşırı önemli.

Şahsen erkeğin bu durumu kafaya benden daha çok taktığını düşünmem, beklentilerim ve daha fazla bu kadar para mevzusunun içinde kalmak istemediğim için ayrıldım.

Beklenti mevzusu. Ben tatile önem veririm. İlk başladığımızda kanada'ya gidecek adam,(sonra iptal oldu), ben sonra yazın kübaya gitmek istediğimde uzattı da uzattı bin türlü bahane buldu en sonunda maddiyat olduğu benim kavga edip olayı derinleştirmemle anlaşıldı. Okey de baştan söylese hiç sorun olmazdı ki küba masraflı bir yerdi anlardım ve onun hakkında düşüncelerim değişmezdi. Sonraki sene gidelim dediğimde olur dedi nereye gidelim fln dedi. sonra zaman geçince ilişkinin bir yerinde dedi ki, ben hiç bir zaman yurtdışına gidemem sanırım. Dalga mı geçiyorsun benimle. Bozcaadaya gidelim dedim, onda bile uzattı da uzattı. Bir tatile bile güle oynaya gidemedim. Elini asla bana karşı açık oynamadı. Asla. Her dediğime yaparız dedi. günü gelince param yok oldu. Şuan maaşını bile tahminen yazdım asla bilmiyorum hala ne aldığını. Benimse açık ve seçik ortada idi. Ama beni bu kadar yıpratmadan en baştan, benim şuan durumum bu şekilde, bir kaç sene tatile gidemem, yurtiçinde gidelim, ne kadar bütçe ayıralım kendimi ayarlayayım, böyle yapsak benim için daha uygun olur dese idi, ona olan sevgim saygım azalmadan belki şimdiye herşey farklı olmuştu. Onunla tanıştığımızda asla takmazdım. ama artık bu durumu inanılmaz takıyorum sağolsun. Bir daha dersen hayır. Kendimi öyle bir durumda bulmak istemem.

Ve saygı. Zamanla ona olan saygım o kadar azaldı ki, bu davranışları söylemleri ile. Onu gerçek bir erkek olarak bile göremedim. Ve o babyface vücutlu vs vs adamla son 3 ayda sevişmedim bile. Hala zaman zaman, fotoğrafına bakıp birşey hissetmemem üzerinde düşünüp duruyorum, okdr yakışıklı bir adamla sevişmek istemeyeceğim denli yalanlarına. Ayrıldıktan sonra annemi arayıp, laf arasında maaşının 8-9 olduğunu söylemiş mesela, bana ne isterse 20 olsun bu saatten sonra. Para mevzusunda yalan berbat birşey. Asla yaşatmayın karşı tarafa.

Saygı biterse ilişki biter. Kadın asla saygısını kaybetmesin, erkek kadının saygısını kaybettirecek şeyler yapmasın. Erkek asla para mevzusunda yalan söylemesin. Neyse o. Azsa az yani, bunu değiştirecek şekilde göstermesin. Ve çok fazla para mevzusu mevzu bahis olmasın.

Ha aslında bakarsın yürümez mi yürür, kadın ortaya 4 koyar adam ortaya 4 koyar. Yaşar giderler, kadının üstü onda kalır. Ama dediğim gibi erkeğin tavrı ve kadının beklentileri çok önemli.

Edit: sonraki sene gidelim dediğinde bana ülke tarih fln seçtirdi, konuşuyorduk yani üzerine, sonra ben bulunca buna gidelim diyince işin rengi değişti. Dalga geçer gibi ben okdr zmn baktıktan sonra, ben hayatım boyunca gidemem demez mi bir de. Baştan söylesene hayatimda en sinir olduğum insan tipi, içinden hesap yapan. Onun haricinde baştaki kanada fayk olabilirdi bilmiyorum artık. Maaşının tutarı hakkında 4 kere yalan söyledi. Okdr çok yalan söyledi maddi mevzuda artık tek cümlesine inanmıyorum hayatının. Bu arada evet çok doluyum bu mevzuda. Ben eski moby, ilk başta aylarca adama hiçbirşey demedim, alınır gücenir diye. Maaşım 2 dedi ona bile tamam neyse yapacak birşey yok dedim. Düşünebiliyor musunuz öyle biri idim ben. Sonra kredi öduyor kalan tutar 2 oldu, sonra krediyi ailesi ödüyor o kredi kartlarini ödüyor oldu, sonra krediyi yine o ödüyor ailesi evlenmesi için para biriktiriyor oldu, sonra ailesi arabası icin para biriktiriyor oldu, sonra evlenince araba için kredi çekecek oldu, bu arada maaşı 2 den 4 5 e ayrılırken de 9 10 a yükseldi. oldu da oldu yani... Ha bir de aynı çocukla çıkarken ilk başta bukdr mükemmel biri bende ne buldu diye aylarca düşünmüştüm ya ne safmışım ya. Cidden ki ne güzel iyi niyetli güzide insanmışım.. Bu arada son söz, bir daha düşünmem. Şöyle ki, bir arkadaşım da maaşı 5 6 olan biri ile çıkmıştı. Kız bütün yurtdışı tatillerine tek çıktı. Ve aralarında laf sokma başlamıştı. Bence olmuyor ya. Ve iyi niyet de bir yerde bitiyor. Ve o kız 2 yıl çıktı, ayrıldıktan sonra ya farklı hayat beklentileri oluyor ya bir daha asla düşünmem demişti ben üzerine cok düşünmemiştim o sırada güzide bir şekilde ilişkim devam ediyordu çünkü. Ah şimdi karşımda olsa ne dertleşirdim o kızla var ya.
0
mobydick
(05.11.20)
mantıklı bakan 2 insan arasında problem yaratmamalı. zaten direk maaş muhabbetinden eziklik açısından bakıyorlarsa yürümez o iş. şimdi benim eşimin maaşı *5 olsa ben memnun olurum daha çok kazansın yani
0
kondansator
(05.11.20)
davul bile dengi dengine
kadın kendisi gibi maaş alan birini bulsa (ki kadın şimdi pratisyen 3 4 seneye uzman olunca 20 30lar alacak) hayatı bambaşka olur
bu devirde 4 bin alan erkek, vasıfsızdır, vasıfsız da kalacaktır
Ne senelik ücreti 100 bin olan fransız okuluna gönderirsin çocuğunu
ne senede 1 2 kere yurtdışına gidersin
bodruma herşey tatil bile zor adamın 3 kuruşu ile

adama hayat güzel de
kadına eziyet

düzgün işi gücü okulu olan adam bulsun
0
summatinyourteeth
(05.11.20)
Oturup konuşulduğunda çoğu insan sorun olmaz diyebilir.

Oturup konuşan insanların bu soruya cevap vermesi için düşündüğü süre bir kaç saniye.

X'i Y'yi sorun etmem deyip de evlendikten sonra tam da X'i Y'yi sorun eden insanlar tanıyorum.

Çünkü evlilik bir kaç saniye düşünülüp veya aynı şeyleri yaşamadan fikir söylenecek kadar basit bir süreç değil. 1 sene içerisinde zibilyon tane konu, iş, tartışma, uyuşmazlık, inatlaşma, alışveriş ve plan yapılıyor. Dengesizlik bir yerde patlak verecektir. Bir taraf kötü hissedecek veya diğer taraf laf sokmaya başlayacaktır. Normalde öyle insanlar olmasa bile ailesi veya arkadaşları gaza getirecektir.

Çok çok az duydum ama ortak havuzda paralarını toplayıp kimseye de kulak asmayıp mutlu mesut geçinen insanlar var. Fakat iki taraf da vizyon sahibi. Parayı kullanan var kullanamayan var.

Yine de güçler dengesinin birbirine yakın olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü erkek fazla kazanınca hovardalık yapabiliyor, aşağılayıp küçük görebiliyor. Kadın da benzer şekilde laf sokarak hayattan bezdirebiliyor. Sorun aslında çoğumuzun güçlü karakterde olmaması. Başta düşündüklerimiz çok rahat değişiyor ileride. Sonra da diyoruz ki yaşamadan bilemeyiz. Kardeşim sen her ihtimali düşünüp de yola çıkacaksın. Düşünmüyorsanız o sizin plansızlığınız. İyi günde kötü günde deriz ama çoğumuz için fasa fiso. O yüzden bunu düşünerek söylüyorum, çok büyük ihtimalle ileride sorun çıkar.
0
ananiyimioguz
(05.11.20)
Bizim arkadaşlar var oğlan hemşire 5bin tl falan alıyordur, Eşi kadın doğum uzmanı sanırım 20 bin tl falan alıyordur.
Gül gibi geçinip gidiyorlar.Evlilikte 3. yılları....
0
aids rakun
(05.11.20)
Avrupada ve dunyanin medeni ulkelerinde sorun olmaz ama Turkiyede kadinlar kendilerini armagan olarak gordukleri icin cok kucuk bir azinlik disinda yurumez derim.Turk kadinlarindaki bu mantalitenin duzelmesi icin 2-3 kusak daha gecmeli
0
turkuaz
(05.11.20)
Maaşta değil ama eğitimde ve görgüde fark varsa yürümez. Erkekte ilerisi için potansiyel varsa yürür.
0
SiyamkedisiZorro
(05.11.20)
Kadın aldığı maaşı aldığı gibi kocasının hesabına yatırıp kocasının kendisine harçlık vermesini bekler ve tartışma nereye giderse gitsin asla para mevzusunu açmazsa olur.
0
niyeti bozuk http nesnesi
(05.11.20)
İlişki yürür de evlilikte işler değişir. evlilik demek ortaklık demek. sen kendinden az sermayesi olanla ortaklığa girer misin öyle düşün.

Ben erkek olarak benden çok az kazanan kadınla evlenmem. 8 alırsın o 6-7 alır olur ama 8'e 4 olmaz. Bİr de o ilerleyecek, sen de bu imkan yok.

Olaya şöyle bak. Kendi gibi birini bulursa daha hızlı ev alır. Ailenin arabası olur. Çok kazananla az kazananın ilişkisinde bunlar geç olur.
0
OrangeYellow
(05.11.20)
SiyamkedisiZorro +1

evlilik uzun bir süreç.
sürekli power couple olabilenlere ne mutlu.
ama işsiz kalınan dönemler, iş değişiklikleri falan gibi süreçler de yaşanabilir.
bunlar atlatılır.
ama kökten gelen bir fark veya hiç değişmeyecek maddi uçurumlar sorun yaratır.

birinin diğerini hayatın içinde geriye düşürmemesi veya aşağı çekmemesi gerekir.
böyle olunca genelde kadınlar parayla ezmeye ve adama saygı duymamaya, erkekler de para azlığından komplekse girmeye ve kendini erkek gibi hissetmek için saçmalamaya meyilli olabiliyor.
temelden gelen bu tarz bir farklılık olunca karakterlere ve çiftin dinamiğine göre iki taraftan birine doğru denge bozuluyor.
0
blatta hiberna
(05.11.20)
(18)

Fransa’da ne iş yapacağım?

le jeune turc
Merhaba Arkadaşlar,Evlilik vasıtasıyla 1 ay önce Fransa’ya geldim. Çalışma iznim var.Lisansım ve yüksek lisansım Türk dili üzerine.1 yıl üniversitede yabancılara Türkçe öğrettim. O alanda sertifikam da mevcut.Gerek Türkiye’nin giderek bataklığa sürüklenmesi gerekse de Türk imajının bataklığa çoktan
Merhaba Arkadaşlar,

Evlilik vasıtasıyla 1 ay önce Fransa’ya geldim. Çalışma iznim var.
Lisansım ve yüksek lisansım Türk dili üzerine.
1 yıl üniversitede yabancılara Türkçe öğrettim. O alanda sertifikam da mevcut.
Gerek Türkiye’nin giderek bataklığa sürüklenmesi gerekse de Türk imajının bataklığa çoktan saplanmış olması nedeniyle bu alanda bir gelecek göremiyorum.

Fransızcam A2-B1 arasında. İngilizcem B2-C1 arasında. Bayağı iyi anlayıp konuşurum ama burada pek bir geçerliliği yol. Sürücü ehliyetim yok. Aracım veya bisikletim yok. Bisikletim olsa dahi dizlerim ve belim çok sağlam değil. 1 yıl askerlikten sonra zaten eklem romatizmasından muzdarip olan bedenim özellikle dizlerini eline aldı. Diz meselesi Uber tavsiyeleri için, bel meselesi de inşaat işleri için. Ağır kaldırırsam iyice mahvolurum diye düşünüyorum.

Lille’deki abartısız bütün restoranları ve fast-food mekanlarını gezip bulaşıkçı veya temizlikçi arayıp aramadıklarını sordum. Çoğu yer işleri kötü olduğundan iş aramama bile şaşırdı. 15 kadar yere öz geçmişimi bıraktım.

Karantina malumunuz. Kasım sonuna kadar restoranlar paket satışı dışında kapalılar. Alışveriş dışında günde 1 saat sokağa çıkma iznimiz var.

Bir Fransız restoranının sahibi ile iş görüşmesi yaptım karantina başlamadan önce. Karantina bitmeden 1 hafta önce beni ara, deneme yapalım deyip kendi numarasını verdi.

Bayağı meşhur bir dönerci zincirinin sahibi de öz geçmişimi aldı. Bu işlere kardeşinin baktığını ama öz geçmişimi mutlaka ileteceğini söyledi.

Karantina olmasaydı belki o Fransız restoranında başlayabilirdim.

Şubat’ta askerliği bitirince Mart’ta evlenmeyi planlıyorduk. En geç Haziran’da da burada olurum diyordum. Kovid patlayınca Ekim’de gelebildim. 8 aylık işsizlik de özgüvenimi çok düşürdü.
Bütün restoranlara tek tek girip bulaşıkçı arıyor musunuz diye sorabilecek özgüvenim ve hırsım var ama uzun süreli işsizliğin ardından dilini ileri düzeyde konuşamadığım ve şu an karantinada olan bu ülkede ne iş yapacağımı şaşırmış durumdayım.

İlerisi için ticari fikirlerim mevcut ancak şu an uygulayabilecek sermayeye kesinlikle sahip değilim. Sıfırım hatta.

1 aydır bütün masrafları eşim karşılıyor. En az bir ay daha öyle olacak olması bir de kısıtlılık hissi beni biraz bunalttı. İlk aydaki bütün mutluluk hormonlarımı tüketmiş gibiyim. 2 sene önce üniversitede sözleşmeli de olsa okutmandım, mesleki tatmin yaşıyordum. Geçen sene de bu vakitler gomtanım gomtanım diye dolanıyordu insanlar. Ha ben kendimi çok kaptırıp muvazzaf gibi takılmıyordum ama üstüne uzun süreki işsizlik gelince insan bir sudan çıkmış balığa dönüyor.

Adam gapağı evropaya atmış nabaceğanı bize zoruyo yauv diye düşünmemenizi rica ediyorum. :(
0
le jeune turc
(04.11.20)
Kapağı avrupa’ya atmak bu olmamalı ya. Üzüldüm. Yerinizde olsaydım alanımda iş bulmaya çalışır, mesleğimi icra etmek için yeni yollar denerdim. Gerekirse fransa’dan diploma alırdım. Bunu düşünmeniz uzun vadede hayattan aldığınız tatmini artırır.
0
ruhen hastayim ben
(04.11.20)
Fransa'da üniversite mezunları işçi olarak çalışabiliyorsa fabrikalara başvurun derim. Özellikle otomotiv sektöründe iş bulma şansınız olabilir. Mesleğinizi yapmayacaksanız meslek öğrenebilirsiniz.
0
dissendium
(04.11.20)
boynunu eğme, oraya giderken işsiz olacağını biliyordun neticede, yenge de bunun farkında olması lazım; konuşmuşsunuzdur illa ki. hele ki bu kısıtlamaların olduğu dönemde iş bulmak çok daha zordur, o yüzden kendini kötü hissetmene gerek yok. aranızdaki iletişim ne şekilde bilmiyorum ama 1 ay iş bulamadın diye senin hakkında kötü düşünmüyordur elbet. moralini bozup kötümser bakarsan onu da üzmüş olursun, tatsızlık üstü tatsızlık.

iş aramaya devam tabii ki. şuraya bak diye bir fikir veremem ama moral bozmak için daha erken, gider gitmez hop diye kapmayacaklardı neticede seni. ekstra olumsuz bir durumda değilsin yani. ayrıca ben senin şu anki şartlarında olmayı bile kabul edip yerinde olmak isterdim. millet bir dayanağı olmadan gidiyor, senin native eşin var bi de! hala şanslısın, bişey kaybetmiş değilsin, kendine gel, her şey güzel olucak.

bu arada bekar baldızın varsa tanıştırabilirsin bizi, gelirim beraber işsiz oluruz şlkdfgda

edit: whoosie aşağıda güzel bir noktaya değinmiş. benim fransa'da doğup buraya göçen çok türk tanıdığım var, hepsi de yamuk türkçeli. orada türkçesi gelişsin isteyen türk kesin bulunur.
0
Bruce
(04.11.20)
Abi avrupa dediğin talep edilen mesleğin yoksa yalan. senin şu durumda yapabileceğin restoranların açılmasını bekleyip onlara başvurmak. özellikle turk restoranlarını googledan bul , git ve konuş. normal zamanda kesin ihtiyaç var ama pandemiden dolayı şuan olmaya bilir.
Bir de online alışveriş yapılan sanalmarket tarzı oluşumlar, onların depolarında her zaman elemana ihtiyac oluyor(sipariş falan hazırlıyorsun vs)Ayrica forklift sertifikası alıp depolarda operatorluk yapılabilir.
3. seçenek kendi işini kurmak
4. seçenek meslek okulu okumak
0
bluewhale
(04.11.20)
17 yaşında yanlış yönlendirme ile amcamın yanına okumaya diye gittim. 6 ay dayanamadım ve geri döndüm. çok az fransızcam ve hiç ingilizcem yoktu. bence dil ve diploma avantajın var. ben bir yenge mağduru olarak döndüm. senin gibi dil avantajım olsa zorlardım o zamanlar çok ah ettim. iş bulmak çok zor.

pariste yaşayan kuzenim lise mezunu olarak iş bulamadı ve türkiyeye geldi. tek farkı fransızca bilmekti. izmirde belçika firmasına telefonla müşteri hizmeti deneyimi verdi.(yaklaşık 6 ay) daha sonra parise zorunlu geri döndü. burdaki tecrübesini ekleyip bir iş buldu. 1300 euro maaş alıyor. pariste kıt kanaat geçiniyor.

zorlamazsan olmaz zorla.
0
mikahakkinen
(04.11.20)
Yabancılara Türkçe eğitim konusunda Türk imajından dem vurmuşsunuz ama hedef kitleniz aslında Türkçe öğrenmek isteyen yabancılar değil, çocuğu Türkçe öğrensin isteyen Türk göçmenler olabilir, o tarafı denediniz mi hiç komünite gruplarından falan?
0
whoosie
(04.11.20)
Hocam Leboncoin üstünden al sat falan yapsaniz, belli bir birikim olunca araç alıp Uber denersiniz. Haftasonu geceleri falan eglence yerlerinde çok iyi para kazaniyorlardi.
0
spacevan
(04.11.20)
internet üzerinden diplomalarınızı falan yazıp online türkçe eğitimi verebileceğiniz mecralara başvurmaya ne dersiniz?
mesela camblydeki hocaların çoğu öğretmeye çalıştıkları dil dışında mükemmel değiller.
0
baharat
(04.11.20)
moralini bozmak gibi olmasın ama diz ve bel sorunların varsa garsonluk-bulaşıkçılık gibi işleri de tavsiye etmem, hatta über yap daha iyi yani, o kadar yorulmazsın. bahsettiğin iki işte de sıklıkla ayakta duracaksın, nasıl olacak ki o?

e-ticaret işine mi girsen acaba? ben de çok bilmiyorum ama al-sat yaparak güzel para kazananlar varmış. -mış tabi, ben duyduklarımı söylüyorum. bu arada türkçe öğretme işini bence çok da hafife alma, akademideki insanlar daha farklı kafada olabiliyorlar, görmüşsündür illa ki. yani atıyorum, sırf türksün diye hor görmeyecek üniversiteler/hocalar vs olabilir. olmama ihtimali yüksek tabi ki de, öneride bulunuyorum işte. çalışabileceğin üniversitelerdeki türk hocalarla irtibata geçsen, belki bir öneride bulunabilirler. ek olarak doktora programlarına başvurup, varsa teaching assistant olaylarına girebilirsin, ta'lere çok kötü para vermiyorlar çünkü, yani açlıktan ölmezsin. sözel alanlarda durum biraz zorda, kabul ediyorum ama denemekten ne çıkar?

bir de bulunduğun yerdeki türk topluluklarına vs bakabilirsin belki. kardeşimin arkadaşı kanada'ya gitmişti, o şekilde ev-iş herşeyini ayarlamıştı. gerçi eşim almanya'dayken çok kazık yediği olmuştu ama onun da bazı işleri hallolmuştu tanıdıkları sayesinde.

bir inşaat işi değil de, tesisat işi tarzı şeyler olabilir, çok ağır kaldırman gerekmeyebilir ama ben yine zorlanacağını düşünüyorum. yine de şunu da örnek vereyim: kardeşimin bir arkadaşı kanada'da ev tadilatı yaparak -yer karosu döşeme vs- iki ayda araba çekti altına -ikinci el ama olsun yani, bence yine de süper- öyle işlere de bakabilirsin belki, eğer çok zorlanmayacağını düşünürsen.

edit: evet bir de online ders de verebilirsiniz, o da var.
0
pasp
(04.11.20)
tercümanlık yapmaya çalışın türkçe - ingilizce vs. online olarak. hatta bir an önce fransızca öğrenip fr-ing - tr yapabilirsiniz. iyi para var ama işte fr öğrenmek lazım.
0
matilda
(04.11.20)
Fransızca bilginizin yetersiz olması büyük sorun. Üniversitelere, Türkçe kursu olan bölümlere okutman olarak başvurabilirsiniz. Lille şehrinde durum nedir bilmiyorum ancak değil Avrupa’da Hindistan’da bile Türkçe okutmanlık yapan TDE mezunları var.
whoosie doğru demiş, bir ilerisine gidip, Türk konsolosluğu eğitim ateşeliğine de yazın. Onlar bir talep olursa şişe yöneltirler.
0
buf-e kür
(04.11.20)
Aklıma gelenlerin bir kısmı yazılmış, ben de şu 2 şeyi ilave edeyim.
-Fransada faaliyet gösteren vakıflarda ya da derneklerde (araştırın tabi, başınıza dert olacak bir yer olmasın) Türkçe kursları veriliyor, oralara bakabilirsiniz ya da Türk-Fransız Ticaret Derneği vardı, buralarla iletişime geçin, işin dış ticaret kısmında(operasyon kısmında özellikle) iş bulabilirsiniz.
-Meslek edindirme kursları vardı, iş garantili. Bir arkadaşım başvurup gitmişti, hala var mı bilmiyorum, bahsettiğim 10 yıl önceydi, bir araştırın bu söylediğimi isterseniz.
0
Rh Negatif
(04.11.20)
Üstad kaç kere konuştuk aslında ya. Keşke yakın bir yerde olsan da yardım etsek ama aramızda yarım gun var neredeyse...
Bir kere ehliyetin olmaması kötü olmuş, burada hem pahali hem daha zor.
Onun dışında Lille gene büyük şehir, bir sey cikabilir. Deneyim istemiş ama şöyle bir şey var misal;
www.indeed.fr

Onun dışında kafana bu kadar takma. Esinin geliri varsa hallolur. Biz 4 ay esimin ailesinin yaninda yasadik ben iş bulana kadar. Bunlar ilk basta normal kafana takma. Türkiye'de bile is yok ki sen dilini bilmedigin yerde Türkçe diplomasi ile geldin.

Bu arada sana diyeceğim tek sey; temizlik firmalarina girmeye calis. Benim çalıştığım yerin temizligini yapanlar cok memnun genelde. Agir kaldiracak edecek isleri yok. Bence oldukça ideal bir is ve dil bilmene de cok gerek yok (acikcasi calisanlarin cogu yabancı türk abi vardi emekli oldu, simdi yunan bir abla var, sonra afrikali var cezayirli var).
Sana tavsiyem bu kadar motiveysen esinle falan beraber böyle is edinme kurslarini falan bulmaya calis. Acikcasi burada ofiste düz adam olmak yerine tamirci/cilingir/boyaci/tesisatci/elektrikçi olmak cok daha iyi. Bu tabi fransizcan iyilesince yapilacak is.
Onun dışında lille tarafinda üretim var ama üretime dil bilmeden girmen zor açıkçası. Yoksa fabrikada isci olmak falan iyi.

Neyse cok uzadi; ilk bakista direkt bir çözüm yok gibi covid sebebiyle. Pole emploi, indeed vs gibi sitelerden Türkçe bilen arayan islere baksan en ideali gibi.

Ben biraz düşüneyim tekrar bir sey cikarsa sana yazarım.
Bu arada lille'de yasamak zorunda misiniz? Yoksa mobil misiniz?
0
logisticsmanager
(04.11.20)
Bir fikrim yok ancak sabır dilemek istedim. Türk dili diploması ile fransada iş aramak çok zor iş gerçekten. Kolaylıklar diliyorum.
0
roket adam
(04.11.20)
Arkadaşlar cevaplar ve desteğiniz için hepinize çok teşekkür ederim.

Ekipman eksikliğimi giderir gidermez iTalki gibi sitelerde çevrimiçi ders ve Youtube olayına başlayacağım. Açıkçası askerlikten sonra biraz hamlasam da Türkçe öğretimi en iyi yaptığım iş. Bir zamanlar Youtube'a ders videoları yüklemiştim. O videolardan beni bulmaya devam eden, Reddit'te bile videolarımı paylaşan insanlar var. Ekipman işini çözer çözmez tekrar girişeceğim.

Garsonluk, tezgahtarlık, temizlik, bulaşık işlerinden anlarım. Yapmışlığım da çok öğrenciyken. Burada da Indeed üzerinden çeşit çeşit pek çok işe başvurdum. Başvurmaya da devam ediyorum. Bulaşık işinde sanayi tipi bulaşık makinesi sayesinde belim çok zorlanmadı.

Amazon'a başvuramıyorum çünkü aracınız olmadan gidemeyeceğiniz bir yerde.

Paris'te Türkçe öğretimine dair bir iş bulursam burada yaşayan bazı insanların yaptığı gibi hızlı tren için aylık bilet alıp 1 saat gidiş 1 saat dönüş şeklinde orada çalışabilirim.

Yüksek lisans tezimin çok uzun sürmesi ve arş. gör. kadro sınavlarında hep ikinci olmak beni akademiden bayağı soğutmuştu, aklım bir yandan hep doktora yapmakta. Umarım Fransızcayı C1 seviyesine çektiğim zaman böyle bir şansa erişirim.

Al sat meselesine gelince, aklımda harika bir kırtasiye ürünü fikri var. Türkiye'den getirtip buradaki kitapçılara ve kırtasiyelik eşya satan yerlere toptan satmayı istiyorum. Ancak bunun için bir şirket kurmam ve önce bir sermayeye sahip olmam gerekiyor.

Buradaki Türk kitlesi düzgün Türkçe bilmemeyi kendine sorun etmiyor gibi bir intiba mevcut bende. O yüzden kafadan ilk elediğim seçenek hep bu oluyordu ancak denemek lazım. Haklısınız.

Eğitim ateşeliğine yazmak aklımın ucundan bile geçmemişti.

Hepinize tekrar tekrar teşekkür ederim arkadaşlar. Hem cesaret verdiniz hem de aklıma gelmeyen fikirler verdiniz. Baldız olayına çok fena patlattım kahkahayı. Bütün arkadaşlarım soruyor ancak ne yazık ki baldızım evli. :D
0
🌸le jeune turc
(04.11.20)
Alınma ama avrupa sana göre değil. Eğitim, meslek ve beceri anlamında oranın sana ihtiyacı yok.
0
indifferent
(04.11.20)
Hocam esinizin masraflari karsilamasina takilmayin. Evlilik de bu zaten, zor zamanda birine destek cikmak. Hem ulke degistirmissin oyle her sey pat diye yoluna girmeyecek tabii. Kesinlikle o konuya enerjinizi harcamayin.

Ileride bu yazdiklariniza emin olun guleceksiniz ve arkadaslariniza anlatacaksiniz.
0
oscar
(05.11.20)
(22)

Almanya Blue Card Maaşı_Berlinde net 2300EUR nasıl

rewlack
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit. Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama
blue card visayla yani "nitelikli çalışan" olarak alınan vizenin min. maaş şartı -aranan meslekler için- yıllık brüt 43,056EUR şeklinde belirlenmiş.Vergiler falan düşünce aylık 2.300'e geliyor. Tabiiki bu min.limit.
Ancak hem nitelikli diyip hem de hükümetin böyle bir limit koyması bana az geldi ama tabiiki orada yaşayanlara sormak lazım.

Bu mesleklerden birine sahibim ve Berlin'de bir amerikan şirketiyle görüşme halindeyim. Bütçe belli değil ama aşağı yukarı böyle bir ücret teklif ederler gibi duruyor; daha çok "aşağı" :) ben de blue cardı bahane edip biraz pazarlık ederim belki diyorum ama 2300 bile az mı acaba diye düşündüm. Pozisyon senior gibi.. öte yandan daha fazlasını da teklif etmezler bence : / bu sadece benim fikrim.

net 2300eur Berlin için nasıl bir maaştır bunu danışmak istedim.
Berlinde kiralar malum. 1k falan. Yalnızım ve çocuğum yok, amacım başta manevi ama aynı zamanda maddi anlamda rahat bir hayat sürmek.

istanbulda yan kazançlarla net gelirim 10k şu an. yeni mezun değilim. işim rahat ama vasıflı süper kariyerli bi iş değil. burada da 2,5 k kira veriyorum ayrıca o da var.

bu şartlarda berlinde aylıkk net kaç euroya okey demek mantıklı olur? sadece bu şirket için sormuyorum, genel.
0
rewlack
(03.11.20)
istanbulda 10k kazanan biri icin almanyada 2.3k az. idealindeki iyi hayati surmek surada kalsin pisman olursun.
0
buenosdias
(03.11.20)
istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2000 euro'dur, 300'ü de ekstrası olmuş. ama bu demek değildir ki kabul et. istanbul'da 10 bin lira ile tutturduğun yaşam standardının yarısını zor yakalarsın berlin'de 2300 euro ile.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
öncelikle cevaplar için teşekkür ederim
gelecek diğer cevaplara yönelik şunları hatırlatmak isterim.

bu ücret benim bu şirketten beklentim ya da tahminim. henüz netleşen bişey yok.
aylık 10k net değil, yan kazançlarla edindiğim ücret. 2,5kira. min. 1000 yemek/market alışverişi. faturalar, üst baş, beklenmedik giderler falan derken ay sonu zaten elime 1,5 -2 k falan kalıyor maks. hangi standart allaesen? :D

şirket amerikan şirketi ama konuşacak kadar almanca bilmiyorum,
aranan meslek kategorisinde olsam da deneyimlerim sebebiyle şu projeyi bana bırakın, sırtlar götürürüm, merak etmeyin diyecek bir durumda değilim ya da kendime az güveniyorum belki, bilmiyorum.

amacım 1 yıl içinde tr'den gitmiş olmak.
Ek olarak şu an doktora yapıyorum. Tez aşamasında gitmiş olmayı umuyorum. ha ama oralarda ünivde bir pozisyon kısa vadede bence zor.
bu soruyu da genel bir fikir alış verişi olsun diye açtım.
yani mesela hangi şartta hangi şehirde kaç liraya okey demeliyim?

mesela başka hangi avrupa ülkesine başvurabilirim.
us ve canada uzak.
iskandinavyaya iklim nedeniyle bakmıyorum.
uk'nin zaten kendi durumu belli değil, talibi çok ve diğer rakiplerle yarışacak potansiyelim var mı bilmiyorum.

NE YAPSIN BU KARDEŞİSİNİZ :D

Gelen her cevaba kalpten teşekkürler bu arada.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
10 lira'dan kala kala ay sonuna 1.5-2 lira bırakabilen hayat standardından bahsediyorum zaten :) saving oranı yüzde 20'nin altında olan bir ekonomik birey için avrupa'nın hiçbir yerinde yaşamak kolay değildir. yaşanır, ama tüketime harcanan pek çok kalemin ya üstü direkt çizilir, ya da daha küçüğüne/kalitesizine ok denmek durumunda kalınır. naçinazene.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?
Süper hayat olmaz da normal bir hayat olur. Iki uc sene disinizi sikip baska yere geçersiniz.
Yani Avrupa'ya kapağı atmak için dusunulur. Biraz parayi kullanmayi öğrenirseniz kenara para da kalir. Ben 2600 euro ile esimin masraflarini da karsiliyorum, araba kredisi, onun egitim kredisi, benim egitim kredim derken elime 200 euro civari kaliyor. Sizin aslında para bile ayirabilmeniz lazim ama senior dediginiz icin dedim az diye.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
istanbul'da 10k kazanan adama niçin 2.3k euro net verilmesi normalmiş?

istanbul'da 10k net kazanarak;
iyi bir binada en az 2+1 (istersen 3+1) dairede yaşayabilirsin, üstüne araç kredisiyle araç da alabilirsin. kalan parayla da yaşarsın.

berlin'de 2.3k euro net maaşa;
1+0 daire bulursun, veya paylaşımlı bir evde kalırsın. araç taksidine falan da giremezsin.

hayat kaliteni dramatik bir şekilde düşürmüş olursun yani.

yurtdışına gidecekseniz, hayat kalitenizi artırmaya gidin. sürünmeye değil.
0
tchuck
(03.11.20)
2300 eur sana yeter. 700 paylaşımlı eve verirsin, 300 mutfak masrafin olur. 100 eur da faturaların olur. Kalanı senin ister biriktir ister harca. Türkiye de 2 bin TL kaliyorken burada 1000 eur atabilirsin kenara.

Biz 4 kişi mutfak masrafı 500 eur yapiyoruz maksimum. Dışarda yemiyoruz ve çok güzel para kalıyor kenara. Araba bile aldık hemen.
0
lion de la Turquie
(03.11.20)
yine herkes kendi söylemek istediğini söyleyip çıkmış.
soru Berlin'de ne kadar paraya yaşanır gibi birşey.
bence senin standardında biri için (yeni mezun değilsin, deneyim var, aranan mesleklerden) berlinde 3k-3,5k. ama gördüğüm 3k üzeri neti çok az kişinin alıyor olduğu.
bol şans.
0
jimjim
(03.11.20)
yani yasamasina yasarsin ama oyle bir yasam icin berlin'e gelmiyorsun, buna emin ol.

ben de almanya'ya ilk geldigimde minimum blue card ucretine gelmistim(o zamanlar 39k idi). ama ben dusseldorf'ta yasadim. mesela ev kiram 550 euroydu ve gayet rahattim.

su anda berlin'deyim. birisi bana 43k berlin teklif etse hayatta gelmem. bunu almanya'yi cok ama cok seven, berlin'den acayip mutlu biri olarak soyluyorum.

ustelik pozisyon senior gibi diyorsun. yani tipik yurtdisindan ucuz kalifiye eleman bulma hamlesi. yerinde olsam sirket 43k onerirse, berlin'e yetmeyecegi icin degil, bunu onerebilen bir sirket oldugu icin gelmezdim.

tecrubeni bilmiyorum ama minimum 55k'dan baslayan tekliflerle gel, kafan rahat olsun. hatta fintech filan olursa 60-65k bile isteyebilirsin.

berlin'de ev kiralari 1k ama o evlere basvuran binlerce kisi var. benim su anda esimin de geliriyle beraber iyi bir kazancim var ama 2 ay yeni bir ev aramakla gecti vaktim. kisacasi, ucuza evin talibi cok, pahali evler de cok pahali.

ayrica, cogu ev sahibi kira/maas oraninin 30%'ten(hadi 35% belki) fazla olmamasini istiyor.

gelmesine gelirsin ve yasarsin ama bundan ne kadar zevk alirsin emin degilim.

ayrica "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" diyen arkadasa da sevgilerimi yolluyorum. sanirim ben 4 yildir bambaska bir ulkede yasiyorum.
0
tannen
(03.11.20)
berlinde tercihine gore 800 ile 1300 arasi kira odersin. 400 euro market masrafi. 200 euro telefon internet elektrik ivir zivir. yani yasatir, orta halli tatilini de yapabilirsin, araba alabilirsin.

2300 berlinde orta halli bir maas. ne cok ne az.

burada bakman gereken potansiyel olarak ileride alacagin maas ne olacak. almanyaya disaridan gelen kalifiye kisiler icinde bu civarda rekabetci bir maasla calismaya baslayanlar oluyor. doktor bile olsa bu rakama calismaya baslayanlar var. ama bu potansiyeli yuksek kisiler biraz ortama adapte olunca, almanca ve ingilizcede kendini gelistirince, ve gerekli baglantilarini kurunca baska firmalara gecip hizla maasini 3000-4000 euro araligina cikartiyor. 4000 euro da berlinde iyi bir maas diyebilirim.
0
emrahday
(03.11.20)
Burada yazılanlara bakma, Berlin'de 2.3'e mis gibi yaşarsın. Kiralarda öyle dendiği gibi bin falan olmak zorunda değil. Benim kuzenim Berlin'de 1+1 daireye 450 euro veriyor. İlla Kruezberg'de Mitte'de yaşayacağım dersen tabi fiyatlar daha yüksek olur (ki benim arkadaşlarım Kreuzberg merkezinde (kotti) bile 1+1 daireye 1000 euro civarında para veriyorlar). İstanbulda illa Moda'da ya da cihangir'de yaşayacağım dediğinde de fiyatlar daha yüksek oluyor.

Üstelik Berlin'de hayat çok daha ucuz, yukarıda bir arkadaş Düsseldorf'la karşılaştırmış, iki şehre de her yıl düzenli gittiğim için çok rahat söyleyebilirim ki Berlin'de dışarı çıkıp yiyip, içmek çok daha ucuz Düsseldorf'a göre.

Fransa'da küçük yerde daha çok alıyorum diyene de bakma, Fransa'da süpermarketler nerden baksan %25 daha pahalı Almanya'ya göre, maaşlar da ona göre daha yüksek doğal olarak.

Ayrıca @emrahday'in dediği çok doğru. Bu teklife atla git. Senin için sıçrama tahtası olur, 1-2 seneye çok daha iyi maaşla çalışmaya başlarsın.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
cok ozur dileyerek noluyo yaa'ya cevap vermek istiyorum, cunku soylediklerinin hic katilamadigim birkac noktasi var.

eger berlin'de 1+1 eve 450 euro veriyorsaniz bunun birkac nedeni olabilir. ya cok uzun yillardir ayni evde kaliyorsunuzdur ya orasi berlin degildir.

ayrica her ne kadar kreuzberg'i genel olarak cok sevsem de kotti'de 1+1 evin 1k olmasinda sanirim sadece ben bir absurdluk goruyorum.

kendisi de dusseldorf ile berlin'i kiyaslamis ancak bir ulkede yasamak ile turist olmak arasinda daglar kadar fark var. buyrun numbeo mesela: www.numbeo.com

kendisi turist oldugu icin tabii ki disaridan yemek yemis ve pahali oldugunu hissetmistir(ki kendisine katiliyorum). ama burada yasayinca disaridan bir turist gibi yemeyeceksiniz. ana gideriniz kira ve market alisverisi olacak ki berlin'de bariz daha pahali oldugu gozukuyor. ben dusseldorf ile berlin'i kiyaslarken hayat standardi vs maas ile kiyasliyorum ve ortalama alim gucunun birbirine yakin oldugunu soyluyorum. dolayisiyla dusseldorf'tayken ben o maasi alirken, ayni hayat standardina erismem icin berlin'de bir tik fazla almam gerektigini soyluyorum.

katildigim tek nokta da sicrama noktasi olmasi. gelirseniz eh iste bir hayatiniz olur, bir sonraki iyi maasli ise gecinceye kadar(psikolojik rahatlik, ozgurluk gibi kavramlara paha bicmiyorum tabii ki)
0
tannen
(03.11.20)
agresiflik derken beni kastetmiyorsunuz umarım :D hahaha
bence de henüz bişey net değil.
iş başvurusu yaparken güncel koşulları sağdan soldan takip edebiliyorum zaten o nedenle 1k kiralardan söz edebiliyorum.
amacım ortamı germeden olabildiğince çok sesli bir fikir alışverişi yapmak. herkesin farklı avrupa şehirlerinde farklı koşullarda yaşadıkları deneyimleri görmek.
0
🌸rewlack
(03.11.20)
@xportant bana mı agresif diyorsunuz bilmiyorum ama ben Paris'te yaşıyorum, üzerine Berlin'de hem yaşadım, hem çalıştım. Düsseldorf'ta da yılda toplam bir-iki ay kalıyorum annemin orada yaşamasından dolayı. Şu an ikinci evim diyebilirim. Bu yüzden üç şehir ve iki ülke arasında çok rahat karşılaştırma yapabiliyorum. Agresif bir şekilde yazmadım ama sizin diliniz bariz bir şekilde agresif.

@Tennen bana turist demişsiniz, ama "turist" en son olduğum şey buralarda :). Düsseldorf'ta birçok defa market alışverişi de yaptım, neredeyse Paris kadar pahalı geldi bana. En son daha Ekim ayında yaptım bunu. Berlin'deyse ne zaman alışveriş yaptıysam çok daha ucuza çıkıyorum. Kotti'deki bin euroluk(tam olarak 1100 euroluk) evde de ben kalıyordum, şu anda da eski ev arkadaşım kalıyor o yüzden birinci elden biliyorum.

Belki ben sürekli yaşamadığım için daha ucuz yerleri bilmiyor olabilirim Düsseldorf'ta, ama bunlar kişisel tecrübelerim.
0
noluyo yaa
(03.11.20)
@tennen, "istanbul'da net 10 bin kazanana önerilecek para 2300 euro netten fazlası olmaz. ortalama normali 2300 eurodur" görüşümde ısrarcıyım. 4 yıl önce 10 bin alıp 4 yıl önce 2.3 binin üstünde euro teklifi tabii ki alınabilirdi ama bugünün 10 bin tl'sini kazanan x meslek mensubu, avrupa'da 2 bin euro'nun üzerinde net teklifi alamaz. şöyle alabilir, sektörü buna uygundur. o sektör nedir IT ve mühendislik. bunun dışında beyaz yakalılar için diyorum, bugün 2300 euro'nun üzeri iş teklifini türkiye'de 10 bin üzeri alan senior'a önerirler.
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
@xportant, arkadaş sektörünü yazmış mı? "lafı çevirmek" filan çirkin bir ifade olmuş, saygılı olmaya davet ederim
0
in a world of magnets and miracles
(03.11.20)
Yalniz geliyorsaniz oldukca mantikli derim. 2.300 ile gayet iyi gecinilir. Iyi bir semtten kucuk bir daire 1.200 civari tutulur. Hayat cok daha ucuz oldugu icin, cok zorluk cekmeden gecinilir.Spora da gidersiniz, disarida da yer icersiniz, bir kursa da yazilirsiniz. Yiyeceginizi bio alirsiniz. Sosyallesmek vs. pahali degil zaten. Biriktirecek paraniz kalmayabilir ama.

(Cok genel konusmak gerekirse, 2.500 civari, master bitirmisler icin, giris seviyesindeki iyi isler icin verilir, aklinizda bir karsilastirma icin bu bilgi dursun. 2.300 ise Bachelor bitirenler icin diyebiliriz.)

Türkiye´nin durumunu goz onune alinca, dusuk de olsa buradan baslamak ve sonrasinda daha iyi kazandiran bir isi buradayken aramak mantikli.
0
buf-e kür
(03.11.20)
"Berlin'den cok daha ufak bir fransiz sehrinden (300 bin kişi falan).
Bütün kariyerim 3.5 yıl falan. Net 2600 euro kazaniyorum.
Kısacası xportant gibi; seniora o parayı veren sirket dandiktir. Ha ya da senior degildir pozisyon?"=Fransa'da küçük yerde daha fazla aliyorum...

Belki gaza gelip okumadan gectiniz ama yazdigim ile anladiginiz alakasız. Senior pozisyon icin benim gibi bütün kariyeri 3.5 yıl olan birinden 300 euro daha az alacaksa o pozisyon ya senior degildir ya da sirket kötüdur.
Denildiği gibi insanlara bir sey bilmiyorlar gibi davranirsaniz alacaginiz cevap bu basliktaki gibi olur.
0
logisticsmanager
(03.11.20)
Senior icin o para cok az. Cok cok az. Logistics manager+1
Tannen +1

Eger amac sadece kapagi atmaksa berlinde ancak paylasimli evde kalip 2-3 sene disinizi sikabilirsiniz, o sirkete katlanabilirsiniz. Ama ben sizin yerinizde olsam 50-55bin brutten asagi gitmem.
Soyle diyim, ben junior olarak ilk senemi bitirdim daha, brut olarak size teklif edilen maasin az daha dusugunu aliyorum.
Boyle sirketlere firsat vermeyin, almanya’da o paraya kimse calismaz, boyle ucuz isgucu avliyorlar.
0
kuehles blondes
(03.11.20)
Millet kafa kol dalmış. Ben Yurt dışında yaşamıyorum. Yazdıklarım hava gazı. kusura bakmayın.
Bütün arkadaşlarım Yurt dışına kaçtı. Bulgaristan vatandaşı oldukları için vize mize zorlanmadan gittiler.

Hepsinin İstanbul'da evi , arabası vardı. İyi kötü beyaz yakalı işlerde çalışıyorlardı.Türkiye şartlarında iyi kazanıyorlardı. Hepsi mavi yaka amelelik işlerine düştüler. Ama hepsi mutlu. Hepsi çoluğun çocuğun hayatı kurtuldu diyor.
2 aile aynı evde kalan insanlar oldu. Bu insanların Türkiye'de evi yoktu, Apartmanları vardı.

Fırsatım olsa bende giderim . 3-5 sene hayvan gibi yaşarım. Ama çocuklarım kurtulur. Ama o fırsat yok.

Sizin soruya gelince. 10 bin güzel para 2,3 bin € kötü para. Tek tabanca adamsınız.
Gitseniz kötü yaşarsınız. Kalsanız 3-5 sene sonra ülke ne olacak .
0
ycaycayca
(04.11.20)
ben cok daha başka bir yerden bakacagim duruma. kizim almanyada yasiyor ben de iş geregi yilda birkac kez almanyaya gidip geliyorum, en son gecen mart ayinda berlindeydim.

eger sehir merkezinde yasayayim mitte'de kalayim her yere yürüyerek gidip geleyim diyorsaniz söylediginiz kiralar dogru. kreuzberg son 10 yilda cok degisti, hipster mekanı oldu, oralarda da ucuza ev bulmak zor olur. 45 dk. 1 saat tren yolculugunu göze aliyorsaniz ki bence mantikli istanbul kosullarini düsününce, cok ucuza cok daha rahat yaşarsınız. 800 euro kira üst limiti koysaniz geri kalani sizi yaşatmaya yeter de artar bile. berlin yeme icme restoran konularinda diger alman sehirlerinden daha pahali ama secenek de cok, cok uygun fiyata yemek yiyip alisveris yapacaginiz yerler de var.

ama asil mesele şu, her sabah bugun dolar ne oldu, rte bugun ne söyledi, hangi arkadasim hapse atildi, hangi yolsuzluk yapildi da cebimden para cikti, depremde koca apartmanlar yikildi hangi arkadasim altında kaldi derdi yaşamayacaginiz bir hayatiniz olacak. sokaklarda esnaflar bagirmayacak, trafikte bisikletle rahatca gezebileceksiniz, markette gördügünüz insanlar sizi tanımasa bile selam verecekler, bir kadın olarak gecenin bir yarisi istediginiz yere gideceksiniz, kimsenin sizi takmadigi, ne yaptiginiza aldirmadigi bir yerde yasayacaksiniz.

buradaki kosullarin dörtte birini öneren bir iş olsa bile gidin lütfen. burasi bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi, burada kaldikca hergün ölüyoruz.
0
proteus
(04.11.20)
@ycaycayca, @proteus
valla hay ağzınıza sağlık :D

diğer arkadaşlara da tek tek teşekkür ederim.
bu soruyu açma sebebim zaten herkesin deneyimlerini, fikrini öğrenmek.

gitme planında da amacım müthiş paralar kazanmak, bakmakla yükümlü olduğum birine para göndermek vs değil. bu maaş da şu an bir varsayımdan ibaret, piyasa nedir bunu öğrenmek istedim. kaldı ki yıllarca hep 2300 alacakmışım gibi bir durum olacağını da sanmıyorum. (ama bu da bir varsayım) almancam yok, yeni bir ülke; henüz network yok vs.

umarım daha iyi koşullar doğar, buradan yine konuşuruz.
0
🌸rewlack
(04.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.